Küçükken gözlerimi şaşı yapmayı çok severdim. Muhtemelen bu garip hareketi sevme nedenim, etrafımdaki büyüklerin tepkileriydi. Bilhassa anneannem genellikle korkutarak bu davranışı tekrarlamamı önlemeye çalışırdı. Ancak ben dikkat çekmenin verdiği haz sebebi ile olsa gerek uyarılara kulak asmazdım. Sonra bir gün şaşı bakmanın gözlerimde bir ağrıya yol açtığını fark ettim. Ağrı çok şiddetli değildi ama ağrı olduğuna göre anneannem haklı olabilirdi. Şaşı bakmayı bıraktım ama hep de merak ettim “Anneannem haklı mı, şaşı bakmak gerçekten gözlere zarar verir mi?”, “Gözlerin birbirine bakmaya çalışması neden ağrıya neden oluyor?” Siz de benim gibi bunları merak ediyorsanız okumaya devam edin.

Enerjimizin bir limiti var. Çok uzun bir süre koşarsak bacak kaslarımız ağrımaya, kasılmaya başlar hatta ayaklarımıza kramplar girer. Uykusuzluk performansı düşürür. Aynı şekilde gözlerimizin de sınırları vardır, tıpkı vücudumuzdaki diğer kaslar gibi gözlerimiz de bitkin düşer. Bazı göz pozisyonları ise diğerlerinden daha zordur.

Örneğin saatler süren bir okuma etkinliği sonrasında gözlerin istemsizce kapanması ve planlanmamış bir şekilde uykuya dalmak olağandır. Gözlerimizi bir göreve çok yoğun bir şekilde odakladığımızda 1-2 saniye gibi kısa bir süre içinde bile gözlerimizde bir rahatsızlık hissederiz.

Şaşı Bakmanın Bilimsel Açıklaması

Gündelik hayatımızda gözlerimizin en rahat ettiği pozisyon, gözlerimizi hiçbir şeye odaklamadığımız ufka doğru geniş bir açı ile baktığımız pozisyondur. Mesela caddede gözlerimiz ileri doğru bakarak yürürken olduğu gibi. Gözlerimizin bu pozisyonunu kaslarımızın çok az bir çabası ile korumamız mümkündür.

Görüşümüzü etkileyen 6 temel kasımız vardır. Bu altı kas yönlendirme kasları ve odaklanma kasları olarak ikiye ayrılır. Yönlendirme kasları direk olarak gözlerimizi kontrol ederek baktığımız yönü (sağ, sol, yukarı, aşağı) belirlerken odaklanma kasları dolaylı olarak gözlerimizi kontrol eder.

Belli bir mesafedeki (10 m ya da 5 cm fark etmez) bir nesneye odaklanmak istediğimizde hem yönlendirme hem de odaklama kasları merceklerimizle ilişkiye girer. Örneğin 5 cm uzaklıktaki bir nesneye bakmak istediğimizde, yönlendirme kasları lensi içeri doğru eğerken, odaklanma kasları lensi sıkılaştırarak bu nesneyi net bir şekilde görmemizi sağlar.

Bu kaslar da tıpkı vücudumuzdaki diğer kaslar gibi enerji gerektirir ve uzun süre çalışması durumunda yorulur. Başlangıçta verdiğimiz örneğe geri dönecek olursak uzun saatler gözlerimizi bir kitabın sayfalarına kilitlediğimizde, giderek odaklanmak zorlaşacak ve gözlerimizde bir yorgunluk hasıl olacaktır.

Gözlerimizi birbirine bakar pozisyona getirdiğimizde, gözlerimiz adeta 0 metre mesafedeki bir nesneye odaklanmış gibi olur. Ancak merceklerimizin 0 metre mesafeye odaklanması mümkün değildir. Bu nedenle daha çok burnumuzun ucuna doğru bakar gibi yaparız ve bu pozisyon hem yönlendirme hem de odaklama kaslarının gerginliğini artırır. Aynı durum 15 kg ağırlıkla yaptığınız kol egzersizini 30 kg ile denediğimizde de ortaya çıkar. Kaslarımızdan imkânsız bir şey yapmalarını istersek önce gerginlik ardından acı hissederiz.

Şaşı Bakmanın Zararı Var mı?

Şu ana kadar gözlerini birbirine bakmaya zorladığı için gözlerinde hasar oluşmuş  geçmiş bir durum yoktur. Üstelik vücudumuz kendimize zarar vermemizi önleyecek şekilde evrimleşmiştir. Gözlerimizi birbirine bakmaya zorladığımızda ortaya çıkan acı hissi zaten buna uzun süre devam etmemize izin vermez. Aynı rahatsızlık hissini çok uzaklara baktığımız periferik (çevresel) bakış sırasında ya da aşırı yakın bir nesneye odaklandığımızda da yaşarız.

Gözlerin bu pozisyonunun gözlere zarar vereceğini düşündüren bir diğer sebep ise şaşılığın gerçekten var olan bir hastalık olması ve gözlerini bu pozisyona getiren kişinin bu hastalıktan muzdarip insanlara benzemesidir. Bu hastalık çeşitli biçimlerde ortaya çıkan göz kaslarının zayıflığının yol açtığı bir kontrol problemidir. Bu durum genellikle üç yaşından önce ortaya çıkar ve gözlerin yorulması durumunda daha belirgin bir hale gelir. Tedavi edilmezse “göz tembelliği” olarak tabir edilen ambliyopi gibi kalıcı durumlara yol açabilir. Merkezi odaklanmasında zaman zaman kayma olduğunu fark edilen çocukların dört yaşından önce göz doktoruna görünmeleri önemlidir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar