Orta Çağ dönem filmlerinde savaşçıların, tüm vücutlarını kaplayan özel bir zırh giydiğini görmüşsünüzdür. Plaka zırh adı verilen, demir veya çelikten dövülerek üretilen tarihi, kişisel zırhların soylular ve şövalyeler tarafından giyilenleri, giyenlerin hayatta kalma olasılıklarını inanılmaz ölçüde yükseltmiştir. Hatta bu kaliteli ve pahalı zırhlar, kuşananlarını neredeyse “öldürülmez” kılmıştır. Bazı ok ve kılıçların etkisini azaltacağı muhakkak olmakla birlikte bu kıyafetin bir insanın nasıl olup da “öldürülmez” kıldığını anlamakta zorluk çekiyorsanız, haklısınız ama bunun çok mantıklı bir açıklaması var.

Erken örneklerine Roma döneminde rastlansa da esasen ortaçağın son dönemlerinde yaygınlaşmış, 17. yüzyılda ise kullanılmamaya başlanmıştır.

Yeterince zengin veya yeterince önemli biriyseniz (veyahut her ikisi birden) savaş alanlarında olağanüstü koruma sağlayan aynı zamanda hareket edebilmenize imkan verecek hafiflikteki yukarıdaki görselde sadece birkaç örneğine yer verilen zırhlı kıyafetlerden birinin sahibi olabilirdiniz. Bunlardan bazılar olağanüstü koruma sağlamak yanı sıra çok şık ve etkileyici bir görünüme de sahiptir.

Kimler plaka zırh kuşanırdı?

Plaka zırhın sadece şövalyeler tarafından kuşanıldığı sanılır. Bunun nedeni, Orta Çağ’da orduların çoğunun en baskın gücünü, zırh kuşanmış şövalyelerin oluşturmuş olmasıdır. Aslında son derece yaygın bir şekilde kullanılmış olan plaka zırhlar, piyadeler tarafından bile kuşanılmıştır. Ancak hiç kuşkusuz sıradan bir askerin plaka zırhı ile bir şövalyenin zırhı arasında çok önemli bir kalite farkı vardır.

Plaka zırh kuşananı nasıl “öldürülmez” kılar?

Kulağa şaşırtıcı gelen bu gerçeğin zırhın sağladığı fiziksel koruma ile bir ilgisi yoktur. Bu korumanın altında yatan esas neden, zırhın algıyı etkileme gücüdür. Çok pahalı olduğu belli olan bir zırhı kuşanabilmek için çok zengin bir aileden gelmek gerekirdi. Dolayısıyla böylesine zengin bir adamı öldürmek yerine onu yüksek bir para karşılığı ailesine iade etmek çok daha avantajlı bulunmuştur. Yani bir anlamda pahalı bir zırh, zengin adamın cebindeki eve dönüş biletidir.

Bu yüzden güçlü pahalı ve tüm vücudu koruyan bir zırh kuşanmış kişilerin birçoğu hayatta kalmış, en azından ilk etapta öldürülmekten kurtulmuşlardır. Modern zamanlarda geçerli olan bu gerçek, Orta Çağ’da neden geçerli olmasın öyle değil mi? Hemen her yerde ve her zaman zengin adamın hayatta kalma şansı, sıradan insandan daha yüksek olmuştur.

Fiziksel koruma

Bütün vücudu kaplayan pahalı zırhlar, savaş meydanlarında sıradan okların ve vasat kılıçların darbelerine karşı bir parça koruma sağlasa da giyeni asla yenilmez kılmazdı.

Öncelikle hiçbir zırh, vücudu tamamıyla kaplayamaz ve yetenekli bir okçu bir zırhı nasıl deleceğini çok iyi bilirdi. En pahalı özel tasarımlı zırhların bile zayıf noktaları (örneğin eklem yerleri) vardır. Bununla birlikte zırhları delmek üzere geliştirilmiş özel silahlar da üretilmiştir.

Üstelik zırh kesici ve delici darbelere karşı belli bir dayanıklılık sağlasa da güçlü darbelerin neden olacağı sarsıntıya karşı giyen kişiyi pek de koruyamaz.

Daha da kötüsü plaka zırh kuşanmış bir askerin yere düşmesi büyük bir handikaptır. Zırhlı askerin yeniden ayağa kalkması hiç kolay olmadığından rakibi büyük bir üstünlük elde etmiş olur. Sonuç olarak, plaka zırh kuşanmak, hayatta kalma şansını artırmış ancak kuşananı kesinlikle yenilmez kılmamıştır.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar