Şarkı söylemeyi çok severim ama güzel söyleyemem. Aslında “güzel söyleyemem” tarifi, durumu anlatmaya yetmiyor. Bu konuda o kadar kötüyüm ki şarkının sözleri olmasa hangi şarkıyı söylediğimi anlayan pek çıkmaz. Bu yüzden ben cesaret etsem bile şarkıya başladıktan çok kısa bir süre sonra sesimi işiten tüm kulaklar, susmam için yalvarır. Hevesimi fark eden bazı arkadaşlarım (hatta içlerinde profesyonel müzisyenler de var) bana yardımcı olmaya çalıştılar ama olmadı. Bu nedenle iyi şarkı söylemeyi engelleyen temel nedenin ne olduğunu hep merak ettim. Sorun nedir? Güzel şarkı söyleyebilme yeteneği, genetik zarların düşeş gelmesi ile mi mümkün olur, yoksa acaba eğer biri çok çalışırsa bir gün mükemmel bir şekilde şarkı söyleyebilir mi?

İyi Şarkı Söylemeyi Sağlayan Temel Unsurlar:

İyi şarkı söylemenin tanımını yapmak pek kolay değildir. İki iyi şarkıcıdan hangisinin daha iyi olduğunu belirlemek de öyle… Oysa söz konusu olan kötü şarkı söylemek olduğunda muğlaklık ortadan kalkar. Şarkının kötü olması genellikle şu alanlardan birinde ya da birkaçında sorun yaşanmasından kaynaklanır.

  • Zamanlama
  • Nota hafızası
  • Ses tonu doğruluğu

Zamanlama ve nota hafızası konusunda insanların büyük çoğunluğunun oldukça başarılı olduğu söylenebilir. Şarkı söyleme eğitimi almış olsun ya da olmasın pek çok insan, bir şarkının ezgisini duyduğunda bu şarkının hangi şarkı olduğunu bilir. Bu da notları hatırlama yeteneğinin yadsınamaz bir kanıtıdır. Aynı şekilde nota değişikliklerinin zamanlamasını yapma konusunda da çoğu insan sorun yaşamaz. (Maalesef bu kalabalık grupta bile yer almadığımı anlamış bulunuyorum.)

Diğer Unsurlar:

İyi şarkı söylemeyi sağlayan daha pek çok unsur vardır: Mükemmel akciğerlere sahip olmak, olağanüstü nefes kontrolü, ses tellerinin istenen ses seviyesini elde etmek için esnetebilmesini sağlayan gırtlak yapısı, hatta burun boşluğunun genişliği gibi fizyolojik özellikler, şarkı söylemede etkilidir. Bunun en güzel örneğini gitarda görebiliriz. Bütün gitarlarda aynı teller kullanılır ancak gitarın fiziksel şekli, çıkan sesi belirler.

Şarkı söyleme işinde ses telleri, gırtlak yapısı gibi fizyolojik özellikler yanı sıra mental bazı özellikler de çok önemlidir. Yeteneğinden kuşku duymayan insanlar, kendine karşı güvensiz olanlara göre çok daha iyi şarkı söyleme şansına sahiptirler. Hepsinden önemlisi küçük yaşlarından beri şarkı söylenen bir ortamda büyümüş ve şarkı söyleme konusunda teşvik edilmiş olan insanların iyi şarkı söyleme olasılıkları çok daha yüksektir.

Genellikle kötü şarkı söylemeye neden olan unsur tonlamadır. Tonlamanın yanlış yapılması şarkının kulakları tırmalayan bir hal almasına yol açar. Tonlama “tizlik ayarı” olarak tarif edilebilir. Genellikle kadınların sesleri erkeklerden daha tizdir. Tizliğin ölçü birimi senttir. 100 sent, yarım tondur. Yarım ton ise 1 oktavın on ikide birine eşittir.

Tonlama hatası demek; şarkının belli yerlerinde sesin olması gerekenden farklı bir tizlikte söylenmesi anlamına gelir. Eğer şarkının bir yerinde sesiniz 50 sent daha yüksek ya da daha alçak çıkacak olursa şarkınızı dinleyen kulaklar bunu fark eder.

Tonlama farklılığını ayırt etme konusundaki hassasiyeti ölçmek için yapılan bir araştırmada bazı insanların bu konuda çok çok iyi olmalarına karşın bazı insanların bariz şekilde kötü olduğu gözlemlenmiştir. Bazı insanlar, duyduğu bir ezgiyi herhangi bir enstrümanla çalmayı başarabilirken bazıları kendi sesleri ile bile bunu yapamazlar. Bu çalışma da yeteneğin doğuştan geldiğinin bir başka kanıtı olmuştur. Yani duyduğumuz bir şarkıyı söyleyebilmemizi sağlayan şarkıyı iyi duyan bir kulağa sahip olmaktır. Ve maalesef bazılarımız bu yetenekten yoksunuz.

Peki ama Neden?

Pek çok şey gibi bu da beynin ilginç aktivitelerinin bir sonucudur. Beynimiz faaliyetlerini belirli bir hedefe göre belirlerler. Konuyu daha iyi anlayabilmek için bu noktada biraz detaya girmemiz gerekiyor: Bir melodi duyduğumuzda beynimiz çeşitli parametreler algılar, örneğin sesin yüksekliği, perdesi, tonu vb. Daha önce de belirtmiş olduğumuz gibi insan beyni genel olarak tonu algılama konusunda iyidir ancak bu durum beynin hata olasılığını göz ardı etmesine yol açabilir. Eğer giriş verisi hatalıysa ve hata göz ardı ediliyorsa sonuçta çıkış verisi de hatalı olacaktır. Bazen de şarkıya doğru tondan girilmesi mümkün olsa da beyin ton değişikliklerinin uyumunu doğru bir şekilde ayarlayamaz.

Kötü şarkı söylediğini fark eden insanın genellikle bu konuda yapabileceği pek fazla bir şey yoktur. Çünkü kulaklarımız istediğimiz tonu tam olarak üretemediğimizi fark etse de beynimizden doğru sesi üretmemizi sağlayacak talimatlar gönderilemez.

Bazen de kötü şarkı söyleme nedeni, kullanılan ses aralığının dar olmasından kaynaklanır. Konuşurken, şarkı söylemeye göre daha dar bir ses aralığı kullanırız. Şarkı söylerken ses aralığını genişletmek çocukluk çağlarında daha kolay öğrenilebilen bir yetenektir. Konuşma sesi ile şarkı söylemeye alışmış olan birinin ses aralığını daha geniş kullanmayı başarması kolay değildir.

Sonuç

Beynimiz doğuştan bazı üstünlüklere ve bazı zayıflıklara sahiptir. Ancak insan beyninin yapısı, gelişmeye uygundur. Etkili, yoğun ve sürekli çaba, beynimizin kalıcı gelişim sağlamasını mümkün kılar. Yani bütün iyi şarkıcılar, doğuştan iyi şarkıcı değildirler. Hatta bazen ünlü insanların yıllar içindeki değişimleri gözlerimizin önünde gerçekleşir. Mesela Taylor Swift’in yıllar içinde gösterdiği gelişim buna güzel bir örnektir. Bu kısmen olgunlaşmadan kaynaklanır ama gelişmenin esas nedeni eğitim ve istikrarlı çalışmadır.

Bu nedenle benim gibi iyi şarkı söylemeyi sağlayan pek çok unsur konusunda sıkıntı yaşıyor olsanız da kim bilir belki de günün birinde bir şarkıyı mükemmel bir şekilde söylemeyi başarabiliriz.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar