1916 yılında Amerika Birleşik Devletleri anayasasında olağanüstü bir değişiklik getirilmesi önerisi verildi. Öneriye göre; savaş ilan etme kararı için halk oylaması yapılacak ve savaşa “evet” oyu kullanan herkes Amerikan Ordusu’na kayıt yaptırarak savaşa fiilen katılacaktı.

Amerika’da askeri müdahaleler ile ilgili kararlar kamuoyunu ve kongre üyelerini derin tartışmalara itince yaklaşık bir yüzyıl önce üretilmiş bir yasa değişikliği önerisi gündeme geldi. Yasa değişikliği önerisi kabul edilmemiş ve uygulanmamış olsa da önerinin güçlü etkisi, “savaş ilan etme gücünün yeniden yapılandırılması” gerektiği ile ilgili büyük bir tartışma başlattı.

Birinci Dünya Savaşı’nın zor günlerinde, Nebraska’da yaşayan bir grup vatandaş, savaşa katılma kararını verenlerle savaşa fiilen katılanların farklı kişiler olmasının adil olmadığı görüşünde birleştiler. Onlara göre doğru olan; savaşın yıkıcı etkilerine en ağır şekilde maruz kalan vatandaşların (yani Amerikan Ordusu’nda görev yapan vatandaşların) savaşa girme kararının verilmesinde söz sahibi olmasıydı. 1916 yılında bir anayasa değişikliği önerisi oluşturarak imza kampanyası başlattılar. Hazırladıkları yasa değişikliği önerisini meclise gönderdiler. Yasa değişikliği savaşa girme kararının ulusal bir referandumla verilmesini ve savaş lehinde oy kullananların Amerika Birleşik Devletleri Ordusu’nda hizmet etmek için gönüllü olarak orduya katılması şartının getirilmesini teklif ettiler.

Öneri kongrede kabul edilmedi. Ancak bu öneri aradan geçen yıllara rağmen bugün sosyal medyada savaş karşıtı aktivistleri harekete geçirme gücüne sahip olduğunu gösterdi. Üstelik fikir, savaş konusunda aktif bir tavır benimsememiş vatandaşların da dikkatini çekerek konuya müdahil olmalarına neden oldu.

1916 yılında önerilen bu anayasa değişikliği mevcut sistemin değiştirilmesi gerektiği ile ilgili tek tarihsel çaba da değildir. 1935-1940 yılları arasında kongre üyesi Louis Leon Ludlow birkaç defa Amerika Birleşik Devletleri’nin saldırıya uğraması nedeni ile savaş ilan etme kararları dışındaki tüm savaş kararlarının referandumla verilmesi önerisinde bulunmuştur. Ludlow’un önerisi Amerikan vatandaşlarının %75’i tarafından desteklenmesine karşın kongrede yapılan oylamada başarısız olmuştur.

Fikirlerin de her şey gibi doğduktan sonra beslenip büyümesi ve hayata geçecek olgunluğa erişmesi için zamana ve uygun koşulların oluşmasına ihtiyacı vardır. 1916 yılının karanlık savaş günlerinde Nebraska’da doğmuş bu fikir, belki de sosyal medyanın geliştiği ve insanların birbirleri ile daha kolay iletişim kurabildikleri bugün yayılıp, gelişme fırsatı bulur ve doğduktan yüz yıl sonra bile dünyada barışın tesis edilmesinde etkili olabilir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar