Doktorların bizzat kendi sağlıkları söz konusu olduğunda, toplumun genelinden çok daha bilgili olmaları sayesinde daha avantajlı olacaklarını düşünürüz. Ancak Healthcare Triage tarafından bu genel kanının kırılmasına yol açan, sağlık hizmetlerinin önemli bir sorunu hakkında farkındalığı artırıcı bir video  yayınlandı. Yeni tanımlanan bu sağlık sorunu, doktor depresyonu.

Videodaki anlatıcı Dr. Aaron Carroll, kendisini iyi bir doktor olarak tanımlıyor. Fakat stajyerlik döneminde depresif semptomlar gösterdiğini itiraf ediyor. O yıllarda neşesizlik, sık sık ağlama, hastalarla iletişim sorunları yaşama ve kaygı duygusuna yatkınlık gösteriyordu. Carroll, bu yaygın sorunu daha iyi ortaya koyabilmek için, kendi kişisel deneyimlerinden yola çıkarak, doktor depresyonunun, doktorların kendi sağlıkları kadar, hastaların sağlıklarını da tehdit edecek çok ciddi bir problem olduğunu söylüyor. Geçen yıl yayınlanan çalışmaya göre, her dört doktordan biri depresyon yaşıyor.

Carroll, belki de ironik şekilde, doktorluk mesleğinde, doktorun mental bir problemi olduğunu kabul etmesinin kariyerini son derece olumsuz etkileyecek, bir damgalamaya yol açtığını söylerken, doktorluk mesleğinin bu damgalamanın en çok olduğu meslek olduğunu sözlerine ekliyor. İşte bu yüzden tedavi olmaktan kaçınan çok sayıda doktor, alkolizm, madde bağımlılığı, ilaç bağımlılığı (kendine ilaç yazma) gibi problemler yaşamaya  başlıyor.

Carroll, 2012 yılına yapılan bir araştırmaya gönderme yapıyor. Bu araştırma, Amerikan Koleji cerrahlarının %15’inin alkol veya madde bağımlısı olduğunu, kadın cerrahlarda bu sayının daha da yükseldiğini ortaya koymuş (%25). Aynı araştırmada, depresyonla bu türden bağımlılıkların arasında güçlü bir bağ olduğu anlaşılmış.

Toplumun geneline göre doktorların ilaçlara ulaşımları çok daha kolay olduğundan, madde bağımlılığına giden yol daha da kısalmış oluyor. Depresyonla el ele büyüyen bu sorun doktorları tüketirken, genç stajyer doktorları, hemşireleri, hatta deneyimli cerrahları da etkiliyor. İşte bu yüzden doktorluk mesleği en yüksek intihar oranına sahip meslek olarak karşımıza çıkıyor, diye ekliyor Carroll.

Carroll, sözlerini, çok sayıda doktorun, özellikle eğitimleri devam edenlerin, kariyerlerine gölge düşmesinden korktukları için, sessizce acı çektiklerini belirterek bitiriyor. Yükselen farkındalık, hem doktorların mental sorunlarını kabul etmeleri yönünde teşvik edici olacak, hem de bu damgalamanın ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.  Sonuç olarak, doktorları ve genel halk sağlığını tehdit eden, bu önemli sorun sadece farkındalığın artması ile ortadan kalkabilir. Doktorlar, mental sorunlarını rahatlıkla kabul edebilir ve böylece sağlık hizmetlerinden gönül rahatlığıyla yararlanabilirler.

 

Benzer Kanıtlar