“Davetsiz Düşünce” (Intrusive thought), uygunsuz bir zamanda aniden ortaya çıkan, rahatsız edici ve istemsiz; fikir, düşünce veya zihinde oluşan imajlara verilen genel isimdir. Genellikle şiddet, saldırganlık ve cinsellik temalı olurlar. Bazen obsessive-compulsive bozukluk, depresyon, dikkat ve hiperaktivite bozukluğu vb. psikolojik sorunlarla ilişkili olarak ortaya çıkarlar.

Aniden gelen bu rahatsız edici düşüncelerin, istemsizce ortaya çıkması ve kontrol edilemiyor olması, sahiplerini korkutabiliyor.  Dr. Hannah Reese, konu ile ilgili makalesinde, bunun normal bir durum olduğunu, hatta farklı formlarda olmakla birlikte, aslında bu davetsiz misafirlerin, zaman zaman herkese uğradığını bildirir.

Zihnimiz “davetsiz düşünce”leri neden üretir?

Bir anda zihinde beliren “hareket halindeki arabadan atlamak”, “yavru bir köpeğe tekme atmak”, “birini yaklaşmakta olan trenin önüne itmek” vb. davetsiz düşüncelerin, aklımıza geliyor olma nedeni, bunları aslında hiçbir şekilde istemiyor oluşumuz. Bu düşünceler, zihnimizin üretebileceği en uygunsuz örnekler oldukları için aklımıza geliyorlar.

Davetsiz düşüncelerle uzlaşma;

Aniden ortaya çıkan rahatsız edici düşüncelerle, tüyleri diken diken olan insanlar, genellikle bunları bastırma eğilimi gösterirler. Bastırma ve unutma çabaları, hiçbir işe yaramadığı gibi tersine düşüncelerin güçlenmesine yol açar. Konuyla ilgili  Harvard Üniversitesinde bir çalışma yapılmıştır. Bir grup deneğe, “beyaz bir ayı” hariç her şeyi düşünebilecekleri söylenir. Ancak görevi tam olarak başarabilen çıkmaz. Deneklerin karşılaştıkları problem, beyinin sürekli olarak yapmakta olduğu görevi kontrol etme eğilimidir ve beynin her kontrolünde, “Beyaz Ayı” sahneye fırlar.

Eğer zihnimizi bazı düşüncelerin var olup olmadığı konusunda izlemeye başlarsak, o düşüncelerin daha sık bir şekilde aklımıza gelmesine neden oluruz.

Ne kadarı normaldir?

Bazı kişilerde bu davetsiz düşüncelerden duyulan rahatsızlık çok fazlalaşabilir ve kişi  bunlardan kurutulmak için çok büyük bir çaba sarf etmeye başlayabilir. Eğer bu düşüncelere yol açabilecek davranışlarda bulunmaktan yada bu düşünceleri tetikleyecek yerlerde bulunmaktan kaçınma durumu söz konusuysa, örneğin trene binmekten, bir bebeği kucağınıza almaktan kaçınmaya başladıysanız, OCD’den mustarip olabilirsiniz. Dr. Hannah Reese, böyle bir kuşku taşıyanların, konu hakkında daha fazla bilgi edinmelerini öneriyor. Bilgi için www.ocfoundation.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

Eğer bu düşünceler,  yaşamınızı etkilemiyor ve sadece rahatsızlık hissine neden oluyorsa, yapılacak şey çok basit: Bunun normal olduğunu hatırlamalı, zihnimizden gelip geçmelerine izin vermeliyiz. Hatta Dr. Hannah Reese’a göre, bu düşünceleri arkadaşlarımızla paylaşırsak, davetsiz misafirlerin verdiği rahatsızlığı ve ziyaret sıklığının azalmasını sağlayabiliriz.

 

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar