Amerika’da, Georgia eyaletinin Athens şehrinde, şehir merkezine yürüyüş mesafesinde, kendisine ve arazisine sahip olan bir ağaç var. Görkemli beyaz meşe ağacı, hem şehir sakinleri hem de turistler tarafından seviliyor ve sıklıkla ziyaret ediliyor.

Kendisine ve üzerinde köklendiği toprağa sahip olan bu meşe ağacına, toprak mülkiyeti miras yolu ile geçmiştir. Esasen toprağın sahibi olan ağaç, 1942 yılında ölmüştür. Ne şekilde öldüğü ile ilgili, hangisinin doğru olduğunu bilmediğimiz birçok hikaye anlatılmaktadır. Ancak kesin olan, ölen ağacın palamutlarından yetiştirilen yeni fidelerin aynı yere dikildiğidir.  Arazi 4 yıl boş kaldıktan sonra, yetişen fideler arasından en sağlıklı olan fide seçilmiş, 4 Aralık 1946’da resmi bir törenle, baba ocağına dikilmiştir. Bu nedenle, şu andaki meşeye, ‘kendisine ve toprağına sahip olan ağacın oğlu’ denmektedir. Bu iki ağacın hikayesi birçok ulusal yayında yer almıştır. Jackson Meşesi diye de anılır. Görkemli meşe, merkezinde yer aldığı yarıçapı 2,5 metre olan toprak parçasının sahibi ilan edilmesi ile efsane haline gelmiş ve Atens şehrinin simgesi olmuştur.

19. yüzyılın başında, Georgia Üniversitesinde profesör olan Colonel William H. Jackson, henüz küçük bir çocuk olduğu yıllarda, 350 yıllık beyaz meşe ağacı ile duygusal bir bağ kurmuş. Yetişkin olduğunda da aile arazilerindeki bu ağacı, sonsuza kadar korumak için kolları sıvamış. Ağacın arazisinin tapusunu ağacın üzerine geçirdiği anlatılmaktadır. Günümüze tapu veya diğer yazılı belge ulaşmamakla birlikte ağacın altındaki yazılı taş, konulduğu yerde durmakta ve ziyaretçilerine efsaneye dönüşen hikayesini anlatmaya  devam etmektedir.



Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar