Kalabalık şehirlerde yaşayanlarımız için asansör, ulaşım araçları kadar önemli bir hale geldi. Nasıl gelmesin ki 20. kattan daha yüksekte yaşayan veya çalışan bir insan için asansörsüz bir yaşam düşünülemez. Bundan birkaç on yıl önce asansöre binmekten kaçındığını itiraf eden insanlara sık sık rastlardık. Asansörü hareket ettiren mekanizmanın bozulup, asansör kabininin serbest düşüşe geçme ihtimali en cesurumuzu bile biraz tedirgin ederdi. Neyse ki yıllar geçtikçe asansörlerin güvenli olduğuna daha çok ikna olduk. Teknik bir aksaklık olduğu durumda devreye giren güvenlik önlemleri ile artık asansörlerin düşmesi ihtimali inanılmaz ölçüde azaldı.  Ancak asansörün korkulan bir araç olduğu yıllardan miras bir tartışma halen devam ediyor. Eğer serbest düşüşe geçmiş bir asansördeysek ve asansör tam zemine çarpacağı sırada zıplamayı başarırsak göreceğimiz hasarı azaltabilir miyiz? İnternette yapacağınız basit bir aramayla konu ile ilgili hem doğru hem de yanlış pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu yazı, işin doğrusunu en kısa şekilde açıklamak için kaleme alınmıştır.

Çok çok düşük bir ihtimal olmakla birlikte diyelim ki düşen bir asansördesiniz:

Asansör serbest düşüşe geçtiğinde düşmesine neden olan tek kuvvet yerçekimidir. Bu da asansörün saniyede 9,8 metre hızlanarak aşağı doğru hareket ettiği anlamına gelir. (Yani bir nesne düşerken birinci saniyede hızı 9,8 metre/saniye iken ikinci saniyedeki hızı 9,8X2 metre/saniye olur ve bu böyle artarak devam eder.) Asansör, içindeki insanlarla aynı hızla hareket etmektedir. Asansörün yere çarpacağı kuvvet, ivmeye bağlıdır. İvme kütle ve hızın ortaya çıkardığı bir şeydir. En basit şekilde açıklamak gerekirse düşme süresi ne kadar uzunsa hız o kadar artar ve çarpmanın yol açacağı hasar da o kadar artar.

Zıplama eylemi kusursuz bir şekilde doğru zamanda yapılsa bile yarar getirmez. (Hatta bir miktar zarar riskini yükseltir.) Çünkü;

  • Birincisi yerden kuvvet almadan zıplamak mümkün değildir. Asansörle birlikte düşmekte olduğumuzdan asansörün zemininden güç alarak zıplamak mümkün değildir.
  • İkincisi diyelim ki bir yere tutunup, ayaklarımızı yere daha fazla bastırdık ve böylece zıplamayı başardık, bu durumda çarpma anında başımızın asansörün tavanına çarpma şiddeti artar ve her türlü kazada öncelikle sakınılması gereken vücut bölgemiz başımızdır.
  • Üçüncüsü, diyelim ki asansörün üstü açıktı ve bu sayede başımızı tavana çarpmadık ve üstelik olimpiyat şampiyonu ile yarışacak derece güçlü ve doğru bir sıçrayış gerçekleştirdik. Ancak yine de sıçrayışımız bir işe yaramaz çünkü ne kadar kusursuz zıplarsak zıplayalım elde edeceğimiz ters yönlü kuvvet, çarpma kuvvetine oranla çok küçük kalır. Özetle göreceğimiz hasar değişmez.

Sonuç olarak zıplayarak hayatta kalabileceğini düşünen okurların elinden, boş olsa da bir umudu aldığımız için üzgünüz ama çok iyi bir haberimiz var: Endişelendiğiniz şeyler listesinde bindiğiniz asansörün düşmesi maddesini çıkarabilirsiniz. Çünkü eğer listenizde merdivenden düşme ihtimali yoksa istatistik bilimi asansörün düşme ihtimalinin de olmaması gerektiğini söylüyor.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar