Meyvelerin çekirdekleri aynı zamanda onların tohumları olduğuna göre çekirdeksiz meyvenin biyolojik gelişimi nasıl mümkün olabiliyor?

Çekirdeği yani tohumu olmayan bir bitkinin üreyemeyen yani kısır bir bitki olması gerekmez mi?

Meyve embriyoyu koruyan yumurtalık; çekirdek ise tozlaşmaya neden olan yumurtadır. Yumurta embriyo veya zigot oluşturmak için bir sperm ile döllenir. Oluşan zigot tohumun içinde giderek gelişir, yumurtalık olgunlaşır ve yumurtalığın duvarı etli (çilek, şeftali vb.) veya sert (fındık, badem vb.) bir hal alır.

Çiçek meyveye dönüştüğünde içinde çekirdek yani tohum gelişir. Tohum rüzgâr, su ve hayvanların katkıları ile yetiştiği bitkiden ayırılır ve türünün devamını sağlamak için üreme yolculuklarına devam eder. Örneğin, hayvanlar meyveleri yer, sindirir ve dışkılar. Tohum sindirilmez ve hayvanın dışkısı ile toprağa karışarak, yeni besinler üretmek üzere yeşerir.

Bu nedenle çekirdeksiz meyveler o meyveyi veren bitkinin neslinin sonu anlamına gelir. Çünkü çekirdeksiz meyve yeni meyvelerin üremesini sağlayamaz. Buna karşın çekirdeksiz meyve veren bitkiler vardır. Fakat doğa böyle bir bitkinin doğmasına kasıtlı olarak asla izin vermez. Aslında bu meyveler, varlıklarını talihsiz mutasyonlara borçludurlar. Yani çekirdeksiz olmaları, genetik bir kusurları (kısırlık) olduğu anlamına gelir. Bununla birlikte bu tesadüfi kusur, tüketime daha uygundur. Bu aşamada sorumuz şudur: Bu anormal kusurun devamlılığı nasıl sağlanır? Cevap: Alternatif bir üreme yöntemi olan klonlama yöntemi kullanarak sağlanır.

Klonlar

Döllenme olmadan meyve üretimine partenokarpi denir. Bu meyvelerin çekirdekleri yani tohumları olmaz. Çekirdeksiz üzümler de bu yolla üretilir. Genetik olarak kusurlu olan asma dalları kesilerek, köklendirme hormonuna batırılır ve nemli bir şekilde toprağa ekilir.

Oksin içeren hormon takviyeleri, köklendirme (rooting) hormonu olarak da bilinirler.

Bu bitki de diğerleri gibi büyür ve meyve verir ama bu bitkinin meyvesi çekirdeksiz olur. Yeni asma, orijinal asmanın tam olarak kopyası yani klonudur. Bu aşamada akıllarımız, klonlanacak ilk asma dalının nasıl oluştuğu sorusunu sormaya zorlanır. Roma İmparatorluğu zamanından beri bu şekilde çekirdeksiz üzüm yetiştirildiğini biliyoruz. Büyük bir olasılıkla asırlar önce akıllı bir çiftçi, bu genetik kusuru paraya çevirebileceğini fark etmiş ve bugün yediğimiz çekirdeksiz üzümlerin ilk klonlarını üretmeye başlamıştır.

Bugün yetişen çekirdeksiz klonlar, asırlar önce keşfedilen çekirdeksiz üzümün torunlarıdır.

Son olarak çekirdeksiz üzümlerin gerçekte çekirdeksiz olmadıklarını da söylemeliyiz. Üzümün aslında çekirdeği vardır ama gelişimi sırasında genlerindeki kusur çekirdeğin gelişiminin önlediğinden normal çekirdeklerdeki sert dış kaplama gelişmemiştir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar