Hem cumhuriyette hem de demokraside vatandaşların temsilen yönetime katılma hakları vardır. Halk, kendilerini temsil ettiğini ve haklarını koruyacağına inandığı kişileri yönetime getirir. Cumhuriyet insanın temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alır. Temel hak ve özgürlükler, kişinin kendisine aittir hiçbir şekilde ihlal edilemez, devredilmez veya ertelenemez. Yani seçilmiş lideler bile temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek uygulamalarda bulunamazlar. Bununla birlikte demokrasinin en saf modelinde, oy çoğunluğunun azınlık üzerinde sınırsız bir gücü vardır.

Günümüzde ülkelerin pek çoğunun yönetim anlayışı ne saf bir demokrasi ne de saf bir cumhuriyettir. Genellikle bu ikisi arasında yer alan bir anlayış benimsenir.

Demokrasi ile cumhuriyet arasındaki temel fark halkın yasa yapma sürecini kontrol etme derecesidir.

 Saf DemokrasiCumhuriyet
GüçÇoğunlukVatandaş
Yasa KoyucuYasaları çoğunluğun oyları belirler. Azınlıkların hakları koruma altında değildir.Yasa koyucular halkın temsilcisidir ancak yasaları anayasanın kısıtlarına uygun olarak yaparlar.
YönetenÇoğunlukHalkın seçilmiş temsilcilerinin yaptığı yasalar
Hakların KorunmasıHaklar çoğunluğun iradesiyle geçersiz kılınabilir.Anayasa insanların haklarını çoğunluğun iradesinden korur.
İlk ÖrneklerMÖ 500 AtinaMÖ 509 Roma

Demokrasi Kavramı

Demokrasinin en temel tanımı, yönetme yetkisinin halka ait olmasıdır. Ancak yönetimle ilgili her türlü kararın, halkın oyları ile belirlenmesi demek aynı zamanda çoğunluğun azınlığa hükmetmesi gibi bir durumu ortaya çıkarır. Demokrasi kavramı MÖ 500’lü yıllarda Atina’da ortaya çıkmıştır. Doğrudan demokrasi ile yönetilen Atina’da çoğunluk neredeyse tüm hakları ve özgürlükleri belirleme ve denetleme yetisine sahipti.

Cumhuriyet Kavramı

Cumhuriyette vatandaşlar, yasaları yapmak için temsilci; yasaları uygulamak için yönetici seçerler. Çoğunluk yönetimde etkili olsa da resmi bir tüzükle devredilmez hak ve özgürlükler güvence altına alınmıştır. Bu sayede seçilmişlerin keyfi siyasi uygulamalarda bulunmaları da önlenmiş olur. Örneğin Amerika’da senatörler ve temsilciler seçilmiş kanun koyucular, başkan seçilmiş icra yetkilisi, anayasa ise resmi tüzüktür.

Atina’da uygulanan doğrudan demokrasi anlayışının olgunlaşması ile  MÖ 509 yılında Roma Cumhuriyeti’nde temsili demokrasi ortaya çıkmıştır. Roma Cumhuriyeti’nin anayasasının pek çok bölümü yazılı olmadığı halde yürürlüğe konan uygulamalar devletin farklı kolları arasında bir denetim ve denge sistemi tesis edilmesini sağlamıştır. Bu dönemde doğmuş olan güçler ayrılığı ilkesi bugün neredeyse bütün cumhuriyetlerde uygulanmaktadır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar