Küresel ısınma ile ilgili veriler, gezegenimizin geleceği açısından hiç umut verici değil. Umursamayanlar ve inkâr edenler olsa da bilimsel gerçekler, küresel ısınmanın gezegenimizdeki insan varlığını tehdit ettiğini gözler önüne seriyor.

Küresel ısınmayı olumsuz etkileyen önemli faktörler listesinde büyük baş hayvanların çıkardıkları gazın atmosfere salınımı da yer alıyor. Doğanın bir parçası olan bu hayvanların dışkıları bile verimliliği artırırken nasıl olur da bağırsaklarından ya da midelerinden çıkan gazlar doğaya zarar verir?

En Basit Tarifiyle Küresel Isınma

Karbondioksit, metan vb. havayı kirleten bazı gazlar, güneşten gelen ısıyı tutma özelliğine sahiptir. Atmosferimizde bu gazların yoğunluğunun artması, atmosferin ısının kademeli olarak artmasına neden olmaktır. Bu artış, Dünya’nın yüzey sıcaklığını da artırmaktadır. Sonuç olarak gezegenimizdeki mevcut yaşam koşulları artan bir hızla değişmektedir. Bu olumsuz tablo karşında pek çok kişi, kurum ve örgüt iklim değişikliğini tersine çevirmenin yollarını aramaktadır.

Büyükbaş hayvancılığın küresel ısınmayı nasıl körüklediği sorununa gelecek olursak: Bildiğiniz gibi bitkilerin sindirimi zordur. Otobur bir tür olan büyük baş hayvanların sindirim sistemi bitkileri sindirmek konusunda uzmanlaşmıştır. Mideleri dört odacıktan oluşur. Yedikleri besinler midelerinin ilk iki odacığındaki sindirim aşamalarını tamamladıktan sonra yeniden ağızlarına gelir. Böylece besin bağırsaklara gönderilmeden önce bir kez daha çiğnenir. Sindirim sistemlerindeki bir bakteri, besinlerin parçalanmasına katkı sağlar ancak öte yandan ortaya bir yan ürün çıkar: Sera etkisine yol açan bu yan ürün Metan’dır!

Bir Büyük Baş Hayvan Bir Yılda Ne Kadar Metan Üretir?

Tek bir inek, atmosfere yılda yaklaşık 70 ila 120 kg metan salar. Dünya’da yaklaşık 1,5 milyar büyük baş hayvan vardır. Üstelik metan, karbondioksitten 23 kat daha zararlıdır. Bunun yanı sıra metan, atmosferde oksijenle karıştığında, kademeli olarak karbondioksite dönüşür.

Birleşmiş Milletler’in açıkladığı verilere göre hayvancılık, toplam sera gazı salınımının %18’ine yol açmaktadır. Japonya’da yapılan bir çalışmaya göre ise 1 kg sığır etinin üretimi 36,4 kg Karbondioksit (CO2)’in ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bir otomobil ise 250 km yol kat ettiğinde aynı miktarda CO2 üretir. Yani en basit şekilde ifade etmek gerekirse bir büyük baş hayvan yetiştirmek; bir otomobile sahip olmaktan daha fazla CO2 üretmek anlamına gelir.

Aslında insanlar bu işe müdahil olup, verimliliği artırmak için meralara suni gübre atmasalar ya da hayvanların daha fazla süt vermesini sağlamak için geliştirdikleri yöntemleri uygulamıyor olsalardı hayvancılık çevre kirliliğini bu kadar artırmazdı. İnsanların geliştirdikleri bu verimlilik artırıcı yöntemler ve kullandıkları kimyasallar hayvanların sindirim sistemine zarar vermekte ve daha fazla metan gazı üretmelerine neden olmaktadır.

Daha da önemlisi bu hayvanların otlamak için meraya ihtiyacı vardır. Mera açmak için gerekli arazi de genellikle orman arazilerinin tahrip edilmesi ile karşılanır. Ormanların atmosferdeki oksijen oranını artıran katkıları, ormanların tahribi ile azalınca atmosferimizdeki sera gazlarının oranı da yükselmektedir.

Hayvancılığın atmosfere etkisinin bambaşka bir yüzünü gösteren bir çalışma yapılmıştır. Moğolistan’da hayvanların otlamadığı bir arazide, otlanan araziye göre daha fazla azot oksit üretildiği gözlemlenmiştir. Bunun nedeni araştırıldığında; farkın hayvanlar tarafından otlanmayan arazilerde otların büyüyüp, sera gazı salınımına yol açan bakterilerin hayatta kalma ihtimallerinin artması olduğu görülmüştür. Uzun otların üzerine kar yağdığında kış ayları boyunca bu bakteriler ihtiyaç duydukları ısıya ve suya kavuşmuş oluyor bu sayede hayatta kalarak sera gazı üretmeye devam ediyorlar. Oysa otlar kısa olduğunda donarak ölüyor böylece sera etkisine yol açan gazları üretme olasılıkları kalmıyor.

Sonuç olarak net olan bir gerçek vardır ki endüstriyel hayvancılığın giderek yaygınlaşması küresel ısınmayı körükleyen başlıca faktörlerden biridir. Daha az metan gazı üretmek ve ormanların tahrip edilmesini önlemek için alabileceğimiz en pratik önlem daha az hayvansal gıda tüketmektir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar