Amerika Birleşik Devletleri yasaları, atom bombası bilgisini paylaşmaya izin vermediğinden, Fransa ve ABD, “negatif yönlendirme” veya “Yirmi Sorular” adlı bir yöntem kullanarak, kuralları görüntüde çiğnemeden, bilgileri paylaşmanın yolunu bulmuşlardır.

Fransa, Nükleer Silahların Yaygınlaşmasını Önleme anlaşmasına imza atan 5 ülkeden biridir ve Kimyasal ve Biyolojik silah geliştirmekle ilgili bir bilinen bir çalışması yoktur.

Fransa, 1960 yılında Charles de Gaulle hükümeti sırasında, bağımsız olarak nükleer silah geliştirip, test eden dördüncü ülke olmuştur.

Fransız ordusunun, şu anda 300 civarında nükleer savaş başlığı olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayıda nükleer başlığa sahip olmak Fransa’yı, dünyanın en çok nükleer başlığa sahip ülkeleri arasında üçüncü yapar.

Amerika, Fransa’ya nasıl yardım etti?

Amerika Birleşik Devletleri, 1970’lerin sonu ve 1980’ler boyunca Fransa’ya teknik konularda destek vermiştir. Bu gizli destek, İngilizlerle yürüttüğü nükleer programdan farklıdır. Nixon yönetimi, kendisinden önceki iktidarların aksine, nükleer silaha sahip bir müttefikinin olmasının, Sovyetler Birliği karşısında elini güçlendireceğini  düşünüyordu.

Ancak 1946 yılında imzalanan Atomik Enerji Anlaşmasına gereğince, nükleer silahlarla ilgili bilgileri paylaşamazlardı. Bu yasaklamayı aşmak için “Olumsuz Rehberlik” yada “Yirmi Soru” adını verdikleri bir yöntem kullandılar. Fransız bilim insanları kendi bilimsel çalışmalarından elde ettikleri bilgileri ve tezlerini Amerikalı bilim adamlarına anlatırlar. Amerikalılar, doğrudan bilgi vermeden, doğru ve yanlış diye yönlendirmede bulunarak, Fransızların teknolojilerini geliştirmelerini sağladılar.

Fransızların yardım aldığı alanlar arasında, MIRV, radyasyon sertleştirme, füze tasarımı, Sovyet anti-füze savunmalarında istihbarat ve ileri bilgisayar teknolojisi yer alıyordu.

Program her iki ülkeyede bilgilerin artması ve gelişmesi anlamında fayda sağlamıştır. İki ülke arasındaki ilişki aynı zamanda ulusal askeri bir bağlılık sağlamıştır.

Fransa’nın 50’li ve 60’lı yıllarda, “Force de Frappe” (havada, denizde ve karada kullanılan tüm nükleer silahlar)adı verilen projesi, elinde ciddi bir nükleer güç tutamasını sağlamış, bu da NATO ile arasına mesafe koymasını imkan vermiştir.

Fransa, 1926 yılında Cenevre Protokolünü imzalamış, 1984’te Biyolojik Silahlar Konvansiyonu’na (BWC) katılmış, 1995 yılında Kimyasal Silahlar Konvansiyonu’nu (CWC) onaylamıştır.

 

Kaynak:

  1. Wilson Center
  2. The National Security Archive
  3. The Australian

Benzer Kanıtlar