Tekinsiz Vadi, insana benzeyen bir robota bakıldığında aniden ortaya çıkan nahoş duyguyu tanımlayan bir terimdir. Bu nahoş duygu, ilk olarak 1970 yılında, robotik profesörü Masahiro Mori tarafından tanımlanmıştır. Konu ile ilgili pek çok araştırma yapılmış ve bu nahoş duygunun neden oluştuğuna dair pek çok iddia öne sürülmüştür.

Sözü edilen duyguya, çoğumuz aşinayız. Bu satırları okuyan hemen hemen herkes kişisel deneyimlerine dayanarak, sezgisel olarak neden söz edildiğini anlar. İşte bu nedenle Tekinsiz Vadi, pek çok bilimsel araştırmanın konusu olmuş ancak araştırmaların sonuçları varsayımsal olmanın ötesine geçememiştir.

Neden Bu Nahoş Duyguya Tekinsiz Vadi Adı Verilmiştir?

Korkma, tiksinme, nefret etme ve irkilme gibi duyguların harmanından oluşan bu rahatsızlık hissine “Tekinsiz Vadi” adının verilme nedeni, olumsuz hislerin benzerliğin artışının belli bir aşamasında aniden ortaya çıkması ve artışın belli bir aşamasında ortadan kalkmasıdır.

Grafikte de açıkça görüldüğü gibi olumsuz duygular, benzerliğin bir aşamasında ortaya çıkar ve başka bir aşamasında aniden ortadan kalkar.

Ortaya Çıkma Nedenine Dair Öne Çıkan Savlar:

Eş Seçimi

Türün devamlılığında “eş seçimi” çok kritik bir öneme sahiptir. İç güdülerimiz eş seçiminde bize yol gösterir. Sağlıklı bebekler dünyaya getirme olasılığımızın yüksek olduğu bireyleri daha çekici buluruz. Bu konudaki yeteneğimiz, tanımlamakta güçlük çektiğimiz küçük kusurları bile fark edebilecek kadar hassastır. Benzerlik, robotu robot olarak görmeyi bırakıp insan gibi algılamaya başladığımız aşamaya vardığında, iç güdülerimiz bilincimizle farkında olmadığımız doğal olmayan özellikleri tespit etmemizi sağlar. Bu tespit anı tiksinti, nefret, korku gibi duyguların karşımı olarak tarif edilen Tekinsiz Vadi’ye dalma anıdır. Tekinsiz Vadi’nin hangi benzerlik aşamasında ortaya çıkacağı gibi ne kadar derin olacağı da kişiden kişiye değişir. Bu varsayım, en yaygın taraftar toplayan varsayımdır.

Hastalıktan Kaçınma

Evrimsel gelişimimiz, eş seçme konusunda hassaslaşmamızı sağladığı gibi hastalıklardan uzak durma konusundaki yeteneklerimizin de gelişmesini sağlamıştır. Kaynağı ne olursa olsun tiksinme ve iğrenme duyguları, patojenlerden uzak durmamıza katkı sağlar. Bir robot ne kadar çok insana benzerse robotun sahip olduğu doğal olmayan detaylar, bizi o kadar rahatsız eder. Doğal olmayan detaylar, tıpkı hastalık gibi ters giden şeylerin işaretidir. Bu işaret, iç güdüsel olarak rahatsızlık duymamıza neden olur. Bu nedenle insana çok benzeyen bir robot gördüğümüzde, tıpkı hastalık nedeni ile fiziksel deformasyona uğramış birini gördüğümüzde hissettiğimiz nahoş duyguları hissederiz. Bu hislerin başladığı an Tekinsiz Vadi’ye dalış anıdır.

Beklentilerin Karşılıksız Çıkması

İnsana özgü özelliklerin, tıpkı insan gibi görünen bir varlıkta tezahürü, insan algısının formunda bir bozulma yaratır. Yani insan olma kavramının içerdiği normlar sarsılır. Bu da belirsizlik durumunda hissettiğimiz olumsuz duygulara yol açar. Bu iddiaya göre Tekinsiz Vadi; insan görünümüne sahip bir varlığın, insani özelliklerle tam olarak tutarlı olmasını beklememize rağmen bu beklentilerin karşılanmaması nedeni ile ortaya çıkar.

Bu varsayımın öne sürdüğü fikri anlatmak için Ex Machina adlı muhteşem filmden bir örnek vereceğim: Ex Machina’daki robot, öylesine robottur ki bakar bakmaz kimsede Tekinsiz Vadi etkisi yaratmaz. Buna rağmen Ex Machina’nın beklentilerin karşılanmamasının neden olduğu Tekinsiz Vadi durumunu anlatmak için harika bir örnek olduğunu düşünüyorum. (Dikkat! Filmi izlememiş okuyucular, eğer filmin sonuna dair bir ipucu öğrenmek istemiyorsanız lütfen okumaya devam etmeyin!)

Ex Machina’daki robot, başlangıçta bende de bir Tekinsiz Vadi durumuna yol açmadı. Ancak filmin senaryosu ve oyunculuk öylesine muhteşemdi ki filmin bir aşamasında robotu insandan farksız bir varlık olarak algılamaya başladım. Robotla kurduğum empati, film yapımcılarının da açıkça hedeflemiş oldukları düzeye öylesine hızlı bir şekilde yükseldi ki aslında dahi bir bilgisayar programcısı olup yazılım konusuna tam olarak hakim olan kahramanın robota aşık olmasını izlerken kahramana hak verip, aşkı da inkar edilmez bir gerçek olarak görmeye başladım. Ancak robot filmin sonunda robotluğunu yaptı. Görünümü nedeni ile ortaya çıkmayan Tekinsiz Vadi’nin sarp kayalıklarından senaryo ve oyunculuk sayesinde yuvarlandım. Robot filmin son sahnesinde robot olduğunu açıkça belli eden kafasını gizleyen bir peruk takarak insanların arasına karışıp kalabalık bir sokakta yürümeye başladı. Hissettiğim korkunç duygular bir vadiye benzetilecek olursa filmin son sahnesinde vadinin dibine kafa üstü çakıldığımı söyleyebilirim. Hem de öyle bir çakıldım ki aradan geçen yıllara rağmen filmin son sahnesinde neler hissettiğimi bugün gibi hatırlıyorum.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar