Hayatta kalma mücadelesinde besin kaynaklarına ulaşmak en kritik konudur.  Atalarımız günümüzden yaklaşık 13 bin yıl önce, hayvan yetiştirmenin verimli bir kaynak olduğunu fark etmiş ve yetiştirdiği hayvanların sütünden de faydalanabileceğini keşfetmiştir. Bugün süt ve süt ürünleri önemli besin kategorilerinden biridir. Peki acaba doğada bizim dışımızda başka türlerin sütünü içen bir canlı türü daha var mı?

Süt tüketim tarihimiz

Çalışmalar, günümüzden yaklaşık 12.000-15.000 yıl kadar önce insanın küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine başladığını gösteriyor. Bu sayede yarı göçebe atalarımız, hayvanların etini, sütünü, derisini hatta kemiklerini kullanarak pek çok ihtiyaçlarını karşılamaya başladılar. Üstelik bu verimli kaynağın maliyeti oldukça düşüktü. Hayvanlar doğanın sunduğu besinlerle kendi kendine hayatta kalabiliyor, kendi ayakları ile atalarımızla birlikte yolculuk edebiliyorlardı. Tıpkı bugün evlerimizdeki buzdolabı gibi gerektiğinde besin ihtiyacını karşılıyorlardı.

Hayvan yetiştiriciliği mesaisi, insana hayvanları nasıl daha verimli hale getirebileceğini keşfetme imkanı sunmuştur. Hayvanların üreme ve emzirme alışkanlıklarını gözlemleyen atalarımız süt üretimini artırma taktiklerini geliştirmişlerdir.

Auroch

Süt verimliliği bakımından gözde hayvanlar olan inekler, o zamanlar yoktu. İnsanoğlu işe bugünkü ineklerin atası kabul edilen Auroch’larla başladı. Günümüz ineklerinden daha büyük, son derece agresif olan bu hayvanların evcilleştirilmesi bir hayli zordu. Ancak yapay seçilimle giderek daha uysal, daha verimli bir tür olmaya başladılar.

Başka türlerin sütünü içen tek tür biz miyiz?

Kediniz ve köpeğiniz varsa çok iyi bilirsiniz ki kediler ve köpekler genellikle süt içmeyi çok severler. Ancak bu iki tür, insanla yaşayıp, insanın artıkları ile beslenerek evrimleşmiştir. Yani süt içmelerinin altında insanla olan ilişkileri yatar.

İnsan başka türlerin sütünü tüketen tek türdür. Hatta bebeklik çağını geçtikten sonra süt tüketen hayvana rastlamak da zordur. Memeli hayvanlar, bebeklik çağında anne sütü ile beslenirler çünkü laktaz enzimi süt şekerini sindirmelerini sağlar. Ancak hayvanın sütten kesilme çağı geldiğinde gen, enzimin üretimini durdurur. Böylece süt tüketimi de sona erer. Aslında insan da bir memeli türü olarak, benzer bir sindirim sistemine sahiptir ve 2 yaşını geçtikten sonra sütü sindirmesi oldukça güçtür. Onbinlerce yıldır süren süt üretimi ve tüketimi insanın sindirim sisteminin buna adapte olmasını sağlamıştır. Bununla birlikte bütün insanlar sütü sindiremez. Laktoz intoleransı  olarak adlandırılan bu durum oldukça yaygındır. Laktoz intoleransı olan kişiler, süt şekerlerini parçalamak için gerekli olan enzimi üretemezler. Bu insanlar süt içtiklerinde, mide spazmı, ishal veya diğer kötü semptomlarla karşılaşırlar. Süt tüketebilmemizi sağlayan genetik varyasyonlar, bütünlük içinde gerçekleşmemiştir. Batı toplumlarındaki insanların süt tüketimi konusunda daha az sorun yaşamalarına karşın Hindistan vb. bölgelerde laktoz intoleransı çok daha yaygındır.

İstina

Buraya kadar doğada, insan dışındaki hayvanların süt içmediğini, sütü sindirmelerinin bile mümkün olmadığını açıkladık. Ancak bir kuş türü olan oxpecker‘ın antilop sütü içebildiği gözlemlenmiştir. Bununla birlikte başka türlerin sütü ile beslenen tek kuş türü oxpecer da değildir. Martıların ve sheathbill adlı türün deniz filinin memesinden süt emdiği raporlanmıştır. Sonuç olarak; son derece nadir rastlanmakla birlikte doğada insan dışında başka türlerin sütünü içen hayvanlar vardır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar