Sıklıkla kullanılan “korkudan ölmek” deyimi, acaba gerçekleşmesi mümkün bir gerçeğe işaret eder mi? Yani eğer insan çok korkarsa bu korku ölümüne neden olabilir mi?

Live Science’ta yayınlanan makaleye göre bu sorunun yanıtı: EVET!

Büyük bir korku karşısında insan vücudu “kaç ya da savaş” moduna girer. Bu mod, vücudumuzun otonom (yani bilinçli bir şekilde müdahale edemediğimiz) sinir sisteminin bir reaksiyonudur. Çok korktuğumuzda vücudumuz otomatik olarak kaçmaya ya da savaşmaya hazırlanır. Adrenalin seviyesi yükselir, göz bebekleri büyür, kalp atışları hızlanır, bacak ve kollara doğru yoğun bir kan akışı başlar. New York’ta bir hastanede acil servis doktoru olan Robert Glatter, vücuttaki adrenalin seviyesi artışının, kalbe zarar verme ihtimali olduğunu bildirmiştir. Adrenalin salındığı zaman kalpteki kalsiyum kanalları açılır ve kalsiyum kalp hücrelerine hücum eder. Kalp kasları güçlü bir şekilde kasılır. Ancak aynı zamanda kalsiyumun etkisi gevşemeyi de engeller. Bu da kalp koordinasyonunun bozulmasına, kişinin ventrikül fibrilasyonu denilen bir aritmi geliştirmesine neden olabilir. Bunun sonucunda da kan basıncı düşer ve beyne ihtiyacı olduğundan daha az kan giderek kişinin bilincini kaybetmesine yol açabilir. Üstelik Dr. Glatter; bu durumun sadece kalp rahatsızlığından muzdarip olan insanlar için geçerli bir risk olmadığını; sağlıklı insanlarda da bu olumsuz senaryonun gelişme ihtimalinin olduğunu bildirmiştir.

Korku Dışındaki Aşırı Duygular

Bu olumsuz senaryonun ortaya çıkmasına neden olan tek duygu korku da değildir. Aslında her türlü aşırı duygu, bu reaksiyona yol açabilir. Dr. Glatter yüksek adrenalin seviyesinin cinsel ilişki, spor antrenmanı ya da dini bir coşkunluk durumunda da ortaya çıkabileceğini bildirmiştir. Bunun yanı sıra savaş ya da kaç tepkisi aşırı seste, korkunç bir kokuda vb. pek çok nedenle tetiklenebilir.

Örnek Bir Vaka

Associated Press’te yayınlanan bir habere göre, 85 yaşında bir adam aracıyla seyir halindeyken bir traktöre arkadan çarpar ve yaşamını yitirir. Ancak ölüm sebebi ölümcül bir yaralanma değil, adamın kalp krizi geçirmesidir. Yaşamını kaybeden adımın ailesi, adımın çarptığı traktörün kullanıcısını mahkemeye verir. Çünkü traktörün arka ışıkları yoktur ve muhtemelen sürücü şiddetli yağmurda traktörü çok geç fark etmiştir. Bu da büyük bir korku yaşamasına ve kalp krizi geçirmesine neden olmuştur. Ailenin iddialarını haklı bulan mahkeme, aileye 300 bin USD tazminat ödenmesi gerektiğine karar verir.

Çaresi Yok mu?

Savaş ya da kaç tepkisi otonom sinir sistemimizin kontrolünde olduğuna göre böylesi bir durumla karşılaşmamak için yapabileceğimiz hiçbir şey yok gibi görünüyor. Ancak Dr. Glatter’ın konuyla ilgili iyi bir haberi var! Dr. Glatter’a göre düzenli yoga, meditasyon vb. yöntemler, insanın savaş ya da kaç tepkisinin kontrolünde belirgin bir ilerleme kaydetmesini sağlayarak muhtemel olumsuz senaryoların gelişmesini önlüyor.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar