“Sunuma 10 gün var. Biran önce başlarsam çok iyi olur.”, “5 gün kaldı artık başlamalıyım.”, “2 gün kaldı hala başlamadım.”, “Sunumu yarın değil de haftaya yapsam olmaz mı?”.

Bu düşünceler tanıdık gelmiş olabilir çünkü çoğumuz zaman zaman benzer durumlar yaratırız. Erteleme davranışı yüzünden türlü zorluklar yaşasak da bazen ertelemenin cazibesine kapılmaktan kendimizi alıkoyamayız. Peki bu neden oluyor, beynimizdeki hangi süreçler, sonradan pişmanlık duyacağımızı bile bile erteleme kararı almamıza yol açıyor?

Not: Erteleme davranışının nasıl üstesinden gelinebileceği ile ilgili ipuçlarını daha önce yayınlamış olduğumuz “Carl Newport’un verimliliği artıracak 5 etkili önerisi” başlıklı makalemizde bulabilirsiniz. (Okumak için tıklayın.)

Neden erteleriz?

İnsanların çoğunda erteleme eğilimi vardır. Aslında bu evrensel bir sorundur. Sevmediğimiz, sıkıcı bulduğumuz bir iş yapmak zorunda kaldığımızda, beynimizin iki bölümü arasında bir mücadele başlar. Bunlardan biri limbik sistem, diğeri ise prefrontal kortekstir. Limbik sistem baskın geldiğinde eğer mümkünse sıkıcı iş ertelenir.

Limbik sistem, beynimizin en baskın bölümlerinden biridir. Her daim çalışır. Üstelik doğduğumuzda limbik sistemin gelişimi tamamlanmıştır. İç güdülerimiz ve duygularımız limbik sistem tarafından kontrol edilir. Korku, öfke ve zevk gibi temel duyguların yanı sıra cinsel dürtüler gibi güçlü dürtüler de limbik sistemin ürünüdür. Sonuç olarak hoşumuza gitmeyen şeylerden kaçmamızı sağlayan limbik sistemdir.

Prefrontal korteks ise beynimizin nispeten daha zayıf olan bölümüdür. Alnımızın hemen arkasında yer alan bu bölüm, bilgiyi özümseme ve karar alma gibi önemli görevler üstlenir. Bazı bilim insanlarına göre; insanı hayvandan ayıran prefrontal kortekstir. Zor ve sıkıcı işleri yapabilmemizi beynimizin bu bölümüne borçluyuz. Ancak bu bölüm limbik sistem gibi kendiliğinden çalışmaz. Beynimizin bu bölümünü harekete geçirmek için çaba göstermemiz gerekir.

Dikkatimiz dağıldığında limbik sistem yönetimi ele alır. Prefrontal korteksin yeniden galip gelebilmesi için bilinçli bir çaba gerekir. Eğer bunu yapamazsak bilinçsiz limbik sistem doğal olarak baskın gelir ve bir anda çalışmak yerine kendimizi bir el oyun oynarken bulabiliriz. Bir el oyun oynadıktan sonra bir el daha oynamamak için güçlü bir irade gerekir.

Erteleme davranışı başladığında beynimizde neler olur?

Mevcut durumlara otomatik duygusal tepkiler vermemizi sağlayan beyin bölgemiz amigdaladır. Amigdala, bir güçlükle karşılaştığında “kaç (vazgeç) ya da savaş (dayan)” tepkisini verir. Aslında bunların her ikisi de ertelemeye neden olabilir. Çünkü beynimiz bizi olumsuz duygu ihtimalinden korumak üzere gelişmiştir. Örneğin norepinefrin (noradrenalin) kimyasalı yükseldiğinde korku ve endişe duyguları artar ama hemen ardından  adrenalin sahneye çıkarak, senaryoyu tamamen değiştirir.

Aslında beynimiz tıpkı bir uyuşturucu bağımlısına benzer. Beynimiz keyifli deneyimler sırasında üretilen dopamine bağımlıdır. Dopamin elde etme olasılığı yüksek etkinliklere meyletmemizin ve ertelemenin biyolojik bir fenomen olmasının nedeni budur.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar