Kenya’nın orta ve uzun mesafe koşucularının büyük bölümü Kalenjin İnsanları adlı bir topluluktan çıkıyor. Kalenjin İnsanları, Kenya’nın 8 ilinden biri olan Rift Valley’de, yaşayan bir etnik grup. Nüfusu yaklaşık 5 milyon. Kalenjinli atletler, uzun ve orta mesafe koşularında, göz kamaştırıcı başarılara imza atıyor. Yarışlara katılmaya başladıklarından beri madalyaların %70’ini toplayan Kalenjin İnsanları, dünya nüfusunun sadece %0,06’sını oluşturuyor.
Bu durum, spor alanında çalışan bilim insanlarını onlarca yıldır uğraştıran bir konu olmuş. Konu ile ilgili birçok teori geliştirilmiş. Bunlardan birkaçı şöyle: Yaşam alanlarının yüksek rakımlı olması, solunum sistemlerini oksijeni daha iyi almaları yönünde geliştirmiş olduğu. Uzun ve ince vücut yapılarının, diğer insanlardan daha az yorulmalarını sağladığı. Sağlıklı beslendikleri ve temel besin maddelerinin mısır olmasının fark yarattığı. Kültürel bir alışkanlık olarak, çocukluk çağlarından başlayarak, her yere koşarak gitmeleri.
Tartışmalı onlarca teori arasından, en çok destekçi bulanı ise şöyle: İnsanda iki tip kas lifi bulunuyor. Tip-1, yavaş-seğiren, tip-2 ise hızlı seğiren kas lifleri. Kalejinli atletlerde olduğu gibi tüm uzun mesafe koşucularında, yavaş seyiren (tip-1) kas lifi daha çok bulunuyor. Bu da onların daha fazla oksijen almalarına ve daha uzun koşabilmelerine imkan sağlıyor.
Kenya’nın ünlü maratoncusu Kip Keino ise doğal avantaja dayandırılan bu teorilerin hiçbirinden hoşlanmadığını, bu açıklamaların ırkçı eğilimlerden kaynaklandığını, uzun mesafe koşusunda başarılı olmanın tek yolunun çok çalışma ve zihinsel disiplin olduğunu söylüyor.