İnsanın en çarpıcı yüz özelliklerinden biri olan dudaklar, pek çok işlevi yerine getirir. Dudaklarımızla yaptığımız küçük bir hareket, bir şeyi çekici mi yoksa iğrenç mi bulduğumuzu anlatmaya yeter. Neşe, üzüntü, isteksizlik vb. pek çok duygumuzu dudaklarımızı kullanarak kolaylıkla ifade edebiliriz. Dudaklarımızla ilgili en ilginç konulardan biri de dudak bölgemizin dokusu, rengi ve esnekliğinin vücudumuzun diğer bölgeleri ile bariz farklılıklara sahip olmasıdır. İşte bu farklar ve nedenleri:

Neden kırmızıdır?

Dudak bölgesinin kırmızımsı olmasının nedeni, dudak derisinin vücudumuzun diğer bölgelerinin derisinden daha ince olmasıdır. Derimiz genellikle 3 katmandan oluşur.

  1. Stratum corneum: En üstte yer alan ve çoğunlukla ölü hücrelerden oluşan tabakadır. Görevi, vücudu dış etkenlere karşı korumaktır. Dudak bölgesindeki stratum corneum son derece incedir.
  2. Epidermis: Stratum corneum tabakasının altında yer alır. Esas görevi, yeni hücreler üretmektir. Melanosit adı verilen, melanin üreten hücreler epidermiste bulunur. Melanin, güneşe maruz kaldığımızda ten rengimizin bronzlaşmasına neden olan pigmenttir. Ancak dudak epidermisinde melanositler bulunmaz.
  3. Dermis: Deri altı doku ile epidermis arasında bulunan bağ dokulardan oluşan ve vücudu darbelere karşı daha dayanıklı kılan katmandır.

 

Stratum Conreum ve Epidermis tabakalarında söz konusu olan bu anatomik farklılıklar, damarlarımızda akan parlak kırmızı kanı gizleyemediği için dudaklarımız kırmızı görünür.

Neden yumuşaktır?

Dudakların yumuşak olması birkaç sebebe bağlanabilir. En önemli sebep, koruyucu deri katmanının (stratum corneumun) ince olmasıdır. İkinci sebep ise dudak derisinde kıl foliküllerinin olmamasıdır. Avuç içlerimiz ve ayak tabanlarımız hariç, vücudumuzun tamamı foliküllerle kaplıdır. Foliküller, derimizi daha sert ve daha mukavemetli kılar.

Dudakların yumuşak olmasına neden olan bu iki faktör aynı zamanda dudak derisinin hassas olmasına da yol açar. Ancak dudakların hassasiyetinin önemli başka bir nedeni daha vardır. Dudak bölgesinde yağ ve ter bezinin olmayışı. Deriye nem sağlamaktan sorumlu olan bu bezlerden yoksun olan dudaklar bu yüzden kolaylıkla çatlayabilir.

Dudaklarımız tıpkı parmak uçlarımız gibi vücudumuzun en çok sinir ucu barındıran bölgesidir. Kim bilir belki de derisi bu kadar ince ve  bol sinir uçlarına sahip bir dış organımız olmasaydı “öpüşme” diye bir eylem geliştirmezdik.

Gördüğünüz gibi dudak bölgesindeki derimiz, vücudumuzun diğer bölgelerinin derisinden farklı şekilde evrimleşmiştir. Dudaklarımızın kırmızısını cildin geri kalanından ayıran sınıra vermilyon sınırı denir. Ancak neden başka hayvanlarda böylesi bir yapı yok da sadece insanda var? Maalesef bunun gerçek nedenini henüz bilmiyoruz.

Kaynaklar:

 

Benzer Kanıtlar