Duygudurum dengeleyici (mood stabilizatör) sınıfına giren ilaçlar, adından da anlaşılacağı gibi duygu dalgalanmalarının kontrol edilmesini sağlar. Bu isimle anılmalarının esas sebebi alındıktan sonra ortaya çıkan etkilerdir. Yoğun duygu dalgalanmaları yaşayan hastalara, reçete ile verilen bu ilaçlar en çok bipolar bozukluk tanısı konan hastalarda kullanılır.

Bipolar Bozukluk

Bu mental bozukluk, hastanın birbiri içine geçmiş manik (ya da hipomani) ve depresyon dönemleri yaşaması ile karakterize olur. Manik döneminde hasta aşırı heyecanlı, agresif ve uyarılmış durumdadır. Bu dönem aşırı mutluluk ya da asabi bir ruh haline yol açabilir. Manik durumunun yoğunluğunlaşması, asabiyet ve öfkeli bir duygu durumun ortaya çıkması ile sonuçlanır. Depresyon ise tahmin edileceği gibi düşük enerjili dönemlerle kendini gösterir. Mani ve depresyon dönemleri aynada kendine bakmaya (aynadaki akisin ters yönlü olması nedeniyle) benzetilir. (Örneğin, coşku ve çökkünlük.)

Bipolar bozukluktan muzdarip insanlar, ruh hallerindeki abartılı değişimler nedeniyle sosyal ilişkilerinde, profesyonel yaşamlarında uyum sorunu yaşarlar.

Duygudurum dengeleyiciler

Bu ilaçlar en çok bipolar bozukluk I ve II’den muzdarip hastaların ruh hali değişimlerini kontrol etmekte kullanılır. Ayrıca şizofreni ve sınırda kişilik bozukluğu tanılarında da kullanılmaktadır. Tek bir çeşit ilaçtan ziyade daha iyi sonuç almak için birkaç farklı kombinasyon halinde kullanılırlar. Çoğu ilaç bozukluğun belli bir yönünü tedavi eder. Lityum manik semptomlarının tedavisinde daha iyidir. Lamotrijin ise depresyon tedavisinde daha etkilidir. Bu yüzden genellikle tek başlarına değil birlikte kullanılırlar. Dozları da hastanın durumuna göre değişir.

Hastada spesifik bir psikotik semptom veya nöbet görülmese de duygu durum dengeleyici ilaçlarla birlikte bazı antikonvülzanlar (bilinçsiz kasılmaları önleyen sara nöbeti vb.) ve antipsikotikler de reçete edilir.

Hastanın kendisini tamamen iyi hissetmesi durumunda bile bu ilaçlara devam etmesi istenir. İlaçları kullandığı sürece hasta kendisini iyi hisseder ve hastalığın yeniden ortaya çıkması önlenir.

Duygudurum Dengeleyici İlaçların Mekanizması

İlaçlar metabolizmanın çeşitli yönlerini etkiler. Bu nedenle standart bir mekanizmadan söz edilemez. Aslında duygudurum dengeleyici ilaçların mekanizması tam olarak anlaşılmamıştır ve şu an için elimizde sadece hipotezler vardır.

Bipolar bozukluk için en yaygın olarak kullanılan ilaç lityumdur. Lityum’un GSK3B enzimini engellediği düşünülmektedir. Çünkü bu enzim diğer işlevlerin yanı sıra nöronal hücre gelişiminde rol oynar. Serotonin salgısını da arttırdığı düşünülmektedir.

Bazı duygudurum dengeleyici ilaçlar da glutamat gibi diğer nörotransmitterlerin salgılanmasını etkiler. Bir başka teori ise bu ilaçların araşidonik asit artışına yol açmasıdır. Araşidonik asit, vücutta büyüme için gerekli yağ asitleriden biridir. Özellikle beyin, kas ve karaciğer hücrelerinin zarında bulunan çoklu doymamış bir yağ asididir. Bu asit çeşitli enzimler tarafından metabolize dilir. Bebeklerin nörolojik gelişimi için araşidonik asit gereklidir. Aynı zamanda beyni oksidatif stresten korumak ve nöronların onarımı için gereklidir. Araşidonik asitteki anormallikler, Bipolar Bozukluğa ve Alzheimera yol açabilir. Bu nedenle bu ilaçlarla bu anormalliklerin giderilmesi sağlandığında duygudurum dengesi de sağlanmış olur.

Aslında daha iyi ilaçlar geliştirilebilmesi için bozukluğun mekanizmasının daha iyi anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Mekanizmasını tam olarak kavrayamasak da bu ilaçların duygudurumu kontrol etmede fayda sağladıklarına kuşku yoktur.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar