Vücudumuzun sistemleri, doğal sorunları çözme konusunda uzmanlaşmıştır. Homonlarımız metabolizmamızı ve duygu durumumuzu dengeler; bağışıklık sistemi, potansiyel riskleri tespit eder ve riskli unsurlarla mücadele eder; hücresel solunum sonucunda ortaya çıkan tehlikeli maddeler, antioksidanlar sayesinde vücuttan atılır. Ancak bazen öyle bir durum ortaya çıkar ki vücudumuzun imkanları, bu sorunları dışarıdan bir destek olmaksızın çözemez hale gelir. Akciğerlerin su toplaması diye tabir edilen sorun da bazen dışarıdan müdahale gerektirir.

Bu makale, oldukça yaygın olarak gözlenen bu sorunun neden ortaya çıktığını, nasıl tedavi edildiğini ve ne kadar tehlikeli olabileceğini özetlemek için kaleme alınmıştır.

Nedir?

Malum akciğerlerimiz nefes alamıza yarar ve eğer suyla dolacak olursa boğuluruz. Dolayısıyla sıvı birikmesinin artması çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Genel olarak iki türü vardır:

  • Akciğer Ödemi (Pulmoner Edema)
  • Akciğer Zarı Efüzyonu (Plevral Efüzyon)

Bu iki durumda da akciğerlerde sıvı birikmesi meydana gelir ancak hem sebepleri hem sonuçları hem de tedavisi farklıdır.

Akciğer Ödemi (Pulmoner Edema)

Akciğerlerde büyük miktarda sıvı bulunması durumudur. Bunun birincil nedeni kalp hastalıkları ve yüksek tansiyondur. Yüksek tansiyonu telafi etmek için kandaki sıvının bir kısmı, akciğerlere salınır. Sıvı, akciğerlerdeki nefes almamızı sağlayan küçük keselere (alveollere) sızar. Bu keseler dolmaya başladığında oksijene erişim zorlaştığından nefes darlığı ortaya çıkar.

Akciğer ödemi, zaman içinde yavaş yavaş da gelişebilir kalp problemi nedeni ile hızla da oluşabilir. Koroner arter ya da kardiyomiyopati (kalp adalesinde akut veya kronik hastalık) akciğerlerde ödeme yol açabilir. Bu rahatsızlık genellikle kalple ilgili sorunlarda ortaya çıksa da başka sebeplerle oluşması da mümkündür. Böbrek yetmezliği, beyin travması, aşırı dozda ilaç kullanımı ve akut solunum sıkıntısı akciğer ödemine yol açabilir.

Tipik semptomları akut ve uzun vadeli çeşitler arasında biraz farklılık gösterir. En sık rastlanan semptomlar: Bilhassa sırt üstü uzanırken nefes alma güçlüğü, hırıltılı nefes, vücudun alt tarafında oluşan şişkinliktir. Yüksek irtifada oksijen yetersizliği de akciğer ödemine yol açabilir. Bu çeşit akciğer ödemi baş ağrısı, öksürük, nefes alma güçlüğü ve kalp atışlarında düzensizlik gibi semptomlarla kendini belli eder.

Akciğer Zarı (Plevral) Efüzyonu

Akciğerleri çevreleyen ince zar ile akciğerin etrafındaki göğüs boşluğu arasında su birikmesidir. Aslında bu durum akciğer ödemi kadar acil müdahale gerektirmez çünkü nefes almayı engellemez. Bununla birlikte plevral efüzyonun ilerlemesi akciğerlere uygulanan basıncı artırır. Bu da akciğerlerin çökmesine yol açabilecek ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir.

Plevral efüzyon nedenleri arasında bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlar, akciğer ebolisi, zatürre, kanser veya başka bir enfeksiyon olabilir. Konjestif kalp yetmezliği gibi kalp problemlerinden de kaynaklanabilir. Plevral efüzyon durumunda, en acil çözüm, enfeksiyonu temizlemek için antibiyotik verilmesi gibi altta yatan nedeni tedavi etmektir. Ciddi bir efüzyon durumunda, göğüs boşluğunu açmak ve plevral boşluğa küçük bir tüp yerleştirerek sıvının boşaltılmasını sağlamak mümkündür. Ancak bu tür müdahaleler, diğer seçenekler uygun olmadığında değerlendirilir.

Akciğerlerimiz Sıvıyla Nasıl Mücadele Eder?

Buraya kadar sıvının akciğerlerimize nasıl girdiğini anladık. Peki sorun nasıl çözülür? Özellikle akut pulmoner ödem durumunda, akciğerlerinizin suyla dolması ve boğulmaya yol açmaması için sorunun hızlı bir şekilde ele alınması gerekir. Eğer geçici bir tansiyon nöbeti yüzünden oluştuysa bedensel işlemlerle biriken sıvının emilerek sorunun dışarıdan bir müdahaleye gerek kalmaksızın çözülmesi mümkündür. Ancak kronik bir sorun nedeni ile sıvı birikimi gerçekleşiyorsa vücut bu aşırı sıvıyı doğal olarak elimine edemez. Bu durumda müdahale gerekir. Akciğer ödeminin en etkili tedavisi, yol açtığı sebebi ortadan kaldırmaya yönelik olan tedavilerdir. Hafif vakalarda oral diüretik ilaç kullanılarak sıvının idrarla dışarı atılması sağlanabilir. Daha ciddi vakalarda damardan uygulanan diüretik ilaçlar kullanılır. Bu durum genellikle hastanede yatarak tedavi gerektirir. Ödem, zatürre gibi bir enfeksiyondan kaynaklanıyorsa antibiyotik kullanılır. Eğer ödem böbrek yetmezliğinden kaynaklanıyorsa diyaliz de dahil böbrek rahatsızlıkları tedavileri uygulanır.

Bu sorunla karşılaşma riskinin azaltılmak için neler yapabiliriz?

En önemli önleyici tedbirler şunlardır:

  • Grip ve zatürre aşısı olmak;
  • Kalp-damar sağlığını korumak için de sigara içmemek, sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak;
  • Sağlıklı kiloda kalmaya özen göstermek.

Vücudumuzun sistemleri tıpkı mükemmel bir makine gibi uzmanlaşmış olsa da küçücük bir sorun büyük bir yıkıma neden olabilir. Akciğerlerde oluşan sıvı birikimi, bedensel süreçlerimizden en önemlisi olan nefes almayı tehdit eden bir sorun olduğundan çok önemlidir. Yukarıda sözü edilen semptomların ortaya çıkması durumunda gecikmeden profesyonel tıbbi yardıma başvurulması önemlidir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar