Sağlıklı ve güçlü bir vücuda sahip olmak isteyen ve bu konuda çaba harcayan biriyseniz “kas geliştirme yöntemleri” hakkında birçoğu baştan savma yazılmış çok sayıda makale okumuş olabilirsiniz. Ancak kas gelişimi ile ilgili beslenme ve egzersiz önerilerinden çok daha önemli olan kasların nasıl geliştiğini kavramaktır. Çünkü kasların gelişmesini sağlayan temel dinamiği öğrendiğimizde, kendimize en uygun yöntemi ve stratejiyi geliştirme imkanına kavuşmuş oluruz.

Vücut ağırlığımızın üçte birini (hatta bazı durumlarda yarısını) oluşturan kas dokusu, parmağımızı oynatmaktan tutun, en ağır fiziksel işlerin yerine getirilmesine kadar her türlü hareketin gerçekleştirilmesini ve bağ dokusu ile birlikte vücudumuzun bir arada tutulmasını sağlar. Bu yüzden sadece spor meraklıları değil, sağlıklı bir yaşam isteyen herkes kaslarına özen göstermeli ve gelişmesi için çaba harcamalıdır.

 

Ağırlık kaldırmak

Şimdi spor salonlarında görmeye alışık olduğumuz ağırlık kaldırma egzersizlerinin kaslarımızı nasıl etkilediğine yakından bakalım:

Birkaç kasın birlikte kullanımı ile hafif bir ağırlığı kolaylıkla kaldırabiliriz. Ancak kaldırmamız gereken obje gerçekten ağır olduğunda iş değişir. Kumla dolu çok ağır bir çuvalı yerden kaldırmanız gerektiğini düşünün. Bunu tek elle yapamayacağınız aşikardır. Çünkü gerçekten ağır bir cismi kaldırabilmek için vücudumuzdaki birçok kası aynı anda kullanmamız gerekir. Ağır kum çuvalını kaldırmak için karın kaslarımızı sıkar, yere sağlam bir şekilde basar; bacak, kalça, sırt ve omuz kaslarını koordinasyon içinde gererek gerekli olan gücü kum dolu çuvala uygularız.

Kas oluşumu

Birçok kasımızı aynı anda kullanmamızın gerektirecek bir ağırlık kaldırmamız durumunda, kas liflerimiz hücresel seviyede değişime uğrar; aslında bu sırada kaslar hasar görür. ‘Hasar’ kelimesi ürkütücü gelmiş olabilir zira kelimenin olumlu bir anlamda kullanılması nadiren mümkün olur.

Hasar gören hücreler, bağışıklık sisteminin devreye girmesine ve vücudumuzda “sitokin” isimli molekülün ortaya çıkmasına neden olur. Hasarların giderilmesi ile görevli olan sitokinler sayesinde, hasar görmüş hücreler onarılır ve hatta eskisinden daha güçlü bir hale gelirler.

Kaslarınıza uyguladığınız zorlama arttıkça, kas liflerinde oluşan hasar artar. Sonuçta hasar-onarım döngüsü ne kadar sürekli olursa kaslarınızın gelişmesi, güçlenmesi o kadar artar. Kas kütlesinin artması, fiziksel dayanıklılığın da artmasını sağlar.

Spor salonlarında genellikle kol, omuz, göğüs, karın ve bacak kaslarının geliştirmesine yönelik çalışmalar yapılır. Fakat aslında vücudumuzda yaklaşık 600 kas vardır. Yaşam fonksiyonlarımızın yerine getirilmesine hizmet eden ve tüm vücudumuzu sarmış olan kas kütlemizi geliştirmenin en iyi yolu aktif bir yaşam stili benimsemek ve hasar-onarım döngüsünün devamlılığını sağlamaktır.

References:

  1. University of New Mexico
  2. Molecular & Cell Biology Berkeley
  3. Grand Valley State University
  4. University of California, Santa Barbara Science Line

Benzer Kanıtlar