Kült, hâkim dinsel anlayışlardan ayrılarak, yeni bir inanç sistemi oluşturmuş sapkın sosyal grupları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Ancak kuşkusuz bir inanç grubunun sapkın bir inanç grubu olarak kabul edileceği sınırlar herkese göre değişir. Bu yüzden hangi grubun kült olarak kabul edilebileceği, hangi grubun edilemeyeceği tartışmalıdır.

Kelime Kökeni

Kült terimi, Latince “ibadet” anlamına gelen cultus kelimesinden türetilmiş ve ilk olarak 17. yüzyılda kullanılmıştır. Latince “cultus” kelimesi ise toprağı ekip biçmek anlamına gelen “colere” fiilinin sıfat halidir. Kültür terimi ile hem anlam hem de ses olarak benzeşme nedeni de bu ortak kökendir. Başlangıçta “dini tören” anlamında kullanılan terime 19. yüzyıla gelindiğinde, bir inanç hareketine aşırı bağlılık duyulması anlamı yüklenmiştir. 1930’lu yıllarda ise kült ve kültist terimleri, Amerika tıp literatürüne “inançla tedavi” anlamıyla girmiştir. Popüler bir yaklaşım haline gelen inançla tedavi alternatif tıbbın diğer türlerine yayılmıştır.

Kült terimi ile ilgili karmaşığın nedeni:

Bugün terimin İngilizce kullanımında aşağılayıcı bir çağrışım hakimdir. Öte yandan kült terimi başka batı dillerinde “din” ve “dini hareket” anlamına gelmektedir. Bu durum, sınırların belirsiz olması nedeni ile ortaya çıkan karmaşayı daha da artırmaktadır. Çünkü terim İngilizce dışındaki metinlerden dilimize yapılan çevirilerde herhangi bir olumsuz çağrışıma yol açmazken İngilizce metinlerden yapılan çevirilerde, küfür gibi aşağılayıcı olumsuz çağrışımlara yol açar.  Ancak sonuç olarak; terimin ülkemizde ki kullanımında daha çok toplumun ahlak anlayışına ters tutumlara sahip, terörize olmuş ya da olmaya meyli olan gruplar için kullanıldığı söylenebilir.

Kültler, 1930’lu yılların başından beri sosyolojik araştırmaların önemli konularından biri olmuştur. Bazı mezhepler ve yeni dini hareketler, kült olarak nitelendirilmiştir. Kült hareketine mensup kişilerin işlediği suçlarla gündeme gelen yeni inanç hareketleri, bu yüzden tepki çekmiştir. 1970’li yıllarda kült karşıtı hareketlerin ortaya çıkmıştır. Kült karşıtı hareketlerin öne sürdüğü iddialar, bu makalenin konusu olmayan yepyeni tartışmalar başlatmıştır.

“Yeni Dini Hareket” (new religious movement) terimi ise 1850’den sonra ortaya çıkan dinler için kullanılan bir terimdir. Hepsi olmasa da çoğu kült sınıfı altında değerlendirilen Yeni Dini Hareket’ler, kendi içinde alt sınıflara ayrılır. Örneğin; kıyamet kültleri, ırkçı kültler, siyasi kültler, terörist kütler, çok eşli kültler vb. Devletlerin kültlere tepkisi de önemli bir başka tartışma konusudur.

Sosyolojik bir kategori olarak terim;

Sosyolojik bir kategori olarak “kült” kavramı, 1932 yılında sosyolog Howard P. Becker tarafından ortaya atılmıştır. Daha önce teolog Ernst Troeltsch tarafından yapılmış olan dinsel hareketlerle ilgili sınıflama, Becker tarafınan genişletilmiştir. Troeltsch, dinsel tutumları üç sınıfa ayırmıştır: “Kiliseye bağlı”, “mezhepsel” ve “mistik”. Becker, Troeltsch’in mezhepsel sınıfını, “mezhep” ve “kült” olarak ikiye ayırmış ve kült kavramını, güçlü bir örgütlenmeye sahip olmayan, şahsi niteliklerin öne çıktığı, küçük dinsel gruplar olarak tanımlamıştır. Ardından yapılan sosyolojik çalışmalar, bu tanımlama üzerinden yapılmış ve bu tanımlamaya “ilhamını hakim dinsel kültürün dışından alan sapkın dini gruplar anlamı da eklenmiştir.

Sosyolojik terminoloji, dini ayrışmanın (schism) sonucu olarak mevcut geleneksel yaklaşımların bir uzantısı olarak ortaya çıkan grupları mezhepsel gruplar; hâkim dinsel kültürden tamamen farklı yeni inanç ve uygulamaları benimseyen grupları ise kültler olarak nitelendirir.

İçinde Bulunduğunuz Grup, Bir Kült Olabilir mi?

İçinde bulunduğunuz grubun bir kült olup olmadığını belirlemek için bugüne dek pek çok kriter ortaya konmuştur. Bu kriterlerin tıpkı terimin tanımı gibi çok net sınırları olmamakla birlikte aşağıdaki liste konuyu değerlendirmek isteyen okuyuculara yol gösterebilir.

  • Grup üyeleri, lidere sorgusuz sualsiz bağlılık duyar.
  • Sorgulama, şüphe duyma ve eleştirel tavırlar hoş karşılanmaz.
  • Beyin yıkama uygulamaları örneğin meditasyon, ilahi söyleme, anlaşılmaz kelimeleri tekrarlama vb. etkinlikler yorucu bir rutinle tekrarlanır.
  • Grup üyelerinin nasıl davranması, hissetmesi hatta düşünmesi gerektiği son derece detaylı biçimde belirlenmiştir.
  • Evlilik, iş, giyim tarzı, nerede yaşanacağı, çocuk sahibi olunup olunmayacağı, çocukların nasıl yetiştirileceği vb. yaşamın her alanı ile ilgili kurallar lider tarafından belirlenmiştir.
  • Grubun liderinin mesih, özel bir varlık vb. olduğuna ve liderin özel bir misyonu olduğuna inanılır.
  • Toplum, genellikle grup tarafından iki kutuplu bir yapı olarak algılanır. Grubun kendisi kutuplardan birini, grup dışındaki herkes diğer kutbu temsil eder.
  • Lider hiçbir makama hesap vermez.
  • Grubun yüce amaçları vardır. Bu amaçlara ulaşmak için her şeyin mubah olduğu öğretilir ya da ima edilir.
  • Lider ya da liderler grup üyelerini kontrol altında tutmak için utanç ve suçluluk duygularını manipüle edecek yöntemler kullanır.
  • Lidere ve gruba itaat, üyelerin aileleri ve eski arkadaşlarıyla bağlarını koparmalarına, kişisel hedeflerinin ve faaliyetlerinin köklü şekilde değişmesine yol açar.
  • Grup bünyesine yeni üyeler katmaya çok önem verilir.
  • Grup gücünü artırmak için mali kaynaklarını genişletmeye çok önem verilir.
  • Üyelerin grup faaliyetlerine kendilerini adamaları ve ölçüsüz fedakarlıklarda bulunmaları beklenir.
  • Üyeler grubun diğer üyeleri ile birlikte yaşamaya veya sosyalleşmeye teşvik edilir hatta bazı durumlarda mecbur tutulur.
  • En sadık üyeler, grubun dışında bir hayatın olmadığı ya da hayatın bir anlamı olmadığı inancına sahiptir.

Not: Kült terimi ile birlikte anılan “sekt” kavramı ise tıpkı kült gibi kendine özgü inanç ve tutumları benimsemiş ancak kült kadar tehlikeli ve aşırı bir anlayışı benimsememiş olan gruplar için kullanılır. Örneğin yasal olarak kabul gören dini gruplar sekt olarak nitelendirilebilir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar