Agatha Christie, gizlemli bir şekilde ortadan kaybolunca, polis Sir Arthur Conan Dole’dan yardım istemiş.

3 Kasım 1926’da, Agatha Christie oturduğu koltuktan kalkar, üst kata çıkıp, 7 yaşındaki kızını öperek iyi geceler der ve merdivenlere doğru yürür. Bu onun son görüldüğü andır. Agatha Christie gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Herkes şaşkındır. Polis zamanın en büyük çaplı soruşturmasını başlatır. Hatta ilk kez böyle bir aramada uçak kullanılır.

Dedikodular alır başını gider. Agatha Christie’in yeni kitabının tanıtımı için bu yola başvurduğundan tutun, bir metresi olduğu bilinen kocası tarafından öldürüldüğüne kadar birçok spekülasyon üretilir.

1926: Agatha Christie ve Rosalind. Christie’nin gizlemli bir şekilde ortadan kaybolması ile ilgili gazete haberi.

Agatha Christie kaybolunca, polis bu olayı çözse çözse Sherlock Holmes çözer deyip, Sir Arthur Conan Dole’dan yardım ister. Sir Arthur Conan Dole skeptisizmin iyi bir temsilcisi olduğu gibi aynı zamanda sıkı bir spiritüalisttir. Agatha Cristie’yi bulmak için medyumlara başvurur ama bulamaz. Eğer polis Dole’u değil de Sherlock Holmes’u göreve çağırabilseydi, belki de  sonuç farklı olurdu.

Aradan 11 gün geçtikten sonra, Polis bir ihbar üzerine harekete geçer ve Agatha Christie’yi bulur. Christie, evden ayrıldıktan sonra, arabasıyla Londra’ya doğru yola çıkmış. Londra’dan trene binip, lüks bir kaplıca şehri  olan Harrogate’taki Old Swan Hotel’e vardığında, kendisini Theresa Neele olarak tanıtmış ve kaydını bu isimle yaptırmış. Bu ismi seçmesi de çok ilginç çünkü Theresa Neele, kocasının metresinin ismi.

Old Swan Hotel’in 1890 yılında çekilmiş bir resmi. Agatha Christie’nin 1926’da kayıp olduğu günlerde konakladığı otel.

1920’lerde son derece elit bir şehir olan Horrogate’te hiçbir şüphe uyandırmadan, dans partilerine, balolara ve Palm Court eğlencelerine katılmış. Otelde çalışan Bob Tappin adında bir müzisyen, Agatha Christie’i gazetede çıkan fotoğrafından tanıyıp, polise haber vermiş ve Agatha Christie bu sayede bulumuş.

Kocasının olayla ilgili açıklaması, Christie’nin kaza geçirip, hafızasını kaybettiği, biyografi yazarı Andrew Norman, travma sonrası amenizi geçirdiği şeklinde olmuş.  Ama Agatha Chirstie, kayıp olduğu 11 gün hakkında hiçbir zaman konuşmamış. Olaydan kısa bir süre sonra normale dönmüş ve yazarlık kalemini yeniden eline almış. Kocasından 1298 yılında boşandıktan sonra seçkin bir arkeolog olan Sir Max Mallowan ile evlenmiş.

Böylece Agatha Chiristie bizlere, gizemlerle dolu onlarca eser ve gizemi hiç bir zaman çözülemeyecek gerçek bir hikaye bırakmıştır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar