En sevilen renkler sıralamasında, mavi birinci sırada yer alıyor. Konu ile ilgili ilk araştırmalardan biri 1941 yılında yapılmış. Mavi ve tonlarının Dünya genelinde en çok sevilen renk olduğu görülmüş. Üstelik kültür, cinsiyet ve yaştan bağımsız olarak en sevilen renk mavi. Peki acaba renk tercihlerimiz nasıl belirleniyor? Neden bir rengi, diğer renklerden daha fazla seviyoruz? Bazı insanların renk tercihleri yıllarca aynı kalırken bazı insanlarınki neden değişiyor?

Kaynak: Live Science

Renk Tercihini Belirleyen Faktörler

Renk tercihinin DNA’larımızla ilişkisini araştıran bir çalışma, bu ikisi arasında bir bağlantı bulamamıştır. Renk tercihlerimizin asıl belirleyicisi renklerle kurduğumuz ilişkilerdir. Yani bir rengi seviyorsak o renkle ilişkilendirdiğimiz şeyleri seviyoruz demektir. En sevdiği renk turuncu olan biri etrafında gördüğü; bal kabağı, portakal, trafik konileri vb. turuncu şeyleri gördüğünde diğer renkleri gördüğünde, olduğundan daha iyi hisseder.

Renk algımızın oluşma süreci, son derece ilginçtir: Bir renk gördüğümüzde beynimizde, daha önce yaşadığımız deneyimlere dair kayıtlardaki duygularla bir ilişki kurulur. Çünkü beynimizdeki duyu alıcılarına ulaşan uyaranlar, amigdalayı ve amigdalayı hipotalamusa bağlayan hafıza devresini harekete geçirir. Amigdala ile hipotalamusun birlikte çalışması renk algısına psikolojik unsurlar ekler. Dolayısıyla bir rengi görmenin bir parçasını da duygular oluşturur.

1. Hoşnut ya da Hoşnutsuz Olmak!

Amigdala, olayların kayıtlarını duygularla birlikte tutar. Bu yüzden geçmişte yaşadığımız deneyimlere ait duygular, bugün yaşadığımız deneyimlerde ortaya çıkar. Örneğin köpek tarafından ısırılmak gibi olumsuz bir deneyim söz konusu olduğunda, amigdala bu olayı işler; köpekten korkmaya ve köpek vb. hayvanlara karşı tetikte olmaya yol açar. Amigdalanın hayatta karşılaştığımız şeylerin tehlikeli mi yoksa güvenli mi olduğuna dair karar almamızda büyük bir sorumluluk üstlendiği düşünülmektedir. Bu da bir şeyi hoş mu yoksa nahoş mu bulduğumuzu belirler. Renk tercihleri de hoş ve nahoş algıları ile yakından ilgilidir. Hoşnutlukla ilişkili renkleri sever ve bu renkleri daha çok görmeyi isteriz.

2. Kişisel Faktörler

Her insanın kişiliğini şekillendiren deneyimleri farklı olduğundan, insanların algıları da birbirinden farklıdır. Bu farklılıklar yanı sıra yaş, cinsiyet, kültür vb. kişisel özellikler de kişinin renk tercihini etkiler.

3. Çevresel Faktörler

Renk tercihleri çevresel faktörlerden etkilenir. Gelenekler ve modadan etkilendiğimiz gibi yaşadığımız bölgenin iklimi, coğrafi özellikleri algımızı ve renk seçimlerimizi etkiler.

En Sevilen Renkler Arasında Mavi Neden Birinci?

Yukarıda sayılmış olan renk tercihlerini belirleyen 3 faktörden en önemlisi yarattığı hoşnutluk duygusudur. Buna merkez faktör diyebiliriz. Renk tercihini belirleyen faktör, merkeze ne kadar yakınsa o kadar kalıcıdır. Renkler arasında hoşnutluk puanı en yüksek olan renk, en yaygın olarak sevilen renktir.

Gezegenimizde mavi ile ilişkilendirilecek hemen hemen her şey olumludur. Gökyüzünün ve denizin maviliği huzur ve güven verir. Hepimiz aynı gökyüzüne ve aynı denizlere baktığımız için mavi ile ilgili algı gezegenimize özgü bir algıdır. 

Avatar’dan bir sahneYukarıdaki en sevilen renkler grafiğinde de görüldüğü gibi Dünya’nın her yerinde en az sevilen renkler koyu sarı ve kahverengidir. Çünkü biyolojik atıklar, kusmuk gibi olumsuz şeyleri çağrıştırır.

Mavi renkle ilgili bu temel hoşnutluk duygusu, kültürel ögelerde de kendini göstermiştir. Dünyanın her yerinde ve pek çok kültürde mavi renk olumlu çağrışımlara yol açar. 15. yüzyılda İspanya’da aristokrat sınıfı için “mavi kan” terimi kullanılmıştır. Antik Mısır’da tanrılar ve krallar mavi sakal ve mavi saçlarla tasvir edilmiştir. Bizim kültürümüzde kötü niyetli bakışların olumsuz etkilerini bertaraf etmek için mavi boncuk kullanılır.

Sonuç olarak; insanlık tarihini bir renkle özetlenmesi gerekirse bu renk mavidir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar