Ailesi ona “namuslu iffetli kadın” anlamına gelen “Afife” ismini vermişti, ancak Afife, kadınların sadece izleyici olabildiği tiyatroya gönül verince, her türlü engeli aşarak, tiyatro sahnesine adımını atarken, kendisine “çiğ tanesi” anlamına gelen “Jale” ismini seçti.

1918 yılında, Darülbedayi, Müslüman kadınları da (sadece kadınlara özel gösterilerde rol almaları maksadıyla) öğrenci olarak kabul edeceğini açıkladı. 16 yaşındaki Afife için, bu bulunmaz bir fırsattı, sınava girdi ve kazandı.

Sıkı bir tiyatro hayranı olarak başlayan macerası, tiyatro çevreleri ile tanışma fırsatına dönüştü ve bir gün gayrimüslim bir oyuncunun (Eliza Binemeciyan) aniden yurt  dışına gitmesi ile boş kalan bir rol, Afife’ye teklif edildi. Teklifi uça uça kabul eden Afife, sahneye çıktığında (1920), hayal bile edemeyeceği bir tepki ile karşılaştı. Seyirci, sanat çevreleri, karşılaştığı herkes, hayranlığını ifade etmek için yarışıyordu. Bu gece, Afife’nin kendi ifadesi ile ‘hayatının en mesut gecesi’ olmuştur.

Ancak bu mesut geceyi, ailesinin ona sırt çevirmesi, muhafazakar çevrelerin tehdit ve hakaretleri, polisin hiç bitmeyen baskısı takip etmişti. 27 Şubat 1921’de Dahiliye Nezaretinin bildirisi ile Müslüman kadınların sahneye çıkması katiyetle yasaklandı. Bu bildiri bizzat Afife Jale için hazırlanmıştı. 8 Mart 1921’de Darülbedayi’deki kadrodan çıkarıldı.

Heveskar genç kadın, parasız, işsiz ve yalnız kalmıştı, bir de üstelik şiddetli baş ağrıları çekiyordu. Başta tedavi amacı ile aldığı ilaçlara zamanla müptela olunca, hayat daha da zorlaştı.

1928 yılında tanıştığı Selahattin Pınar’a aşık oldu. 1929 yılında evlendiler. Ancak uyuşturucu bağımlığı yaşamını elinden alırken, evliliğinin sağ kalmasına imkan yoktu. Selahattin Pınar morfine kurban verdiği büyük aşkı için hayatı boyunca acı çekmiş ve çok sevilen birçok bestesini, Afife Jale için yapmıştır: “Bir Bahar Akşamı Rastladım Size“,  “Huysuz ve Tatlı Kadın” vb.

Afife Jale, bir çiğ tanesi kadar kısa ömrüne, tiyatro sevdasını, sahneye çıkan ilk Müslüman kadın unvanını, Selahattin Pınar ile yaşadığı büyük aşkı sığdırarak, 1941 yılında, henüz 39 yaşında iken, hayata gözlerini yummuştur.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar