Güneybatı Kenya’da aniden ortaya çıkan çatlak, büyümüş Nairobi-Narok arasındaki otoyolun çökmesine neden olmuştur. Bilim insanları çatlağa büyük ilgi göstermektedir. Bu ilginin temelinde, çatlağın tıpkı bir zamanlar (138 milyon yıl önce) Amerika ile Afrika’nın birbirinden kopmasına neden olan olaylar zincirine dahil bir halka olup olmadığı yer almaktadır.

Bu makalede konu ile ilgili çalışmalara dair bulgular ve yarıkların (riftlerin) oluşma mekanizması kısaca özetlenmiştir.

Çatlakla İlgili Bildiklerimiz:

  • Güneybatı Kenya’da, Mart 2018’de aniden birkaç kilometre boyunca uzanan bir çatlak oluşmuştur. Büyümeye devam eden çatlak, Nairobi ile Narok arasındaki karayolunun çökmesine neden olmuştur.

  • Çatlağın oluşmaya başlaması, Doğu Afrika Rifti’nin tektonik hareketleri ile ilişkilendirilmiştir. Bir diğer spekülasyon, çatlağın oluşumuna erozyon oluklarının neden olduğu yönündedir. Bununla birlikte Doğu Afrika Rifti ile doğrudan bir bağlantı kurulamamıştır.
  • Gezegenimiz sürekli olarak değişen bir yapıdadır. Gerçekleşen değişiklikleri anlık sevideki gözlemlerle tespit etmemiz imkansızdır. Plaka tektoniği de buna klasik bir örnektir.
  • Kabuk ya da taşküre de denilen litosfer tabakası, mantonun üst bölümüdür. Sıcak kayaçlardan oluşan bu tabakanın kalınlığı, 80-200 km arasında değişir ve birden fazla tektonik levhaya ayrılmış durumdadır. Bu levhalar sabit değildir. Ağdalı bir yapıdaki astenosfer üzerinde kayarlar. Kaymanın mekaniğine dair tartışmalar devam etse de bu hareketlerin plakaların yırtılarak yeni plakaların oluşmasına neden olduğunu biiyoruz. Doğu Afrika Rifti’nin oluşumu da buna bir örnektir.

Doğu Afrika Rifti, kuzeyde Aden Körfezi ile güneyde Zimbabve arasında uzanan 3 bin kilometreyi aşarak Afrika’yı ikiye (Somali ve Nübye levhaları) bölüyor. Etiyopya, Kenya ve Tanzanya boyunca uzanan Rift vadisinin doğu kanadındaki hareket, güneybatı Kenya’da ani bir şekilde ortaya çıkan çatlak ile belirginleşmiştir.

Rift Sistemleri Nasıl Oluşur?

Tektonik plakaların kopmasının pek çok nedeni vardır. Bütün tektonik kuvvetler, manto kütle akışı sonucunda oluşur ve yarık sistemlerinin oluşma nedenleri de buna dahildir. Bildiğiniz gibi manto sıvı haldedir, genleşmenin artması nedeniyle akışkan maddenin tabakaları arasında yoğunluk farkı ortaya çıkar. Bu da kaldırma kuvvetinin işin içine girmesine ve yüzeyin yukarı doğru itilmesine neden olur. Yüzeye yaklaşan akışkan madde soğur, soğumanın etkisi ile yoğunluğu artar ve yoğunluğu artınca da batar. Gezegenimizin en yoğun maddesi çekirdek olduğu için bir madde ne kadar yoğunsa çekirdek tarafından o kadar güçlü bir şekilde çekilir. Yer çekimine neden olan da gezegenin çekirdeğinin yoğunluğudur. Merkeze doğru çekilen maddeler, çekirdekten ısı alır. Isınan madde genleşir. Genleşince yoğunluğu azalır ve bu nedenle yükselmeye başlar, yüzeye yaklaştıkça soğur ve böylece anlatmaya başladığımız noktaya dönmüş oluruz. Bu döngüye Konveksiyon Akımları denir. Ancak yarık sistemlerini açıklamak için bir fenomene daha ihtiyacımız var: Magma Bulutu (plume) adı ile anılan bu fenomen aşağıdaki resimde görüldüğü gibi astenosferde yükselen magmayı ifade eder.

Magma bulutunun yükselmesi kıta tabaklarını yukarı doğru itilmesine neden olarak çatlakların oluşmasına yol açar. Güney ve Doğu Afrika Platolarının yüksek topolojisi de magma bulutunun hareketi ile açıklanmaktadır. Çatlaklar yüksek arazi ile çevrili bir dizi fay ile sınırlandırılmış çöküntü ile karakterize edilen bir topoloji sergilemektedir. Doğu Afrika yarık sistemi, uzaydan bile görülebilmektedir. Bunların hepsi aynı anda oluşmamıştır. Etiyopya’nın kuzeyinde Afar bölgesindeki yarıklar 30 milyon yıl önce başlamış ve güneye Zimbabve’ye doğru yılda yaklaşık 2,5-5 cm arasında ilerlemiştir.

Doğu Afrika Rifti, tıpkı bir zaman çizelgesine benzer! 

Rift üzerinde yaplan incelemeler, riftin tüm aşamalarını gözler önüne serme gibi eşsiz bir özelliğe sahiptir. Riftin kuzeyi daha gençtir. Burada genişleme daha azdır ve faylanma geniş bir alana yayılmıştır. Volkanik ve sismik hareketler sınırlıdır. Ancak Afar bölgesine yaklaştıkça rifitin tabanının volkanik kayalarla kaplı olduğu görülür. Bu da bölgenin litosfer tabakasının kırılacak kadar inceldiğine işaret eder. Bu olduğunda, parçalanan plakaların yarattığı alanda, magma katılaşacak ve bu alan okyanusa dahil olacaktır.

Bütün bunlar sonucunda Afrika kıtası küçülecek ve Hint Okyanusu’nda Etiyopya’nın, Somali’nin Afrika Burnu’nun da dahil olduğu devasa bir ada meydana gelecektir. Sonuç olarak Afrika kıtasında yukarıdaki temsili haritada görülmekte olana benzer bir ayrılmanın onbinlerce yıl içinde gerçekleşeceği ön görülmektedir. Ancak aniden ortaya çıkan çatlağın bu bölünmeye dair yeni bir işaret olup olmadığı konusundaki tartışmalar da sürmektedir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar