Kısaca “aft” olarak anılan, ağız içinde çıkan, küçük, yüzeysel lezyonlara aftöz stomatit denir. Yunanca ağız anlamına gelen “aphtha” sözcüğü ile mukoza tabakasında iltihaplanma anlamına gelen “stomatit” kelimelerinden türetilmiştir.  Ağız ülseri de denilen bu acılı lezyon tipi, bir iki hafta içinde iyileşir ve bulaşıcı değildir. Oluşma nedenleri konusunda pek çok araştırma yapılmıştır. Dünyanın her yerinde görülmelerine karşın başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı daha fazladır.

Aftın oluşma nedeni, önleme ve tedavi konularına girmeden önce diş hekimliği ve ağız sağlığı ile ilgili yayınlardan derlediğiniz, istatistiki verilere göz atalım:

  • Nüfusun %60’ında   aft (en az bir defa) görülür.
  • %20’si sürekli tekrarlar.
  • Afttan muzdarip insanların %80’i lezyonla 30 yaşından önce tanışır.
  • Ağzında aft çıkan insanların %40’ından fazlasının ailesinde aynı dertten muzdarip insanlar vardır.

Çeşitleri

Konu ie ilgili son yapılan çalışmalar, tekrarlayan ağız ülserini üç temel sınıfa ayırır:

1. MiAU (Minör Aftöz Ülseri)

En yaygın görülen aft tipidir. Oluşan aftların %80-85’i MiAU’dur. Genellikle 2-3 mm çapında yumurta şeklinde olan bu lezyonlar en fazla 10 mm çapında olurlar. İyileşmesi 7 ila 10 gün arasında sürer ve ardında bir iz bırakmadan kaybolur.

2. MaAU (Majör aftöz ülseri)

Oluşan aftların %10’unu oluşturan bu tip, MiAU’dan daha büyük (çapı 10 mm’den fazla) ve daha derin lezyonlardır. Sınırları düzensizdir yuvarlak veya yumurta şeklinde olurlar. İyileşmesi 20-25 gün sürdüğü gibi iyileştikten sonra artlarında yara izi gibi bir iz bırakırlar.

3. Herpetiform ülseri

Bu ismin verilmiş olma nedeni, oluşan lezyonun herpes simpleks (uçuk) virüsünün neden olduğu lezyona benzemesidir. En nadir görülen aft tipidir. Daha çok yaşlı insanlarda ortaya çıkar. Yan yana birkaç tane birden oluşabilir. En küçük aft tipi olan herpetiform ülserinin çapı en fazla 1 mm’dir. İyileştikten sonra arkasında iz bırakmayan bu lezyonların iyileşmeleri 2 hafta kadar sürer.

Nedenleri

Aft oluşumunun nedenleri ile ilgili kesinleşmiş bulgular yoktur. Ancak aft oluşumuna neden olabileceği düşünülen nedenlerden en çok kabul görenler şunlardır:

  • Stres (Daha çok çocukları ve gençleri etkilemesi ve sınav dönemlerinde görülme sıklığının artması nedeni ile tekrarlayan aftların stres nedeni ile oluştuğu düşünülmektedir.),
  • Yetersiz uyku,
  • Gastrointestinal problemler (Kabızlık ve diğer sindirim sorunları),
  • Yetersiz beslenme (Özellikle yeşil yapraklı sebzeler yememenin yol açtığı; B vitamini, demir ve folik asit eksikliği.),
  • Lokal travma (Sert diş fırçası, keskin kenarları olan yiyecekler vb. ağızda meydana gelen yaralanmalar.),
  • Sodyum lauril sülfat (Sodyum lauril sülfat (SLS), bazı diş macunlarında veya diğer ağız bakım ürünlerinde bulunan bir kimyasaldır.),
  • Diğer alerjenler (Çikolata, çilek, peynir, yumurta, kahve, fındık, domates ve diğer yüksek oranda asidik gıdalar gibi bazı besinlerin yol açtığı alerjik reaksiyonlar.)

Aft ile ilgili en ilginç gerçeklerden biri, sigara içen insanlarda son derece nadir görülmesidir. Hatta bazı çalışmalarda ağzında aft olmayan insanların sigarayı bıraktıktan sonra ağızlarında aft çıktığı, zaten ağzında aft olanların da sigarayı bıraktıktan sonra aftlarının kötüleştiği görülmüştür.

Aftöz Stomatit Tedavisi

Maalesef ki aftöz stomatitin kalıcı bir aft tedavisi yoktur. Hatta geçici tedavi imkanları bile kısıtlıdır. İyileşme süresini kısalttığı, ağrıların şiddetini azalttığı, oluşma sıklığını düşürdüğü iddia edilen tedaviler ve reçetesiz satılan pek çok ürün vardır. Ancak bunların gerçekten tedavi edici olduklarını söylemek mümkün değildir. Bu yüzden eğer bu dertten muzdaripseniz, yapabileceğiniz en iyi şey; sağlıklı beslenmeye, yeterince uyumaya, stresten uzak kalmaya ve ağız hijyenine daha çok dikkat etmektir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar