Bazılarımız kısa bir rahatsızlık hissini bile tolere etmekte zorlanır. Böyle zamanlarda dikkatimizi rahatsızlık hissinden uzaklaştırmak için yollar ararız. Dikkat dağıtıcı çözümler; bazen sigara, alkol, uyuşturucu, aşırı yemek yemek vb. bağımlılıklara ya da aşırı duygusal tepkilere, hatta çevremize karşı kötü davranışlar sergilememize bile neden olur.

Rahatsızlık hissini tolare etmek, birçok uzmana göre, geliştirilebilir bir alan.

Kişisel gelişim uzmanı yazar, Pamela Madsen’a göre, rahatsızlık hissi ile mücadele, kişisel gelişim çabalarının bir çoğunun da dayandığı temel prensiptir. Gelişmek için, önce sınırımızın bekçilerini geçmemiz gerekiyor. Sınırımızdaki bekleyen bekçi, nasıl bir üniforma giymiş olursa olsun, üniformanın altındaki kişi aynıdır: “Rahatsızlık Hissi”

Yaşamlarımızda zevk ve acı birbirine kenetlenmiş bir halde bulunur, bu ikilik hem gelişmemize, hem de yaşamımızın anlam kazanmasına hizmet eder. Kendinizi dünya, tüm duyguları ve rahatsızlık hislerini ise gelip geçen hava akımı olarak hayal edin. Kendinize barınaklar inşa edebilirsiniz ama asla kaçarak kurtulamazsınız.

Rahatsızlık hissi ile rahat edebilme konusunda, insanlığı derinden etkileyen felsefe ekolü, Stoacılığa göre, korku, üzüntü ve hayal kırıklığı gibi duygulardan kaçarak, unutarak ya da bastırarak kurtulamayız. Yapmamız gereken, kasıtlı olarak kendimizi, bu duygunun içine bırakmaktır. Rahatsızlığı hissetmeli ve bu rahatsızlık içinde rahatlık alanınızı bularak, bu alanı genişletmeye çalışmalıyız. Böylece korkunun, hayal kırıklığının ya da o anda rahatsızlık hissine neden olan şey her ne ise onunla uzlaşmanın bir yolunu bulmuş oluruz. Bu egzersizi tekrarlayarak, rahatlık alanının peşinden koşmaktan kurtulur, sınır bekçiniz ile uzlaşarak, sınırlarımızı genişletmesini sağlayabiliriz.

Daha mutlu, bir insan olabilmenin yollarını arayan Stoacı felsefe, rahatsızlıklardan daha az rahatsız olmayı ve keyifli anlardan daha fazla zevk almayı amaçlayan egzersizler önerir. Stoik felsefenin temel pratiği, rahatsızlığa gönüllü olmak!

Gönüllü rahatsızlık;

Ünlü Stoacı’lardan biri olan Annaeus Seneca, ayda birkaç defa kendini bilinçli olarak daha az konforlu durumlara koymayı önerir.

Yaşam standardınızı düşürmek, sahip olduğunuz yaşam standardının değerini anlamamıza yol açacağı gibi, bunu kaybetmenin dayanılmayacak kadar kötü bir şey olmadığını anlamanıza ve bununla ilgili korkularınızın azalmasına yol açar.

Pratiğin faydaları;

Etrafınızdaki herkes bir şeylerden yakınırken, aç ve üşüyor olduğunuz halde rahat olduğunuzu hisseder, sadece canlı olduğum için mutluyum ve yeni daha zor durumları deneyimlemek için gönüllüyüm dersiniz. Bu deneyimi ayda birkaç defa tekrarlamanız durumunda, mevcut imkanlarınıza daha fazla şükreder, rahatsızlık konusunda daha dayanıklı olursunuz. Bu pratik zamanla kendinize olan güveninizi artıracaktır.

Bir süre açlık, üşüme vb. pratikler sayesinde, rahatsızlığın o kadar da rahatsızlık verici bir şey olmadığını anlarsınız. Stoik yolculuğunuz ilerledikçe, yağmurda ve soğukta acele etmeden yürüyebilir, üstelik o anın da keyifli olduğunu fark edersiniz.

Ancak unutulmaması gereken bu gönüllü sınırlandırma işinin abartılmaması gerektiğidir. Daha az yemekle, rahat etmeyi denerken, kendinizi açlıktan öldürmeyin. Bu denemeler aslında, daha azla yapabilme, daha azla mutlu olabilme sanatıdır.

Rahatsızlık hissi içinde rahat kalabilmeye yardımcı öneriler:

  1. Yürüyün, koşun, hareket edin.
  2. Rahatsızlık hissi ve onunla olan mücadeleniz hakkında yazın.
  3. Arada molalar verin, kendinizi zorlamadığınız deneyimleri yaşamaya vakit ayırın.
  4. Yolculuğunuzu paylaşın, arkadaşlarınıza yakın çevrenize yaşadığınız zorlukları ve nasıl baş ettiğinizi anlatın.
  5. Birine yardım edin. Böylece kendi hikayenizin dışına çıkma imkanı bulursunuz.
  6. Su içmek, yüzmek, su ile ilgili her türlü etkinlik enerji verici ve rahatsızlık hissi ile uzlaştırıcı bir etkiye sahiptir.
  7. Küçük gelişmeler için, kendinizi kutlamayı ihmal etmeyin. Bu yol, küçük küçük adımlarla ilerlenecek sonsuz bir yolculuktur unutmayın.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar