Atlar gerçekten son derece çarpıcı yaratıklardır. Doğduktan birkaç saat sonra koşmaya başlayabilirler, ayakta uyuyabilirler. Bununla birlikte, onları, yakın akrabalarından (eşekler ve zebralar) ve diğer hayvanlardan ayıran benzersiz özelliklerinden biri de kuyruklarıdır.

Atı tanıyalım

Atın bilimsel adı: Equus ferus caballus’tur. Çok parmaklı nispeten küçük bir memeliden, görkemli görünüşlerine kavuşmalarının 40 ila 50 milyon yıllık bir evrim süreci sonucunda olduğu tahmin edilmektedir. M.Ö. 2000 yılında evcilleştirilmeye başlanan atlar, son derece verimli bir tür olmaları nedeniyle insanlığın ilerlemesinin ayrılmaz bir parçası olmuşlardır.

Atlar, Equidae familyasında birkaç başka türü de içeren Equus cinsine aittir. Zebralar ve eşekler de aynı aileye mensuptur. Bu nedenle, görünüşleri birbirine çok benzer. Ancak daha önce de değindiğimiz gibi söz konusu kuyruk olduğunda benzerlik ortadan kalkar.

At kuyruğu

Atların kuyruğu zebranın ve eşeğin kuyruğundan farklıdır. Bu ikisinin kuyruğu bir tutam gibi başlar ve püskülümsü bir görünüm alarak devam eder. Otlak hayvanlarının birçoğunun kuyruğu bu şekildedir. Bu kuyruk, sineklerin kovulması konusunda oldukça iyi iş görür ancak bunun dışında bir işlevi yoktur.

Öte yandan atların kuyruğu son derece özeldir. Atın kuyruğunun, saça benzeyen, görkemli, kalın telli kılları vardır. Kalçanın hemen altında omurganın uzantısı olarak devam eder, hem deri hem de kastan oluşur. Kalın telli kıllarla kaplıdır ve diğer hayvanların kuyruğundan daha kısadır.

Atların kuyruğu neden farklıdır?

Bu soruya tek kelime ile cevap verebiliriz: İklim. İklim, atların kuyruklarını şekillendirmede önemli bir rol oynamıştır. Atların yakın akrabaları olan eşekler ve zebralar sıcak iklimlerde yaşamışlardır. Zebralar tropikal iklim, eşekler ise çöl iklimi hayvanıdır. Yaşadıkları iklim, sıcak olduğundan ata benzeyen uzun kılları olan bir kuyruğa ihtiyaçları yoktur. Öte yandan atlar, Kuzey Amerika ovalarında gelişmiştir. Ardından Bering Boğazı kara köprüsüyle Asya’ya gelmişlerdir. Bu bölgeler, kış mevsiminde çok soğuktur. Binlerce yıllık evrim sürecinde, kıllarla kaplı gösterişli bir kuyruk, atların hayatta kalmasını kolaylaştırdığından, bu özellik gelişmiş ve korunmuştur.

Evet! İşte bu yüzden atların kuyrukları, zebra ve eşeklerden farklı olarak daha uzun, daha gür, adeta kürk gibi kıllarla kaplıdır.

Sadece soğuktan korumaz!

Atın kuyruğunun en önemli işlevi soğuktan korumaktır. Hava soğuk olduğunda at, kuyruğunu neredeyse tüysüz olan alanı korumak için kalçaları arasına sıkıştırır.

Diğer hayvanlar gibi at da sinekleri kovmak için kuyruğunu kullanır.

Fiziksel işlevleri yanı sıra atın kuyruğu, hayvanın ruh hali ve duyguları hakkında bilgi verir. Kuyruk kalçalar arasında sıkışmışsa, atın ya üşüdüğü ya da korkulu ve gergin olduğu varsayılır. Öte yandan, kuyruk sırtın üzerine doğru kaldırılmışsa, bu atın heyecanlı olduğu anlamına gelir.

Sinekleri kovuyor, soğuktan koruyor ve duyguları ifade etmekte kullanılıyor. Bir kuyruktan başka ne isteyebiliriz, öyle değil mi?

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar