Pronoya, paranoya’nın tam tersi olup, herkesin gizliden gizliye iyiliğiniz ve başarınız için planlar yaptığı şüphesidir. Nasıl ki beyin paranoya durumunda iken, herkesin ve her şeyin kendisine zarar vermek üzere olduğu şüphesine kapılıyorsa, pronoya durumunda ise bunun tersine, her şeyin hatta evrenin bile kendisinin iyiliği için var olduğu sanrısına kapılır.
Pronoya, dini bir yaklaşım olarak da karşımıza çıkar. ‘Takdir-i İlahi’ kavramı bu yaklaşımı yansıtan güzel bir örnektir. Kişi başına her ne gelirse gelsin, bunda tanrısal bir iyilik olduğunu düşünür. Tanrı en bilge ve en iyi olan olduğundan, yaptığı her şey aslında insanlığın yararınadır. Bazı şeyler, insana kötü gibi görünüyor olabilir ama mutlaka görünenin altında görünmeyen bir iyilik vardır.
Terör saldırıları, bir yakının kaybı, ekonomik ve siyasi buhranlar gibi kaygı artırıcı travmalara ve yarın neler olacağının bilmemenin paranoid huzursuzluğuna, “Allah beterinden saklasın” ya da imkanı varsa, “Her işte bir hayır vardır.” dediğimiz her seferinde, aslında tüm çabamız, zihnimizi pronoya durumuna getirerek, dayanıklılığımızı artırmaktır.
Kaynaklar: