Evrim süreci, değişen çevre şartlarının etkisi ile vücudumuzun bazı bölümlerinin işlevini yitirmesine neden olmuştur. Hemen hemen her canlı türünde, körelmiş organ yapılarına rastlamak mümkündür. Evrim süreci boyunca, vücudumuzun bazı bölümleri gelişerek, yeni organların ortaya çıkmasına neden olurken, bazı bölümleri de bu güçlü doğal mekanizma sonucunda, körelmiş veya kaybolmuştur. Vücudumuzda işlevini kaybetmiş olmasına karşın, halen varlığını sürdüren bölümler vardır.

İnsan Vücudunun İşlevini Kaybetmiş 6 Bölümü

1. Apandisit

İnce ve kalın bağırsağın arasında bulunan, sindirim sisteminde bir işlevi olduğu yönünde yaygın bir yanılgı bulunan apandisit, binlerce yıl önce yaşayan ve otçul atalarımızdan miras kalmış, körelmiş bir organımızdır. İnsansıların hepsinde istisnasız olarak bulunan apandisit, kör bağırsağın daralmış, kalınlaşmış, lenflerce zengin bir ekidir. Günümüzde insan da dahil olmak üzere, birçok türde kör bağırsağın nerede bitip, apandisitin nerede başladığını tespit etmek zordur, bunlar birbirinin devamı olarak evrimleşmiş yapılardır.

Apandisitin körelmesinin selüloz sindirememeye başlamamızla, ilgisi olduğu düşünülmektedir. 2009 yılında yapılan bir araştırmada apandisitin, ishali önleyen bazı bakterileri barındırdığı yönündeki bulguları saymazsak, insan vücuduna hiçbir faydası olmayan bu organın, iltihaplanıp, son derece acı verici hastalıklara yol açması, patlaması tehlikesine karşı ameliyatla alınması gerekebilir.

2. Yirmi yaş dişleri

Birçoğumuzun başına dert olan yirmi yaş dişleri, günümüzde genellikle çıktıkları gibi çekiliyorlar. Atalarımızın çene yapısının, günümüzdekinden çok daha geniş olması, yirmili yaşlarda çıkan bu dişlerin işlevlerine izin veriyordu. Üstelik ağız sağlığı ve bakımının söz konusu olmadığı zamanlarda, dişlerin birçoğu erken dönemde kaybedilebiliyor ve 20’li yaşlarda çıkan bu dişler, atalarımız için hayat kurtarıcı olabiliyordu.

3. Vücut Tüyleri (and Arrector Pili)

Vücut tüyleri ve onları hareket ettirme işlevini yerine getiren arector pili isimli, yumuşak kas lifleri, insan derisinin ürpermesine neden olurlar. Vücudumuzu soğuk ve sıcaktan tüyler sayesinde korumayı bırakalı binlerce yıl olduğu için, kaybettiğimiz tüylerimizden vücudumuza miras kalan az sayıdaki tüyümüz ve arector pili liflerimizin artık bir işlevi kalmamıştır.

Bazı müziklerin neden tüylerimizi diken diken ettiği ile ilgili yazımızda, konu ile ilgili evrimsel açıklamaya daha geniş olarak yer verilmiştir. Tüyler halen bir nebze soğuktan korusa ve “müzikal ten orgazmı” yaşamamıza olanak sağlıyor olsa da bunu vücut için gerekli bir işlev olduğu söylenemez.

4. Kuyruk sokumu ( Coccyx)

Artık dengemizi sağlamak için bir kuyruğa ihtiyacımız kalmamış olsa da kuyruk sokumumuzda, kuyruğu destekleyen kemikler varlığını sürdürmektedir. Günümüzde omuriliğin ucunda bulunan bu kemikler, sadece bu bölgede bulunan kasların tutunması için yüzey alanını oluştururlar.

5. Erkek Memesi

Birçok garip iddianın ortaya atılmasına neden olan erkek memesinin varlığı aslında meme yapısının, henüz cinsiyetin söz konusu olmadığı, erken bir fetal evrede gerçekleşmesinden kaynaklanır. Bu nedenle hiçbir işlevi bulunmamasına karşın erkek vücudunda meme yapısı vardır.

6. Üçüncü Göz Kapağı (or Plica semilunaris)

Üçüncü göz kapağını, aşağıdaki çizimde görüldüğü gibi, gözümüzün iç kenarında görmemiz mümkündür. Köpek, sürüngen ve balık gibi bazı hayvanlarda çeşitli fonksiyonlara sahip olan üçüncü göz kapağı, insan için tamamen işlevini yitirmiştir.

 

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar