İnsanların rasyonel olarak, inançları ile çelişen kanıtlarla karşılaştıklarında, inançlarını bu yeni kanıta göre düzenlemeleri beklenir. Ancak gerçek hayatta bu nadiren gerçekleşir. Çünkü insanlar, yeni bir kanıt ile karşılaştıklarında, inançlarından şüphe etmek yerine, kanıtı reddetme eğilimi gösterirler. Maalesef ki bu durum dayanaksız inançların daha da derinleşmesine yol açar. Bu bilişsel ön yargı çeşidine, Geri Tepme Etkisi (Backfire Effect) denir.

Geri Tepme Etkisi ile ilgili Örnekler:

Çok çeşitli senaryoların incelendiği bilimsel çalışmalarda, birçok “Geri Tepme Etkisi” örneği tespit edilmiştir.

Örnekler;

  • Seçim tercihleri üzerinde yapılan bir araştırmada; oy kullanacak olan kişilere, destekledikleri aday hakkında olumsuz bilgiler verildiğinde, o adayı daha da güçlü bir şekilde destekledikleri gözlenmiştir.
  • Vergi indirimleri ve kök hücre araştırması gibi tartışmalı konular ile ilgili yanlış anlamaları inceleyen bir araştırmada; insanlara bu konular hakkında doğru bilgi verildiğinde, bu yeni bilgiler var olan inançları ile çelişiyorsa, görüşlerini değiştirmedikleri hatta mevcut inançlarını daha da derinleştirdikleri gözlenmiştir.
  • Ebeveynlerin aşılama ile ilgili görüşlerini inceleyen bir araştırmada; aşıya karşı olan ebeveynlere, aşının faydaları ile ilgili bilgiler verildiğinde, aşıya karşı duruşlarının daha da keskinleşmiş olduğu, hatta verilen bilgilerde aşılama ile otizmin ilişkisinin olmadığı yönünde birçok kanıt sunulmuş olmasına rağmen, aşılamanın otizme neden olduğuna dair sahip oldukları inançların güçlendiği gözlenmiştir. Bununda ötesinde aşılamanın otizme neden olduğu yönündeki kuşkuların tamamen ortadan kaldırılması sonrasında bile bu ebeveynler, çocuklarının aşılanmasını istemediklerini bildirmişlerdir.

Geri Tepme Etkisi’nin ortaya çıkma nedeni nedir?

Geri Tepme Etkisi, aslında bir çeşit teyid ön yargısıdır. Bu bilişsel önyargıyı en basit şekilde şöyle ifade edebiliriz: İnsanın inançlarını doğrulayan bilgileri değerli bulması, doğrulamayan bilgilere karşı ise tam aksi bir tutum benimsemesidir.

Teyid önyargısı ve geri tepme etkisi aslında zihnimizin temel çalışma prensibinden kaynaklanır. Çünkü görüşlerimiz tekil olarak değil, birbiri ile bağlantılı bir “inançlar ağı” içinde var olurlar. Dünya görüşümüzü de ortaya çıkaran, bu bütünün parçalarıdır. Kişinin tek bir inancını, diğer inançlarına dokunmadan değiştirmek neredeyse imkansızdır. Bu nedenle kişi, inançlarına ters düşen bir bilgi ile karşılaştığında, kendi inancını destekleme yönünde daha güçlü bir istek duyar.

Örneğin;

Dünya görüşünüzü, dört ayaklı bir masa olarak hayal edin. Birisi karşısınıza geçip, bu ayaklardan birinin çürümüş olduğu söylediğinde, tepkiniz ne olur? Çürüyen ayağı hemen koparıp atmak mı? Yoksa etrafını güçlendirip, masanın devrilmesini önlemek mi?

Geri Tepme Etkisi’ni anlamanın faydası nedir?

Geri tepme etkisinin nasıl işlediğini anladığımızda, kendi düşünce sürecimizi geliştirebilir, kararlarımızı daha rasyonel kılabiliriz. Bu bize inançlarımıza daha eleştirel bir gözle yaklaşma imkanı sunar. Aslında ihtiyacımız olan tek şey, inançlarımızla çelişen bilgilerle karşılaştığımızda, bu bilgileri otomatik olarak reddetmememektir.

Diğer önemli fayda ise iletişimimizin kalitesini artırmasıdır. Bu bilişsel ön yargıyı anladığımızda, karşımızdaki kişide Geri Tepme Etkisi’nin ortaya çıkmasına neden olmayacak bir iletişim yöntemi benimseriz: Yanlış inançları yıkmak için, karşınızdaki kişinin bilgilerinin yanlış olduğunu söylemek yeterli değildir. Karşınızdaki kişinin duruşunu değiştirmek istiyorsanız, öncelikle çatışmacı olmadığınızı göstermeniz gerekir.

Örneğin;

İnanç ve görüşleri farklı olan A ve B kişisinin, bir masada yüz yüze bakacak şekilde oturduklarını düşünün. A kişisi kendi bakış açısından, B’nin bakış açısı dışında kalan görüntüleri anlatırken, B’de aynını yapacaktır. Bu iki kişinin bakış açıları arasındaki fark iletişimi yeni çıkmazlara sürükleyecektir. Masanın aynı tarafında oturmak ve karşımızdaki kişinin bakış açısına vakıf olmak, Geri Tepme Etkisi’nin ortaya çıkmasını önleyebilir. Yapılabilecek en yanlış şey ise karşımızdaki insanın görüşlerine ve inançlarına saldırmaktır.

Geri tepme etkisi her durumda söz konusu olmaz.

Geri tepme etkisinin ortaya çıkmadığı birçok durum da araştırmalarla tespit edilmiştir.

Sonuçta; insanın düşünme sistemi, zaman zaman çıkmaz yollara girse de o yollardan dönmesini de çoğunlukla bilmektedir. Birçok araştırmada geri tepme etkisinin ortaya çıkmadığı durumlar gözlenmiştir. Political Psychology dergisinde yayınlanan bir araştırmada, yeterli ölçüde nesnel bulgu ile karşılaşan çok güçlü inançların bile bilişsel bir “değişme noktası”na ulaşacağı tespit edilmiştir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar