Yeryüzünün %71’i su ile kaplı olmasına rağmen su kıtlığı ciddi bir sorun. Çünkü gezegenimizdeki suyun %97’si tuzlu deniz suyundan oluşuyor. Geriye kalan içilebilir %3 ise ihtiyaçların karşılanmasında gün geçtikçe daha da yetersiz kalıyor. Su sadece hidrojen ve oksijen atomlarının birleşmesi ile oluştuğuna ve gezegenimizde her iki element de bolca olduğuna göre neden laboratuvarlarda su üretmiyoruz?
Su üretme sorunu
Hidrojen ve oksijen atomlarının birleştirilmesi kulağa çok kolay gelebilir ancak bu göründüğü kadar kolay değildir. Çünkü hidrojen ve oksijen atomlarının birleşimi muazzam miktarda enerji ortaya çıkarır.
Hidrojen dünyadaki en basit elementlerden biridir ve yörüngesinde sadece bir element vardır. Öte yandan oksijen dış yörüngesinde 6 elektron taşır ki aslında kapasitesi 8 elektrondur. Yani 2 elektron daha taşıyabilme kapasitesine sahiptir. Hidrojen atomları da bu yörüngedeki boşluk sayesinde hidrojen atomuna bağlanabilir. Ancak bu iki elementin bir araya gelmesi üstesinden gelinmesi gereken bir enerji bariyeri ortaya çıkarır. Hidrojen yüksek yanıcılıkta bir gazdır ve oksijen, hidrojeni yanma konusunda destekler. Böylece çok büyük miktarda enerji açığa çıkar. 1937 yılında yaşanan Hindenburg Felaketi’nde olduğu gibi bu kimyasal reaksiyon ölümcül bir patlamaya neden olabilecek büyüklükte bir enerji ortaya çıkarır.
Alman yapımı Hindenburg, tıpkı Titanik gibi lüks lokantaları ve konforlu kamaraları olan ve dört adet dizel motorla çalışan büyük bir zeplindir. 230 metrelik gövdesi ile adeta uçan bir deve benzer. Almanya’dan Amerika’ya olan uçuşu sırasına uçakta 36 yolcu ve 27 mürettebat bulunmaktadır. Hindenburg, New Jersey’e iniş yapacağı sırada statik elektrik birikmesi alev alır ve zeplinde yangın başlar. Zeplinin dışındaki havada bulunan bol miktardaki oksijen, zeplindeki hidrojenle çok hızlı bir reaksiyona girmiş ve ölümcül bir patlamaya neden olmuştur. Büyük bir patlamaya neden olan kimyasal reaksiyonun sonucunda su ortaya çıkarken, yaşanan facia zeplinlerin yolcu taşıma amacı ile kullanılmasına son verilmesine neden olmuştur.
Herhangi bir çözüm mümkün müdür?
Gezegenimizin su ihtiyacını karşılayabilecek laboratuvar ve tesisler, doğal olarak ortaya çıkan muazzam enerji salınımı nedeni ile çok pahalıya mal olacağından ekonomik açıdan kurulmaları mümkün değildir.
Ancak buna rağmen mümkün olan bir alternatif vardır. Mevcut teknolojimizle su yapmanın en pratik yolu, havada bulunan su buharından su elde etmektir. Bunun için soğutulmuş metal levhalar kullanılır. Hava sıcaklığı hızlı bir şekilde düşürülerek havadaki su buharının yoğunlaşması ve sıvı hale dönüşmesi sağlanır. Whisson Değirmeni de bu şekilde çalışmaktadır. Özellikle afet bölgelerinde taşınabilir bir su üreticisi olarak tasarlanmış olan Whisson Değirmeni, çok düşük bir maliyetle günde 12 bin litre kadar su üretebilmektedir.
Ancak açıkça fark etmiş olduğunuz gibi su üretmek hiç de kolay değildir. Bu yüzden halen en iyi seçeneğimiz hali hazırda gezegenimizdeki suyu korumaktır.