Fit bir görünüme kavuşmak için fazla kilolardan kurtulmak kadar vücudumuzdaki yağ miktarı da önemlidir. Aynı boyda ve aynı kiloda olan iki kişiden birinin daha fit göründüğüne şahit olduysanız muhtemelen daha fit görünen kişinin vücudundaki yağ miktarı, diğerinden daha azdır. Bu yüzden herkes fazla yağlarından kurtulmak istiyor. Bunun için pek çok yöntem öneriliyor: Daha fazla kardiyo yapma, beslenme programında bazı besin maddelerine ağırlık verme vb.

Peki hiç merak ettiniz mi vücuttaki yağ miktarının azalmasına neden “yağ yakma” deniyor? Yağ yakma süreci nasıl gerçekleşiyor? Yanan yağ nereye gidiyor?

Yağ Hücreleri

Yağ hücreleri vücudumuz yağ depolama alanlarıdır. Biyolojide bu hücrelere, adiposit adı verilir. Fazla lipit adipositlerde depolanır. Lipit ise yağ ve yağ ile ilgili bileşiklerden oluşan moleküllerdir.

Yağ hücrelerini mikroskop altına gözlemlerseniz, tam olarak hayal ettiğiniz gibi göründüklerini görürsünüz. Tıpkı vücuttaki diğer hücreler gibi, yağ hücresinin bir çekirdeği ve bir zarı vardır, ancak yağ hücrelerinin büyük bir kısmı depolanmış trigliserit damlacıklarından oluşur.

Gördüğünüz gibi, adiposit hücresinin büyük bölümü yağ deposu – trigliserit ile doludur.

Yağın temel bileşeni olan trigliserid, gliserol ve üç yağ asidinden türeyen bir esterdir. Daha basit bir ifade ile yağ molekülü dört bölümden oluşur: Üç yağ asidi molekülü ve bir gliserol molekülü.

Vücutta yağ depolama

Yağ hücrelerinin amacı yağ depolamaktır. Ancak, bugün atalarımız gibi yüksek kalorili yiyeceklere ulaşmak için büyük bir çaba harcamamız gerekmediğinden, yağ depolama modern insan için hoş olmayan bir durum hatta obezite ile mücadele edenler için felaket anlamına gelir. Ancak atalarımızın hayatta kalabilmek için avlanmak zorunda olduğu çağlarda, vücudun yağ depolama kabiliyeti son derece önemli ve yararlı bir özellikti.

Tükettiğimiz besinler, fiziksel aktiviteleri yerine getirmemizi sağlarken fazla enerji, yağ asidi adı verilen moleküller olarak depolanır. Bunlar yiyecekten yoksun kaldığımızda, dolaşım sistemimize salınarak enerji ihtiyacımızı karşılar. Yağın temel özelliklerini açıkladığımıza göre temel sorumuza dönebiliriz.

Yağ nasıl yakılır?

Rejime veya egzersiz programına başladığımız zaman, yağ rezervlerimizi kullanmaya başlarız ve geçmişte olduğundan farklı olarak daha az yağ depolamaya başlarız.

Sıkı bir şekilde egzersiz yaptığımız zaman, beynimiz yağ hücrelerine, yağ asidi moleküllerini kan dolaşımına salma talimatı verir (Egzersiz yapmak için ihtiyacımız olan enerjiyi sağlamak için). Kaslarımız, akciğerimiz ve kalbimiz; bu yağ asitlerini toplar, parçalara ayırır ve fiziksel aktiviteleri gerçekleştirmek için bağlarındaki enerjiyi kullanır. Bu noktada, yağ hücreleri “boş” hale gelir ve kendi başlarına ölürler.

Yağ molekülleri organik bileşiklerdir, yani karbon atomlarından oluşmuştur. Oksijen, karbon dioksit (CO2) ve su (H2O) üretmek için oksitlenir. Bu iki şey solunum ve boşaltım yoluyla vücuttan atılır. Bu atığın küçük bir bölümü terlemeyle ve büyük bölümü karbondioksit olarak atılır.

Hücresel solunum aslında oldukça kontrollü bir yanma reaksiyonudur. Dolayısıyla yağ hücrelerinin kaybı için “yanma” kelimesini kullanmak yanlış değildir. Ama günlük dilde anladığımız anlamda bir yanma işlemi de söz konusu değildir. Sonuç olarak; “yağ yaktığımız” zaman oluşan atığın büyük bölümü vücudumuzu solunum yolu ile terk eder.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar