Karar yorgunluğu, uzun ve hızlı düşünme süreci ardından, bireylerin kararlarının kalitesinin düşmesi durumunu tarif etmek için geliştirilmiş bir psikolojik tanımlamadır.
Gün içinde verilen kararların sayısı arttıkça, karar verme yeteneği azalıyor. Yapılan araştırmalar hakimlerin sabah saatlerinde verdikleri kararların, öğleden sonra kilere göre, daha isabetli olduğunu ortaya koymaktadır. Benzer şekilde, satın alma kararları da karar yorgunluğundan olumsuz etkileniyor.

Karar Yorgunluğu, değerlendirme yeteneğinin düşmesine, dürtüsel satın alma davranışlarına, karar almaktan kaçınmaya ve öz denetimin azalmasına neden olmaktadır.

Bilimsel saptamalar ve çalışmalardan örnekler:

  • Stanford Üniversitesi’nden Jonathan Levav, karar yorgunluğunun kişiyi, satış ve pazarlama stratejilerine karşı savunmasız bıraktığını gösteren deneyler tasarlamıştır. Deneyler, normalde mantıklı insanların, karar yorgunluğunun etkisi ile satıcılar tarafından sunulan, mantıksız satış tekliflerine direnme konusunda zayıfladıklarını göstermiştir.
  • Princeton Üniversitesi’nden Dean Spears, sürekli finansal değerlendirmeler yapmak zorunda olan insanların yaşadıkları karar yorgunluğunun, yoksulluk kıskacına kapılma nedenlerinden biri olduğunu bildirmiştir. (Ekonomik güçlük, daha fazla değerlendirme yapma ihtiyacını, çok fazla değerlendirme yapma, karar yorgunluğunu, karar yorgunluğu, yanlış satın alma kararlarını ve yanlış satın alma kararları, daha  büyük ekonomik zorlukları doğurmaktadır.)
  • Süpermarketlerde kasaların hemen yanında şekerleme rafları yer alır, çünkü alışveriş sırasında, yoğun olarak fiyat karşılaştırması yapılması, kampanyaların incelenmesi sonrasında, dürtüsel satın alımlar artar. Kasaların hemen yanında yer alan şeker reyonları, karar yorgunluğuna düşmüş ve dürtüsel satın alma eğilimi artmış müşteriler için oradadırlar. Florida Devlet Üniversitesinde sosyal psikolog Roy Baumeister’ın yaptığı çalışmalar, karar yorgunluğunun glikoz seviyesini düşürdüğünü ortaya koymuştur. Bu da ekonomik sıkıntı yaşayan insanların, alışveriş sırasında neden daha çok atıştırdıklarını açıklayan bir başka bulgu olmuştur.
  • Iyengar ve Lepper’in 2.000 yılında yaptığı çalışmalarla, seçenek sayısının, satın alma isteği ve satış sonrası tatmin duygusu bakımından nasıl bir etkisi olduğunu araştırmıştır.  Sonuç, seçenek sayısı arttıkça, satın alma isteği azaldığı, bununla birlikte seçenek sayısı arttıkça, satın alma kararından duyulan tatminin düştüğü gözlenmiştir.

Karar yorgunluğundan kaçınmanın yolları:

İrademizin kırıldığı anları azaltmak ve daha isabetli kararlar alabilmek için, karar yorgunluğuna yol açan faktörleri tespit etmek ve bunları azaltmak için önlemler almamız mümkün.

  1. Kararlarımızı basitleştirebiliriz. Böylece alternatifleri azaltır, zihinsel enerjimizi daha önemli kararlar için saklayabiliriz. Barack Obama, “ne giyeceğim ve yiyeceğim konularında karar vermek istemiyorum, çünkü vermem gereken daha önemli kararlar var.” demiştir. Başarılı birçok insanın, kıyafet seçimini basitleştirdiğini biliyoruz. Mark Zuckerberg, Steve Jobs, Barack Obama, Albert Einstein, Christopher Nolan ilk akla gelen isimler.

2. Önemli kararlarımızı, yorgun olmadığımız saatlerde vererek, karar yorgunluğunun olumsuz etkilerini azaltabiliriz.

3. Kararlarımızı önemliden önemsize doğru sıralayarak, daha önemli kararlara öncelik tanıyabiliriz. En önemli kararlar için sabah saatlerini tercih edebiliriz. Böylece enerjimizi daha verimli kullanma imkanına sahip oluruz.

4.Yatmadan önce bir sonraki gün yapacaklarımızı planlayabiliriz. Plan yapmak, öncelikleri doğru belirlememize ve karar yorgunluğunun olumsuz etkilerinden kaçınmamıza yardımcı olur.

5. Karar verme stratejisi geliştirebiliriz. Önemsiz kararları hızlıca alıp, arkamıza bakmayarak, önemli kararlara daha fazla zaman ve enerji ayırabilir, onları birkaç açıdan tekrar tekrar değerlendirmeyi alışkanlık haline getirebiliriz. En doğru kararı bulabilmek için, alternatifler üzerinde derinlemesine düşünebilir, birkaç adımda doğru olan kararı belirleyebiliriz.

6. Beynimizi dinlendirmeye ve beslemeye özen gösterebiliriz. 7-8 saatlik uyku, sağlıklı beslenme, egzersiz, vücudun susuz kalmaması ve rahatlatıcı ve yenileyici molalar vermek (her 60-90 dakikalık çalışmadan sonra  10-15 dakika mola) karar yorgunluğunun azalmasına yardımcı olur.

7. Günlük rutinimizi dizayn edebiliriz. Böylece sıradan günlük işlerimizi yeniden planlamak zorunda kalmayız.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar