Bugün Amerika’da erişkin nüfusun sigara içme oranı %15 iken, şizofreni, bipolar bozukluk veya klinik depresyon gibi ciddi psikiyatrik sorunları olan hastalarda sigara içme oranı %57.

Nikotinin beyindeki dopamin seviyesini değiştirerek, psikozun gelişiminde etkili olduğu bir süredir biliniyor. Cardiff Üniversitesi Psikolojik Tıp Enstitüsü müdürü, Prof. Michael Owen, araştırmacıların, sigaranın şizofreni riskini artırdığı yönünde  güçlü kanıtları olduğunu söyledi. King’s Collage London’da konu ile ilgili araştırma yapan ekip ise sigara içenlerin hastalıklarla daha erken yaşlarda tanıştıklarını tespit etti.

Geçmişte psikiyatristler, psikoz ve depresyon tedavisine odaklanabilmek için hastanın sigara içmesine izin verilmesi gerektiğine inanırdı. Hatta hastanelerin psikiyatrik servislerinde sigara içilmesine izin verilirdi.  Ancak bugün bu görüş değişiyor, Psikiyatri Profesörü Laura Jean Bierut, sigara içen hastaların sigarayı bırakmaları ile birlikte hastalıklarının seyrinde pozitif gelişmeler gözlemlediğini bildirmektedir.

Washington Universitesi School of Medicine ve  St. Louis’ten BJC Behavioral Health’te, psikiyatrik hastalıklarla mücadele eden hastaların sigara bağımlılığından kurtulmak istediklerini ancak yeterli tıbbi yardım alamadıkları tespit ettiler. Li-Shiun Chen, konu ile ilgili olarak Ciddi psikolojik hastalıkları olanların yaşam sürelerinin, olmayanlara oranla ortalama 25 yıl daha az olduğunu ve bunun temel sebebinin, sigara tüketim oranının yüksekliğinden kaynaklandığını bildirmiştir. Sigarayı bırakmak isteyen psikiyatrik hastalara ihtiyaç duydukları tıbbi desteğin sağlanması durumunda, hem yaşam süreleri uzayacak hem de psikiyatrik hastalıklarının tedavisinde daha pozitif sonuçlar alınmasına katkı sağlayacağını sözlerine eklemiştir.

Araştırmacılar, BJC Behavioral Health Clinics’te, sigara kullanan hastalarla sigarayı bırakma konusundaki eğilimlerini tespit etmek için bir çalışma yaptılar.

Buna göre:

  • 213 (sigara kullanan) hastanın, %82’si sigarayı bırakmak istiyor.
  • Sigarayı bırakmak isteyenlerin, %44’ü medikal yardım almak istiyor.

Sadece %13’ünün medikal yardım alıyor.

  • Bırakmak isteyenlerin, %25’i ise danışmanlık desteği almak istiyor.

Sadece %5’i danışmanlık desteği alıyor.

Hastalarla yapılan bu araştırmayı tıbbi personele de genişlettiler. Tıbbi personele (isimlerini ifşa etmeksizin) sigara içen hastaların, sigarayı bırakma ya da azaltma eğilimleri konusunda ne düşündükleri sorulduğunda,

  • Doktorların %91’i, diğer tıbbi personelin ise %84’ü hastalarının sigara bırakma veya azaltma gibi bir istekleri olmadığını düşündüklerini söylemişlerdir.

Dr Chen, amaçlarının tıbbi personelin perspektifini yeniden düzenleyerek, fark yaratıcı sonuçlar elde etmeyi umduklarını bildirmiştir. Örneğin, hastalara doktor ziyaretleri öncesinde, sigara alışkanlığını değiştirmeyi isteyip istemediklerini sorgulayan bir form doldurtup, doktorun hastayı görmeden önce, bu formu incelemesi sağlanmasının dahi sigarayı bırakma oranında artış sağlayacağı düşünüyorlar.

Chen, Bierut ve arkadaşları psikiyatri hastalarının sigaradan kurtulmaları konusunda yapılacak çalışmaların, bu hastaların yaşam süreleri ve kaliteleri konusunda çok büyük fark yaratacağına inandıklarından çalışmalarına devam etmektedirler.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar