“Yetenek doğuştan gelmez, edinilir.” hatta daha iddialı olan söylemiyle “Dahi doğulmaz, dahi olunur!” teorisini kendi kızlarını yetiştirerek kanıtlayan eğitim psikoloğu László Polgár, teorisine inanacak ve onunla bu yolda iş birliği yapacak bir hayat arkadaşı aramaya başlar ve Klara adlı bir Ukraynalı bir öğretmenle hayatını birleştirir. Çiftin üç kızı olur.

László Polgár’ın deneyi için seçtiği alan satranç olur. Bunun en önemli nedeni satrancın performansa dayalı nesnel bir ölçüm sisteminin olmasıdır. Klara hayatında daha önce hiç satranç oynamamıştır. László Polgár’ın kendisi de ortalama bir oyuncudur. László Polgár hemen satranç çalışmalarına başlar. Bir yandan satranç konusunda uzmanlaşırken bir yandan da satrancın nasıl öğretilmesi gerektiği üzerinde çalışmalar yapar.

İlk çocukları Susan (Zsuzsa) 1969 yılında dünyaya gelir. Suzan’ın satranç eğitimine dört yaşında başlarlar. Susan, anne babası eşliğinde günde 6-8 saat kadar pratik yaparak uygulanan çok sıkı bir eğitim programıyla çalışır. Ardından Suzan’ın iki kız kardeşi daha olur. 1974 yılında Sofia ve 1976 yılında Judit dünyaya gelir. Onlar da ablaları gibi satranç eğitimine başlarlar. Kızlar sadece satranç değil birçok alanda eğitim alırlar. Ancak asıl uzmanlık alanları satrançtır.

Suzan Dünya Satranç Konfederasyonu tarafından verilen en yüksek unvan olan “Grandmaster” unvanını alan ilk kadın olur. Bununla birlikte erkekler satranç yarışmasına katılmaya hak kazanan ilk kadındır.

İkinci kızları Sofia (Zsófia) tarihin en genç (hem erkeklerde hem kadınlarda) “Grandmaster”ı olma unvanını alır.

Üçüncü kızları Judith ise 15 yaşında “Grandmaster” olur ve şu anda dünyanın en iyi kadın satranç oyucusudur. Defalarca kadınlarda dünya satranç şampiyonu olmakla kalmaz, dünya şampiyonu birçok erkek satranç ustasını yenmeyi başarır. 1989 yılında henüz 12 yaşındayken dünyada ilk 100 sporcu arasına girmeyi başararak idol haline gelir.

Polgár kardeşler ve anneleri Klara

László Polgár böylece tezini ispatlamış olur. Satranç konusunda hiçbir uzmanlığı olmamasına rağmen kızlarını yetiştirmiş ve olağanüstü başarılar elde etmelerini sağlamıştır. Polgár ailesini yaşayan bir efsane haline getiren şey, eğitimin önemi yanı sıra kararlı, azimli ve istikrarlı çalışmanın ne anlama geldiğini daha iyi anlamamızı sağlamak olmuştur.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar