Reuters’te yayınlanan araştırmaya göre; gün ışığından tasarruf etmek için, saatlerin bir saat ileri alındığı, (yani normalden bir saat daha az uyuduğumuz) ilk Pazartesi, kalp krizi geçirme riski %25 artıyor. Buna karşın saatlerin geri alındığı, yani fazladan bir saat uyuma şansına sahip olduğumuz ilk Pazartesi ise kalp krizi riski %21 azalıyor. Araştırmanın detaylarını, metnin devamında bulabilirsiniz.
Michigan’daki hastanelerin, yaz ve kış saati uygulaması nedeniyle, saatlerin ileri ve geri alındığı ilk günlerin hasta kabul kayıtları ile diğer günlerin kayıtları karşılaştırılmıştır. Ardışık dört yıllık veri üzerinde yapılan çalışma ile ilgili olarak; araştırmaya liderlik eden Colorado Üniversitesi’nden Dr. Amneet Sandhu, kalp krizi vakalarının, en sık Pazartesi sabahları meydana geldiğini bildirmiştir. Sadhu, buna yeni bir haftaya başlamanın stresi ile uyku düzenindeki değişimin yol açtığı yorumunda bulunmuştur. Bu bileşenlere, gün ışığından faydalanmak için, saatlerin ileri alınması nedeni ile bir saat eksik uyuma eklendiğinde, kalp krizi riski önemli oranda yükselmektedir.
42.000 hasta kayıdı üzerinde yapılan incelemede, sıradan bir Pazartesi günü kalp krizi vaka sayısının ortalama 32 olmasına karşın, saatlerin ileri alındığı Pazartesi günlerinde bu sayının ortalama 40 olduğunu görmüştür.
Sandhu, saatlerin bir saat ileri alındığı ilk Pazartesi günlerinin kalp krizi vakalarının artacağını bilmenin, hastane personelinin çalışma saatlerini buna göre ayarlayarak, sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilebileceğini söylemiştir.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, enerji tasarrufu amacıyla yaygınlaşan “yaz ve kış saati uygulaması”nın doğru bir uygulama olup olmadığı ile ilgili süregelen tartışmalara, bu araştırma sonuçları yeni bir boyut kazandırabilir.
Kaynaklar: