Kişinin, kendisine ait görüş, inanç ve/veya fikirlerini doğrulayan bilgileri, değerli, doğru ve anlamlı bulup, karşıt görüşü destekleyen bilgileri yanlış, saçma veya değersiz bulma eğilimi içerisinde olmasına, teyit ön yargısı denir. Teyit ön yargısı bilgiyi yorumlama, fark etme, önemseme ve hatırlama davranışımızı etkiler. Düşüncelerimizi doğrulayan bilgilerin hatırlanması, karşıt olanların hatırlanmasından daha kolaydır.

Teyit ön yargısı ile ilgili birçok psikolojik çalışma yapılmıştır.  Ancak psikoloji bilimi, konu ile ilgili çalışmaya başlamadan çok önce, teyit ön yargısı bir fenomen olarak, sanat ve felsefe eserlerinde yer almıştır: Örneğin, Thucydides‘in “Peloponesos Savaşı”, Dante’nin “İlahi Komedyası” ve Francis Bacon‘ın  “Novum Organum” adlı eseri bunlar arasında sayılabilir.

Bacon, ünlü eserinde teyit ön yargısını şöyle tarif etmiştir: İnsan, bir fikri benimsediği zaman, nereye baksa fikrini desteleyecek kanıtlar görür. Karşıt görüşleri doğrulayan bilgiler ve örneklerle karşılaştığında, onları görmezden gelir, küçümser, bir kenara iter hatta reddeder.

Bütün bunların yanı sıra, teyit ön yargısının ortaya çıkmasının başka bir nedeni daha sayılabilir: Yanlışın bedeli, doğrunun araması (ya da anlaşılması) zahmetinden azsa, insanlar teyit ön yargısının konforunu tercih edebilirler.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar