Takdir edilme arzusuna karşı koyamayıp, yapmayı istemediğiniz bir şeyi yaptığınız ya da çok istediğiniz bir oyuncağı almak için ağlayıp, tepindiğiniz oldu mu? Çocukluğa dair gibi görünen bu deneyimler, aslında yaşam boyunca kişinin çevresinden edindiği öğrenme şekline uygun olarak devam ediyor.

Bu makalede, Skinner’in öğrenme teorisinin temel unsurları olan negatif ve pozitif güçlendirmenin ne olduğu, etkileri ve konu ile ilgili yanlış anlaşılmalar özetlenmiştir.

B.F Skinner ve Edimsel Koşullanma

Skinner’in, doğrudan gözlenme imkânı olan davranışları temel alarak geliştirdiği öğrenme teorisine, edimsel ya da operant koşullanma teorisi denir. Skinner konu ile ilgili olarak tasarladığı deneylerde, farelerle çalışmış ve daha sonra kendi adı ile anılacak olan bir kutu kullanmıştır. Deneyde fare, içinde bir kol (manivela) olan bir kutuya konur. Farenin kola teması sonrasında kutuya bir miktar yiyecek gönderilir. Fare bir süre sonra kola temas etmesi sayesinde yemeğin servis edildiğini öğrenir. Başka bir deneydeyse kutu, farenin elektrik çarpmasını önlemek için kola basması gerektirecek şekilde tasarlanmıştır.

Sonuç: Fare, belirli bir tepkiyi çevresinde değişiklik yapma amacıyla vermektedir. Farenin davranışı, bir uyarana tepki olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak tepki, sadece davranış ile sınırlı değildir. Tepki aynı zamanda farenin düşündüklerini ve hissettiklerini de kapsar. Bu teori, “araçsal öğrenme” adıyla da anılır çünkü hem davranışın ortaya çıkmasını hem de davranışın öğrenilmesini sağlamaktadır.

Özetle; davranışın yeniden ortaya çıkma olasılığı, takip ettiği sonuç örüntüsü tarafından belirlenir. Yani belirli bir davranışı, arzu edilen bir sonuç izlerse, bu davranışın tekrar ortaya çıkması olasılığı artar, çünkü “güçlendirilmiştir”.

Davranışın öğrenilmesine katkı sağlayan teşvik edici unsurlara pozitif güçlendirici denir. Kaçınmaya neden olan araç da davranışın öğrenilmesine katkı sağlayabilir. Örneğin emniyet kemerini takmadığımızda katlanmak zorunda olduğumuz uyarı sesi. Sonuçta öğretilmesi amaçlanan davranışın kazanılmasına katkı sağladığı için bir güçlendirme (pekiştireç de denebilir) aracıdır ancak kaçınma güdüsünü tetiklediği için “negatif”tir. Gündelik yaşamımızda bu ve buna benzer pek çok örnek, güçlendiricilerin negatif ve pozitif doğasını ortaya koyar.

Basit Pozitif ve Negatif Güçlendirme Örnekleri;

  • Sınavdan iyi not aldığı için ebeveynleri tarafından övgü alan çocuk, bir sonraki sınava daha iyi hazırlanır. (Övülme=pozitif güçlendirici)
  • Ya da tam tersine kötü not aldığı için azarlanan çocuk ise azardan kurtulmak için daha iyi çalışır. (Azarlanma=negatif güçlendirici)

Her iki örnekte de çalışma davranışı güçlendirilmiştir. Pozitif ve negatif güçlendirme arasındaki farkı yaratan; güçlendiricinin birinde kaçınma, diğerinde arzulama olmasıdır.

Arzu edilen sonuca ulaşıldıysa buna neden olanın olumlu ya da olumsuz olmasına bakılmaksızın sonuç genellikle “memnuniyet verici” olarak kabul edilir. Can sıkıntısını gidermek için müzik dinlemek gibi. Kaçınma arzusu, uyarandan kurtulmayı sağlayacak davranışın öğrenilmesini sağlamıştır. Hasta olmamak için kalın giyinmek gibi.

Yanlış Anlamalar

Negatif ve pozitif güçlendiriciler anlamsal çağrışımlarından dolayı yanlış anlaşılmaya müsaittir. Pozitif güçlendirici, her zaman iyi bir şey değildir. Örneğin uyuşturucunun yarattığı hoş duygular nedeni ile tüketilmesi pozitif güçlendiricidir. Bununla birlikte negatif güçlendiricilerin hepsinin olumsuz olduğunu düşünmek de doğru değildir.

Konu ile ilgili dikkat edilmesi gereken en önemli şey: Güçlendiricilerin doğru kullanılmasıdır. Öfkeyle ağlayan bir çocuğa, anne babanın sarılması, oyuncak vermesi kısa vadede çocuğun ağlamasını durdurur oysa bu, bariz bir şekilde istenmeyen davranışın güçlenmesine yol açar. Sonuç olarak; güçlendiricilerin yanlış kullanılması hem birey hem de toplum için zararlı sonuçlar doğurur.

Negatif Güçlendirici Ceza Demek Değildir!

Negatif güçlendirme ile ceza sıklıkla birbirine karıştırılır. Negatif kelimesi teşviğin tam tersi anlamına gelir ama ceza ile karıştırılmaması gerekir. Olumsuz güçlendirmede olumsuz pekiştireçler ortamdan çıkartılır ama cezada olumsuzlar ortama dahil edilir. Yani aslında ceza, bir davranışın görülme olasılığını azaltmaya yaradığı için güçlendirmenin anti tezi gibi işlev görür. Bu yüzden cezaya yol açan tepkinin, yeniden ortaya çıkma olasılığı düşüktür. Bununla birlikte olumsuz uyaranın bitmesi, bireyin arzu ettiği ya da tam tersine arzu etmediği bir durum olabilir. Tıpkı güçlendirme gibi cezanın da olumlu ve olumsuz türleri vardır. Olumlu ceza bir istenmeyen tepkiyi azalmak için kullanılır örneğin birisini kavga etmekten alıkoymak için azarlamak. Olumsuz ceza ise kavga eden kişilerin imtiyazlarının alınması vb. Hem cezalandırma hem de güçlendirme her ikisi de belli tepkilerin ortaya çıkmasını önleme amacını taşır ama karşıt işlevleri yerine getirmeye de hizmet eder.

Davranışsal güçlendirme tepkisi, bütün durumlar ve insanlar için geçerli midir? Davranışsal modelin diğer unsurları gibi güçlendirme tepkileri ile ilgili çalışmalar da doğrudan gözlemlenebilir davranışlar ve onların kontrol mekanizmaları ilgilidir. Yani göz ardı edilen bazı faktörler vardır ve bu nedenle her durumda ve herkes için geçerli değildir.

Bir daha ki sefere leziz bir çikolatayı ağzınıza atıp atmamak arasında kalıp, atmayı seçerseniz bu yazıyı hatırlayın ve bu tuzağa düşmeyecek kadar yaşlanmadığınız için sevinin.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar