Doğal Seçilim ile Türlerin Kökeni adlı eseri ile evrim teorisinin babası sayılan, Charles Darwin, 1838 yılında, 30 yaşında iken birinci derecen kuzeni Emma Wedgwood ile evlendi.

Darwin çiftinin on çocuğu oldu. Çocukların ikisi Mary Eleanor ve Charles Waring henüz bebekken öldüler. Annie ise on yaşına geldiğinde hayatını kaybetti. Hayatta kalan yedi çocuğundan, üçünde ise infertileye (kısırlık) rastlandı.

Darwin, aynı aileye mensup bitkileri çiftleştirerek ürettiği bitkilerde gözlediği genetik zayıflığın, kendi ailesinde ortaya çıkan ölüm ve hastalıklarla ilişkili olabileceğini düşündü. Çalışmalarını referans gösterdiği yazılarında konu ile ilgili düşüncelerini dile getirdi. Üstelik iki aile arasında tek akraba evliliği onlarınki değildi.

İspanya’daki, Ohio Devlet Üniversitesi bilim insanları, Darwin ve Wedgwood ailelerini dört kuşak geriye giderek incelediler. Darwin’in annesinin ve büyükbabasının Wedgwood ailesinden geldiğini ve annesinin ebeveynlerinin ise kuzen olduklarını keşfettiler.  Analizler, iki ailenin kan bağı olan evlilikleri ve çocuk ölümleri arasında pozitif bir ilişki olduğunu gösterdi. Araştırmacılar akraba evliliğinin, bulaşıcı hastalıklara duyarlılık ve sebebi açıklanamayan infertiliteye yol açan önemli bir risk faktörü olduğunu ortaya koydular.

Kan bağı olan ebeveynlerden gelen genetik bozuklukların eşleşmesi ile Darwin’in de korktuğu gibi, çocuklarında ortaya çıkan hastalıklarda bu genetik benzerlik etkili olmuştu.

Charles Darwin’in ailesi, bilim tarihine, Darwin’in bizzat kendisi tarafından bitkiler üzerinde geliştirdiği teorinin, canlı bir örneği olarak kayıtlara geçmiştir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar