Çok fazla miktarda içki içtiği halde hiçbir sarhoşluk belirtisi göstermeyen insanlar vardır. Çünkü alkol toleransı, insandan insana değişir. Bazı insanlar, gerçekten ortalamadan çok daha dayanıklı olurlar. Peki “Sünger gibi içer ama hiç sarhoş olmaz.” diye söz edilen bu insanların sırrı nedir? Vücutlarında neler oluyor da herhangi birini alkol komasına sokacak miktardaki içki, onları etkilemiyor?

Alkol Toleransı Nedir?

Düzenli alkol tüketimi, vücudumuzun alkole karşı bir tip tolerans geliştirmesine yol açar. Bu nedenle uzun bir süre aynı miktarda içki içerseniz bir süre sonra alkolün vücudunuzdaki etkilerinin giderek azaldığını fark edersiniz. İşte bu yüzden düzenli olarak içki içen pek çok insan, aynı etkinin ortaya çıkması için daha çok içmeye başlar.

Yüksek toleransla doğanlar

Bazı insanlar doğuştan alkole daha dayanıklıdırlar. Yani doğuştan alkol toleransları yüksektir. Böyle biriyle nadiren içen biri, aynı miktarda içki içseler (örneğin 4 kadeh şarap), toleransı yüksek olan kişide hiçbir etki görülmezken, diğeri en gizli sırlarını açıklamaya ve bunu yaparken dili dolaşmaya başlayabilir.

Mekanizması tam olarak anlaşılmamış olsa da aile geçmişinde alkolizm hikayesi olanların alkole karşı daha dayanıklı olma ihtimalleri yüksektir.

Alkol toleransı nasıl gelişir?

Alkol toleransının yüksek olmasının bir diğer nedeni sık ve fazla miktarda içki içmektir. Çünkü vücudumuz ve beynimiz alınan alkol miktarına zaman içinde uyum gösterir.

GABA ve glutamat

Alkol toleransının büyük bölümü beyinde gerçekleşir. Beyinde iki temel nörotransmitter vardır: GABA (gamma-aminobütirik asit) ve glutamat. Alkol tüketimi, GABA’nın aktivitesini arttırırken glutamat’ın aktivitesini kısıtlar. Daha açık bir şekilde söylemeye çalışırsak; alkol tüketimi sinir hücreleri arasındaki iletişimi kısıtlayan vericilerin (inhibitör transmitterler) etkisini artırırken, uyarıcı transmitterlerin etkisini azaltır.

Beynimiz GABA ve glutamat sistemleri arasındaki dengeyi sağlar.

 

Beynimizin temel görevlerinden biri homeostaziyi korumaktır. Yani biyolojik sistemin mevcut koşullara göre düzenlenmesini sağlamak.  Bunu yapabilmek için beyin, GABA sisteminin artan aktivitesini dengelemek için glutamat sisteminin performansını artırır. Bu özellik, çok sık çok fazla miktarda içki içen kişilerin, herhangi birini öldürecek miktarda alkol tükettiği halde hastalanmamasını sağlar. Bunun temel nedeni uzun süre ve çok fazla miktarda alkol tüketenlerin beyinlerindeki glutamat sisteminde telafi edici değişikliklerin gerçekleşmiş olmasıdır. Ancak bu açıklamalar sürecin büyük ölçüde basitleştirilmiş halidir. Aslında alkol toleransının gelişmesini etkilen daha birçok  faktör vardır.

Karaciğer

Alkol toleransının gelişme sürecinde karaciğer de önemli bir rol oynar. Bildiğiniz gibi alkol gibi zararlı maddelerin işlenmesinden karaciğer sorumludur. Karaciğer hücrelerinin bir organeli olan granülsüz endoplazmik retikulum (SER) alkolü parçalar.

Rough Endoplasmic Reticulum-Granüllü endoplazmik retikulum (RER) Smooth Endoplasmic Reticulum-Granülsüz endoplazmik retikulum (SER)

Düzenli olarak çok fazla miktarda alkol tüketimi, karaciğerin alkol parçalama konusunda daha yoğun çalışmasına yol açar. Daha yoğun çalışma da SER alanının genişlemesine neden olur. Böylece düzenli olarak çok miktarda alkol tüketen kişilerin karaciğerleri, daha yüksek hacimde alkol işleyebilir hale gelir.

Bir alkoliğe ait karaciğer hücresi ile sağlıklı ve alkol tüketmeyen bir insanın karaciğer hücresi mikroskop altında incelendiğinde alkoliğe ait karaciğer hücresinde SER’in daha büyük olduğu görülür.

Sonuç olarak, arada sırada içki içen birinin neden bir alkolikle içki içmek konusunda aşık atamayacağını açıklar.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar