Oyuncak kapma makineleri, 1950’lerin ilk yıllarına kadar kumar makinesi olarak kabul ediliyordu. Ancak 70’li yıllara gelindiğinde, maddi değeri düşük oyuncaklar kullanılarak çocukların oynadığı makineler haline geldi ve her köşe başında karşımıza çıkmaya başladılar.

Oyuncak kapma makineleri kumar makinelerinden, hiç farkı olmayan bir algoritma ile çalışır.  Yani makine ancak belirli miktarda jeton topladığında bir oyuncak verir.

Oyuncuların, kazanma isteklerini tetiklemek için iki farklı değişken kullanırlar. Birincisi, kancanın oyuncağı kavrama gücü, ikincisi de kazanma kutusuna kadar taşıma gücüdür.

Her iki değişken de makinenin sahibi tarafından ayarlanır. Makinenin sahibi içine koyduğu oyuncakların ve jetonun fiyatına göre, kaç kerede bir defa, her iki değişkenin de kusursuz çalışacağını belirler. Diyelim ki makinedeki oyuncakların birim değeri 10 tl ve her jeton 2 tl. Bu durumda, en az 6 defada 1 defa, her iki değişken de kusursuz çalışır ve oyuncu oyuncağı kazanır.

Yani eğer bir oyuncak kapma makinesinden oyuncak kazanmak istiyorsanız, yapmanız gereken makineyi gözleyip, bir oyuncak verdikten kaç jeton sonra ikinci oyuncağı verdiğini tespit etmek ve ona göre oynamaktır.

Kavrama ve taşıma gücü değişkenleri, oyuncuya “neredeyse kazanıyordum” hissini yaratması bakımından önemlidir. Oyuncu makineyi iyi kullanırsa, kazanabileceğini düşündüğünden, oyunun herhangi bir yerinde başarısız olması, yeni bir deneme için heveslendirir.

Üstelik son zamanlarda, sosyal medyada sıklıkla yer alan kazanma videoları, makinelerin olduğundan daha çok kazandırdığı izlenimine yol açmaktadır. Oyuncakların arasında bir de çok değerli bir ürün varsa, oynama hevesinin katlanması kaçınılmazdır.

Sonuç olarak, bilinenin aksine oyuncak kapma makinelerinden oyuncak kazanmanın ne şansla ne de beceri ile hiç ilgisi yoktur.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar