Vücudumuzda oluşan birçok hasar gözlerimizin önünde iyileşir. Derimizde oluşan yara kapanır, kırılan kemiğimiz kaynar ama maalesef dişlerimiz için aynısı geçerli değildir. Bu makalede iki sorunun yanıtını bulabilirsiniz. Birincisi dişlerimiz neden iyileşmez? İkincisi dişlerimizin yüzeyinde iyileşme olmadığını, çürüyen bir dişin asla eski formuna dönüşmediğini biliyoruz, peki ya görmediğimiz kısım için de bu aynen geçerli mi, yoksa dişlerimizin kendisini yenileyen bölümleri var mı?

Öncelikle belirtmeliyiz ki aslında dişlerimiz de kendini kısmen iyileştirebilir.

Diş Anatomisi

Dişler dışarıdan bakıldığında son derece basit bir oluşum gibi görünebilirler ancak aslında birçok katmandan meydana gelirler. (Bu makalede diş anatomisi bütünüyle değil, konumuzla alakalı kısmı ile ele alınmıştır.)

Dişin üst kısmına kron ya da taç denir ve genellikle beyaz renktedir. Kronun şekli dişin yaptığı işi belirler. Örneğin öndeki keskin dişler ısırma, kesme görevini; arkadaki dişler ise çiğneme görevini yerine getirir.

Dişlerin iyileşmediği söylenirken aslında kast edilen, kron yani üstteki beyaz bölümün iyileşmediğidir.

Kron

Kron üç katmandan oluşur. Mine, dentin ve pulpa. En üstte mine tabakası yer alır. Mine tabakası ameloblast adı verilen hücreler tarafından oluşturulur. Kuronun yüzeyini kaplayacak diş minesi oluşumundan sorumlu bu hücreler, sadece gelişim sırasında ortaya çıkarlar. Ameloblast hücreler dişin patlaması (diş etinin üstüne çıkması) ile ölürler ve yerine yenisi gelmez. Bu sebeple mine, kendini onarma imkanına sahip değildir. Ancak dişin diğer katmanlarındaki durum daha farklıdır.

Dentin tabakası odontoblastlar tarafından korunur. Odontoblast hücrelerin amacı dentin tabakasını oluşturmaktır. Bu hücreler, pulpanın içinde bulunur ve bazı süreçlerde dentin içine nüfuz eder.

Yeni dentin oluşumu

Odontoblastlar dişin ikinci ve üçüncü tabaklarında bulunur ve yaşam boyu dişlerin korunmasını gerektiren durumlarda salgılanırlar. Örneğin bir bakteri ile karşı karşıya kalındığında odontoblastlar devreye girer. Bu nedenle eğer pulpa yeterince yeni dentin salgılayabilirse medikal müdahaleye gerek kalmaksızın diş kendini iyileştirebilir.

Bu yüzden dişin kendi kendini onarmadığını söylemek haksızlık olur. Ancak söz konusu onarım, dentini yeniden oluşturmaz sadece küçük boşlukları doldurur. Bunu bisiklet lastiğini tutkalımsı bir yama ile tamir etmeye benzetebiliriz. Tutkal, lastikte oluşan delikleri kapatabilir ama yeni bir lastik yapamaz.

Sonuç olarak; dişlerimizin kendi kendini kısmen iyileştirdiğini ancak bunun diğer organlarımızdan çok daha sınırlı olduğunu söyleyebiliriz. Dişlerimizin bu imkandan yoksun olmasının temel sebebi büyük oranda inorganik malzeme ve vücudun en sert malzemesini (mine) ihtiva etmesidir. Üstelik dişlerimizde vücudun diğer kısımlarında olduğu gibi bol miktarda protein ve hücre bulunmaz. Bu yüzden hücreler, dişlerimizin köklerinde bir miktar onarım çalışması yapabilseler de kronları iyileştirme kabiliyetinden yoksundurlar. Mine tabakasındaki zayıf noktalar, florür ile desteklenebilir. Çünkü florür mine tabakasını yeniden mineralize edilebilir.

Kaynaklar:

Benzer Kanıtlar