John Vaillant, “Kaplan“‘ adlı kitabında, hem doğanın hem de Rusya’nın tarihi fonunda, gezegende yürümekte olan en büyük kedi türü tarafından takip edilmenin korkutucu ve kanlı hikayesini anlatır.

Yer

Rusya’nın en fazla biyolojik çeşitliliğe sahip olan bölgesi, Çin ve Pasifik Okyanusu arasında uzanan topraklarıdır. Burada, kurt ve geyik gibi subarktik hayvanlardan, kaplan gibi subtropik hayvanlara kadar çok geniş bir hayvan çeşitliliği vardı ta ki insan bölgeye ayak basana kadar!

Ana Karakter: Amur Kaplanı

Bölgede yaşayan kaplanlar, Sibirya kaplanı olarak bilinir ancak esas isimleri Amur Kaplanı’dır. Vaillant, Amur Kaplanını tarif ederken şöyle diyor: Kedinin çevikliğini ve iştahını, endüstriyel bir buzdolabı boyutunda hayal edin! Amur Kaplanın ağırlığı 225 kg, burnundan kuyruğunun ucuna kadar boyu ise 3 metredir. Bu görkemli kaplanlar, basketbol potası yüksekliğine kadar sıçrayabilirler.

Hikayenin yazılmasına neden olan esas olay!

Kitabın merkezinde kaçak bir avcı olan Vladimir Markov yer alır. Markov, 1997 yılının kışında bir kaplanı yaralar. Yaralı Kaplan, Markov’un kulübesini bulur ve üzerinde Markov’un kokusu olan her şeyi tek tek parçalar ve sonra kulübenin kapısının arkasına gizlenerek, Markov’un eve dönmesini bekler. Vaillant, bunun dürtüsel bir davranış olmadığını, Kaplanın saldırıdan önce 12 – 48 saat arasında beklediğini, avcıyı öldürdükten sonra da çalılara sürükleyip, orada yediğini bildiriyor.
Hikayenin merkezindeki bir diğer karakter ise Yuri Trush adlı, kaçak avcılıkla mücadele biriminde çalışan bir görevlidir. Vaillant’ın aktardığına göre, Trush fiziksel olarak son derece kuvvetli, gerçek bir savaşçıydı  ve bu işe çok uygundu. Zamanın çoğunu kaçak avcıları yakalamak için kurduğu zorlu operasyonlarla geçirirdi. Fakat Markov’un ölümünün ardından Trush’ta hayatını kurtarmaya çalıştığı Kaplan tarafından öldürüldü.
Trush, yaralı kaplanın bir sonraki adımını tahmin ederek, ondan önce oraya gitmeye çalışmıştı. Ancak bu defa amacı kaplanın değil, bir insanın hayatını kurtarmaktı.

Hikayeyi  olağanüstü  kılan esas unsur:

Bölgede insan da kaplan da avcı olarak, uzun yıllardır birlikte yaşamışlar ancak aralarında herhangi bir çatışma olmamıştı. Bölgede yaşayan birçok aile ile röportaj yapan Vaillant, bölgede kaplan saldırısı yaşandığını hatırlayan kimse ile karşılaşmadı. Anlaşılan, kaplana zarar vermezsen o da sana dokunmuyor zira Hindistan’da kaplan saldırısına uğradığı için hayatını kaybeden çok sayıda insan var.
Vaillant olayın, insan davranışlarına bağlı olarak gelişmiş, sıra dışı bir olay olduğunu ve eğer kaplan vurulmasaydı hikayede olmazdı! diyor.

 

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar