Irk” ve “etnisite” terimlerini gündelik hayatımızda sıklıkla kullanıyoruz. Peki bu iki terim, arasında nasıl bir fark var? Irk teriminin taşıdığı olumsuz çağrışımlardan kurtulmak için daha masum çağrışımlara yol açan etnisite kavramını kullanmayı tercih edenler olsa da aslında bu iki terimin anlamları birbirinden farklıdır.

Etiyopya birçok etnik gruba ev sahipliği yapmaktadır.

Tanım

Etnisite kavramı, etnik kelimesinden türetilmiştir. Etnik kavramı; ırk, ulus, din, dil ve kültürel mirası paylaşan insan topluluğu anlamına gelir. Etnisite ise bir insanın etnik karakterini, hangi etnik topluluğa bağlı olduğunu (başka bir deyişle etnik kökenini) belirtir. Öte yandan ırk, aynı kalıtsal karakterleri taşıyan insanların oluşturduğu topluluk demektir.

Bu yüzden etnisite daha çok kültüre dair sosyolojik bir tanımlamadır. Irk ise kalıtımla aktarılan biyolojik birtakım özelliklerin paylaşılması anlamını taşır. Ancak ırk kavramının bilimsel dayanakları, biyoloji biliminin gelişimi ile sarsılmış ve tartışmalı hale gelmiştir. Çünkü geçmişte antropologların ırklara dair yaptıkları gruplamaların, biyolojinin bugün (DNA ve kromozom üzerinde inceleme yapılabildiği için) yapabildiği incelemelerden elde ettiği bulgularla doğrulanmadığı görülmüştür. Daha basit bir ifade ile ırk kavramının tanımı içine giren kalıtsal aktarımın sanıldığı gibi biyolojik bir temeli olmadığı görülmüştür. Yani bir Asyalı ile Afrikalı arasında biyolojik yapı farkı yoktur. Bu bulgular nedeniyle birçok bilim insanı “ırk” kavramını da sosyal bir yapı olarak değerlendirmek gerektiğini savunmaya başlamıştır.

Sosyal yapı

Irk kavramı da etnisite gibi sosyal bir yapıya dayandığına göre iki kavram artık aynı anlama mı gelir diye soracak olursanız. Cevabımız “hayır” olacaktır çünkü bu iki kavram arasında hala önemli farklar vardır.

Sosyolog Robert Wonser, farklı ırkların aynı biyolojik yapıya sahip olduklarının anlaşılması ile ırk kavramının anlamında bir daralma meydana geldiğini kabul eder ama ona göre ırk kavramı zaten genişleyen ve daralan bir kavramdır. Bu duruma en güzel örnek, Amerika’daki “beyaz ırk” fikrinin nasıl değiştiğidir. Kısa bir zaman önce İtalyanların, İrlandalıların ve Doğu Avrupalıların beyaz olduğu düşünülmezken, 21. yüzyılın başından beri “beyazlık” kavramı genişlemiş, bu grupların da beyaz ırka dahil oldukları düşünülmeye başlanmıştır.

“Afrikalı-Amerikalı” kavramı da başka sorunlu bir etnik kategoriyi temsil eder. Bu terim, Amerika’daki hemen her siyah insan için kullanılır ve bu kavramla Amerika’daki varlıklarının tarihi, köleliğe dayanan geleneksel kültürü paylaşan insanlar kast edilir. Ancak öte yandan örneğin Amerika’ya Nijerya’dan gelmiş olanların kültürleri, ataları köle Afrikalı-Amerikalılardan son derece farklıdır. Üstelik onlar tıpkı kendisini İtalyan değil de Sicilyalı olarak tanımlayan İtalyanlar gibi kimliklerini Nijerya ulusu ile özdeşleştirmek yerine Nijerya’da üyesi oldukları grupla özdeşleştirirler.  (Igbo, Yoruba, Fulani, vb.)

Sonuç olarak; ırk ve etnisite sosyal yapıyı temsil eden kavramlar olarak kullanılmaya başlanmışsa da arada yine de önemli farklar vardır. Etnisite ifade edilen bir özelliktir, yani kişi isterse etnisitesini gizleyebilir. Ancak ırk gizlenebilen bir özellik değildir. Örneğin Hint asıllı bir Amerikalı kadın; kına yakmayarak, bindi ve sari kullanmayarak, etnisitesini gizleyebilir ama Güney Asya soyuna işaret eden fiziksel özelliklerini gizleyemez.

Yalnızca çok ırklı atalara sahip olan insanlar, dış görünüşlerinde atalarının soyuna ait özellikler belirsizleştiği için hangi ırka mensup olduklarına dair bir yorumda bulunulmasını önleme imkanına sahiptir.

New York Üniversitesi sosyoloji profesörü Dalton Conley, PBS televizyonunda ırk ve etnisite arasındaki fark hakkında konuştuğu programda şöyle bir açıklamada bulunmuştur. Ona göre; ırk ve etnisite arasındaki temel fark, ırkın sosyal olarak dayatılması ve hiyerarşik olmasıdır. Conley, doğuştan gelen bir özelliğin insanın başkaları tarafından nasıl algılandığı üzerindeki kontrolünü kaybetmesine yol açmasının büyük bir adaletsizlik olduğunu söylemiştir. Conley diğer bazı sosyologlar gibi etnisite kavramının daha akışkan olduğunu buna karşın ırkın sınırlarının çok daha keskin olduğunu belirtir.

Sonuç olarak; bu iki kavram arasındaki en temel fark; etnisite kavramının değiştirilebilen ve gizlenebilen özelliklerden oluşmasına karşın ırk kavramının, değiştirilemeyen ve gizlenmesi kolay kolay mümkün olmayan özellikler barındırmasıdır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar