Bugüne kadar sigaranın zararlı etkilerinin belli ölçüde bertaraf edildiği iddiası ile piyasaya birçok alternatif ürün sunuldu. Üstelik bunların bazıları sigaradan daha ucuzdu ve bu durum yaygınlaşmalarında önemli rol oynadı.

Sağlıkla ilgili tehlikelere, sigara ile başlatılan savaş neticesinde sigara içme imkanlarının kısıtlanması eklenince, sigaraya alternatif olabilecek pek çok ürün geliştirilmeye başlandı. Şu ana kadar bu ürünlerin hiçbiri sigaranın tahtını sallayacak güçte bir etkiye sahip olmasa da alternatif ürünlerin kullanıcıları da her geçen gün artıyor.

Alternatif ürünler yaygınlaştıkça, hepimiz aynı şeyi merak eder olduk: Bu ürünler insan sağlığını gerçekten nasıl etkiler? Bazıları sigaradan bile zararlı olduğunu iddia ederken, bazıları pek zararlı olmadığını söylüyor. Peki hangisi doğru? Bu soruya geçmeden önce sigaranın kısa hikayesine göz atalım.

Sigaranın Hikayesi

Aslında sigara, 7 bin yıldan daha uzun bir süredir insan medeniyetinin bir parçası olmuştur. Ancak sigaranın tütünden yapılan versiyonunun yaygın bir şekilde içilmeye başlanması, 16. yüzyılın sonlarına denk gelir. 16. yüzyıldan önce tütün yaprakları, sadece dini törenlerde ve medikal amaçlarla kullanılmıştır. Son 500 yılda sigara, milyarlarca dolarlık bir pazar haline gelmiş, yılda yaklaşık 6 milyondan fazla insanın ölümüne yol açarak gezegenimizin en tehlikeli katili sayılmaya başlanmıştır.

50’li yıllarda sigaranın insan sağlığına iyi geldiği iddia edilmiştir:

Birçok marka, reklam kampanyalarında doktorların sigara içmeyi tavsiye ettiğini bildiren mesajlar vermişlerdir.

I. ve II. Dünya Savaşı yıllarında, Avrupa’da ve Amerika’da sigara, genel ihtiyaç listesinde yer almış ve askerlere dağıtılmıştır. Sigara tüketimi, 1964 yılında yayınlanan önemli bir sağlık raporuna kadar inanılmaz bir hızla artmıştır. Ancak 1965 yılından sonra zararları hakkındaki bilinçlenme, yaygınlaşma hızının yavaşlamasına yol açmıştır. Hal böyle olunca büyük sigara şirketleri, sigaranın içeriğindeki toksin seviyesini düşürmeye, ürünlerin etiketlerine uyarı mesajları eklemeye hatta tütün içermeyen sigara üretme girişimlerinde bulunmaya başlamışlardır. Ancak yanmış dumanı solumanın olumsuz sağlık etkilerini tamamen bertaraf etmesinin bir yolu bulunamamıştır.

Bir sigara ne kadar nikotin içerir?

Sigara bağımlılığının oluşmasında en önemli içerik nikotindir. Sigaradaki nikotin miktarı, sigara tipine göre değişir. Sigaraların büyük çoğunluğu 8 mg ile 24 mg arasında nikotin içerir. Ancak sigaranın içeriğindeki nikotinin büyük bölümü, içme sırasında süzülür. Alınan nikotin miktarı, sigarayı içen kişiye ve sigaranın cinsine göre değişiklik gösterir ve ortalama olarak bir insanın içtiği sigara başına 1 mg nikotin alındığı söylenebilir.

Bitkisel Sigaralar

Çok sayıda bitkisel sigara alternatifi, tütünün zararlı etkilerini bertaraf ettikleri iddiasıyla pazara sunulmuştur. Bazı katkı maddeleri ve nikotin içermeyen bu alternatiflerin en yaygın olan türü bidi (hint sigarası) adı anılır. Ancak kanser ve solunum sorunlarına yol açan madde nikotin değildir. Yani nikotin içermemesi bu alternatifi daha sağlıklı kılmaz. Çünkü tıpkı geleneksel tütün sigarası gibi katran ve karbon monoksit içerirler. Üstelik bu ikisi sigaranın en zararlı iki içeriğidir. Beki daha az bağımlılık yaparlar ancak hala önemli sağlık problemlerine yol açma potansiyeli barındırırlar.

Tütün Savaşının Kızışması

2004 yılına gelindiğinde ilk elektronik sigaralar, sigara içmenin güvenli bir alternatifi olduğu iddiası ile pazara sunulmuştur. Bunlar sigara içme eylemini taklit eden ancak tütün bileşeni içermeyen buhar bazlı ürünlerdir. Bu yapay sigara, kimyasal bir sıvının ısıtılmasıyla elde edilen buharın solunmasıyla sigaranın psikolojik ve fiziksel uyarısını sunma imkanına sahiptir.

İlk on yıl içinde elektronik sigara pazarı 7 milyar dolarlık bir pazar haline gelmiştir. Ancak bu yeni teknolojinin uzun vadeli etkileri bilinmemektedir. Konu ile ilgili ilk raporlar, elektronik sigara içenlerin vücudunda serbest radikallerin depolandığını göstermiştir. Bununla birlikte laboratuvar testleri, elektronik sigaralarda kullanılan kimyasal karışımların bağışıklık sistemine ve solunum sistemine zarar verdiğini göstermiştir.

Bu olumsuz etkiler, geleneksel sigara ile karşılaştırıldığında minimal olsa da hiç kimse elektronik sigaraların “zararsız” alternatifler olduğunu iddia etmemelidir. Üstelik bu alternatiflerin uzun vadede ne gibi sonuçlara yol açtığını henüz bilme imkanından yoksunuz. 1950’li yıllarda sigara reklamlarında doktorların rol aldığı hatırlanacak olursa uzun süreli araştırmaların ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Sonuç olarak, tütün endüstrisinin sağlığa ciddi zararları olmadığı iddiası ile piyasaya çıkardığı ürünlerde de aynı sorunların yaşanma olasılığı oldukça yüksektir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar