Aşırı yemek tüketmenin yol açtığı sağlık sorunları ile mücadele eden batı toplumlarının medya organlarında, bazen dünyanın açlıkla mücadele edilen bölgelerinde çekilmiş fotoğraflar yayınlanır. Bu fotoğraflarda görmeyi kanıksadığımız ancak aslında bilişsel bir uyumsuzluğa neden olan bir detay vardır: Karnı adeta hamile bir kadın gibi şişmiş çocuklar. Açlık zayıflama ile ilişkilendirildiğinden, bu durum gözümüze tuhaf gelir fakat zaman içinde bu detayı kanıksar, bunun nedenini merak etmeyi bırakırız. Bu makale bunun niçin böyle olduğunu merak eden okuyucular için kaleme alınmıştır.

Sayılabilecek kadar kolay seçilen kaburga kemikleri, kuru birer dala benzeyen kollar ile bacaklar ve gerilmiş şişkin bir karın yetersiz beslenmenin işaretleridir. Yetersiz beslenme anoreksiya gibi bir beslenme sorunu değildir. Bu fotoğraftaki çocuğun mustarip olduğu yetersiz beslenme, Protein-Enerji Malnütrisyonu (PEM) olarak tabir edilen, yaşamımız için son derece önemli bir besin türü olan protein eksikliğinden kaynaklanır.

Kwashiorkor

Yetersiz beslenen çocuklarda iki tip PEM görülür. Bunlardan biri marasmus diğeri kwashiorkor’dur. Şişkin karın görüntüsüne yol açan PEM ikincisidir. Yoksulluk ve açıklıkla mücadele eden toplumların çocuklarında sıklıkla görülen kwashiorkor, karaciğer yağlanmasına ve çocukların karın boşluklarında sıvı birikmesine yol açar.

Bu terim ilk kez, Oxford Üniversitesi’nden mezun ilk Jamaikalı kadın olan, çocuk doktoru Cicely Williams tarafından kullanılmıştır. Williams terimi, 1935 yılında anne ve çocuk sağlığı ile ilgili bilimsel çalışmasında tanımlamıştır. Terim, Gana dilinde “bebeğin annenin yeni bir bebek daha doğurması nedeni ile hastalanması” anlamına gelen cümleden türetilmiştir. Henüz bir bebeği sütten kesilmemişken yeni bir bebek daha dünyaya getiren annenin, iki bebeği beslemek konusunda yaşadığı zorluklar bebeklerin yetersiz beslenmelerine yol açar.

Anne sütü bebeğin sağlığı için hayati öneme sahip protein ve amino asit içerir. Bunların yoksunluğu hem fizyolojik hem de zihinsel gelişime ciddi bir tehdittir. Protein ve amino asitler bakımından fakir, karbonhidrat temelli beslenme çocukları bu hastalığın kurbanı haline getirebilir. Ağırlıklı olarak pirinç, tatlı patates ve cassava (bir tür tropik ağacın nişastalı yumrulu kökleri) ile beslenmek çocukların lenfatik sistemlerine zarar verir.

Sıvı birikmesi

Lenfatik sistem vücudumuzda 3 önemli işlevi yerine getirir: Birincisi sıvıların geri kazanımı, ikincisi bağışıklık sisteminin kontrolü ve üçüncüsü ise yağların emilmesi. Yetersiz beslenmenin yol açtığı kwashiorkor hastalarında bu üç işlevde de aksamalar ortaya çıkar. Sıvıların geri kazanımı için dokulardaki sıvının, dolaşım sistemine gönderilmesi gerekir ki bunu yapabilmek için protein gereklidir. Protein basıncı suyun basıncının üstesinden gelerek sindirim sistemindeki suyun vücuda geçişimini (ozmos) sağlayabilmesi gerekir. Ancak protein yetersiz olursa geçişim gerçekleşmez, su sindirim sisteminde ve dokularda birikir.

Başka bir deyişle protein yoksunluğu çeken vücut, metabolik fonksiyonlarını yerine getirmek için yeterli enerjiye sahip değildir. Bu da dolaşım sisteminde ve dokularda sıvı birikmesine yani ödeme yol açar. Ancak ortaya çıkan tek sorun ödem değildir. Kwashiorkor hastalarında dişlerin erken yaşlarda kaybedilmesi, saçların azalması ve derinin incelmesi gibi başka sorunlar da görülür. Teşhis ve tedavi genellikle gelişim bozukluklarını önleyemese de ölümü önleyebilir.

Tedavide beslenme planına yeterli protein yanı sıra minerallerin ve vitaminlerin de dahil edilmesi gerekir ki bu bölgelerde yaşayan insanlar için böylesine zengin ve dengeli bir beslenme imkanına kavuşmak maalesef ki çok zordur.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar