Soğuk algınlığının baş ağrısı, yutma güçlüğü ve burun tıkanıklığı gibi belirtileri görülmeye başlandığında su, ıhlamur, yeşil çay, zencefil çayı vb. içeceklerin bol miktarda tüketilmesi tavsiye edilir. Her bir malzemenin ek faydalar sunması yanı sıra aslında temel fayda vücuda sıvı takviyesinin sağlanmasıdır. Öte yandan aşırı sıvı tüketiminin de sağlığımızı olumsuz etkileyebileceği ile ilgili görüşler vardır.

  • Soğuk algınlığında bol sıvı tüketmek, gerçekten iyileşme süresini kısaltıp, hastalığın semptomlarını azalmasına yardımcı olur mu?
  • Fazla su içmenin zararı var mıdır?
  • Ne kadar su içmemiz gerekir?

Su içmenin faydaları

İlk ve en önemli faydası hidrasyondur. Vücudumuz düzgün çalışabilmek için suya ihtiyaç duyar. Vücudumuzda bir enfeksiyon ortaya çıktığında, vücudumuz zayıf düştüğünden susuzluk çok daha büyük bir sıkıntı haline gelir.

Vücudun su ihtiyacının karşılanması enfeksiyon olmadığında da önemlidir. Ancak soğuk algınlığında burun delikleri mukoza ile kaplanır. Burun tıkanıklığının ortaya çıkmasına neden olan bu durum, vücudumuzun adeta enfeksiyona yol açan ajanları yakalamak için kurduğu yapışkan bir tuzaktır. Fakat vücutta yeterli su olmazsa mukus kurur ve verimi düşer. Ateşlenmek de hücreleri kurutarak su kaybına yol açar. Sonuç olarak insan sağlığını tehdit eden dehidrasyon (vücudun ihtiyacı olan suyu kaybetmesi) hastalık durumunda daha ciddi bir tehdit haline gelir.

Su içmenin dezavantajları

Bazı doktorlar aşırı sıvı tüketiminin böbrekleri gereksiz yere yoracağına bu yüzden sıvı tüketiminde ölçüyü kaçırmamak gerektiğine inanırlar. Bunu ispatlayacak herhangi bir kanıt olmasa da birçok uzman bu görüşe katılmaktadır. Ancak bir çalışma, alt solunum yolu enfeksiyonu sırasında aşırı sıvı tüketmenin önemli bir soruna yol açtığını göstermiştir. Alt solunum yolları enfeksiyonu sırasında hastaların antidiüretik hormonlarında artış olduğu gözlemlenmiştir. Bu hormon böbreklerden suyun emiliminden sorumludur. Yani bu homonun artışı su emiliminin artışına neden olur.

Hiponatremi

Hiponatremi vücudumuzdaki sodyum düzeyinin azalması (plazmadaki sodyum konsantrasyonunun 135 mEq/L’den daha az olmasıdır.) anlamına gelir; bulantı, kusma iştahsızlık gibi belirtilere yol açar. Ancak aşırı durumları serebral ödeme, komaya hatta ölüme yol açabilir. Bu durum suyun vücuttan atılamaması veya aşırı su tüketimi nedeni ile gerçekleşir. Çok yaygın olmamakla birlikte alt solunum yolları enfeksiyonu sırasında fazla sıvı tüketimi buna yol açabilir. Bu nedenle sıvı alımına dikkat edilmesi gerekir. Yani soğuk algınlığında bol bol sıvı tüketme tavsiyesi her tür soğuk algınlığına uygun değildir.

Susuz kalmamak önemli olduğu gibi aşırı su tüketiminden de kaçınmak gerekir. Böbreklerimiz vücudumuzdaki su seviyesinin düşmesi durumunda susuzluk hissetmemizi sağlayan bir sinyal mekanizmasına sahiptir. Dolayısıyla esas dikkat etmemiz gereken şey bu sinyallerdir. Vücudumuzu dikkatle dinlersek dengeli su tüketir ve hastalığımızın daha kısa sürede iyileşmesini sağlayabiliriz.

Kaynaklar

Benzer Kanıtlar