Şeffaflık İlüzyonu Nedir? Duygu ve düşüncelerimizi nasıl gizleriz?

Şeffaflık ilüzyonu, duygularımızı ve düşüncelerimizi belli etmek istemediğimiz anlarda ortaya çıkan, içsel durumumuzun başkaları tarafından, gerçekte olduğundan çok daha fazla anlaşıldığına dair çoğu insanın yaşadığı bilişsel bir yanılgıdır. Bu yanılgı, başkasının gözü ile kendimize bakarken, kendimiz hakkında başkalarından daha fazla bilgiye sahip olduğumuz gerçeğini, gözden kaçırmamızdan kaynaklanır. Ancak bu fenomeni öğrendikten sonra, bu yanılgıya düştüğümüz anları tespit edebilir, yanılgıya düşme sıklığımızı azaltabiliriz.

Şeffaflık İlüzyonu ile hangi durumlarda karşılaşırız?

Bazen düşüncelerimizin ve duygularımızın belli olacağından endişe ederiz. Mesela birini çok çekici buldunuz ve aniden içiniz, onu etkileme arzusu ile dolup taştı!  Duyguların belli olmasından korkulan böyle anlarda, “şeffaflık ilüzyonu” sahneye çıkar. O sahneye çıktığında, hoşlandığınız kişinin adeta içinizi okuduğuna inanırsınız. Üstelik yaşadığınız içsel sıkıntıya, gerginliğin yol açtığı sonradan pişmanlık duyacağınız hal ve hareketler de eklenebilir.

Şeffaflık ilüzyonu’nun en sık görüldüğü durumlardan bir diğeri de kalabalık bir grup önünde konuşma yapılacağı zaman yaşanır. Zira birçoğumuz için söz konusu olan topluluk önünde konuşma korkusu ortaya çıktığında, hemen arkasından şeffaflık ilüzyonu boy gösterir. Kişi kaygılarının topluluk tarafından fark edildiğine inandığı anda, kaygıları ani bir sıçrayışa geçer ve performansı olumsuz etkilenebilir.

Oysa bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, duygularımızın ve düşüncelerimizin başkaları tarafından anlaşılması hiç kolay değildir!

Topluluk önünde konuşma korkusu sırasında ortaya çıkan şeffaflık ilüzyonu ile ilgili yapılan çalışmada; konuşma öncesinde, bir grup konuşmacıya, herkesin konuşma yapmadan önce gergin olduğu ancak bunun başkaları tarafından anlaşılmasının çok zor olduğu konusunda telkinde bulunulmuş. Diğer gruba ise hiçbir telkinde bulunulmamış. Konuşmalar tamamlandığında, telkinde bulunulan grubun çok daha rahat olduğu, konuşma yapmaya başladığında gerginliğinin azaldığı, diğer grupta ise şeffaflık ilüzyonunun değişik boyutlarda daha fazla yaşandığı gözlenmiştir.

Birçok konuşmacının sözlerine “çok heyecanlı” olduğunu söyleyerek başlaması, şeffaflık ilüzyonu yüzünden olabilir.  Zira konuşmacı, herkesin heyecanını farkında olduğuna inanırsa, bunu gizlemeye çalışmanın hem nafile hem de yakışıksız kalacağını düşünebilir. Veyahut şeffaflık ilüzyonunun verdiği gerginlikten, duygularını itiraf ederek kurtulmak istiyor olabilir.

Bir başka deneyde, deneklere iki çeşit içki tattırılır. İçkilerden birinin tadı çok lezzetli iken diğeri iğrençtir. Denekler duygularını belli etmemeye çalışırlarken, gözlemciler gerçek duyguları ve düşünceleri anlamaya çalışırlar. Sonuçta gözlemciler sınıfta kalır. Yani hiçbirimiz sandığımız kadar şeffaf değiliz.

Özet;

Yanılgı: Çok yoğun duygular hissettiğimde, çevremdeki insanlar ne düşündüğümü ve ne hissettiğimi anlar!

Gerçek: Öznel deneyimleriniz dışarıdan görünmez, başkalarının duygu ve düşüncelerinizi anladıkları yönündeki kanaatiniz abartılıdır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar